07-27-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kader Nedir,Kader Ve Esrarı
Şâir Ziyâ Paşa
da, beşer tâkatinin üstündeki hakîkatlere dâir şöyle der:
İdrak-i meâlî bu küçük akla gerekmez,
Zîrâ bu terâzî bu kadar sıkleti çekmez!
Çalışın, Zira Herkes Yaratıldığı Şeye Erecektir
وعن علي رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: كُنَّا في جَنَازَةٍ بِبَقِيعِ الْغَرْقَدِ، فأتَانَا رَسُولُ اللّهِ #، فَقَعَدَ وَقَعَدْنَا حَوْلَهُ وَبِيَدِهِ مِخْصَرَةٌ، فَجَعَلَ يَنْكُتُ بِهَا الارْضَ ثُمَّ قَالَ: مَا مِنْكُمْ مِنْ أحَدٍ إلا َّوَقَدْ كُتِبَ مَقْعَدُهُ مِنَ النَّارِ وَمَقْعَدُهُ مِنَ الْجَنَّةِ فَقَالُوا: يَا رَسُولَ اللّهِ، أفَلا َ نَتَّكِلُ على كِتَابِنَا؟ فقَالَ: اعْمَلُوا فَكُلٌّ مُيَسَّرٌ لِمَا خُلِقَ لَهُ أمَّا مَنْ كَانَ مِنْ أهْلِ السَّعَادَةِ فَسَيَصِيرُ الى عَمَلِ السَّعَادَةِ، وَأمَّا مَنْ كَانَ مِنْ أهْلِ الشَّقَاءِ فَسَيَصِيرُ الى عَمَلِ الشَّقَاءِ ثُمَّ قَرَأ: فَأمَّا مَنْ أعْطَى وَاتَّقَى وَصَدَّقَ بِالْحُسْنى فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى الاية

(4832)- Hz Ali (r a) anlatıyor: "Biz bir cenaze vesilesiyle Bakiu'l-Garkad'da idik Derken yanımıza Rasulullah (a s) çıkageldi ve oturdu Biz de etrafında (halka yapıp) oturduk Elinde bir çubuk vardı Çubuğuyla yere birşeyler çizmeye başladı Sonra: "Sizden kimse yok ki, şu anda cennet veya cehennemdeki yeri yazılmamış olsun!" buyurdular Cemaat:
"Ey Allah'ın Rasulü, dedi Öyleyse hakkımızda yazılmasına itimat edip ona dayanmayalım mı?"
"Çalışın, buyurdular Herkes kendisi için yaratılmış olana erecektir Cennetlik olanlar, saadet(e götüren) amelde (muvaffak) olacaktır Şekavet ehli olanlar da şekavet(e götüren) amelde (muvaffak) olacaktır!"
Sonra şu ayeti tilavet buyurdular (Mealen): "Kim bağışta bulunur, günahtan kaçınır ve dinin en güzelini tasdik ederse, biz de ona hayır ve kolaylık yolunu kolaylaştırırız" (Leyl 5-7), [Buharî, Tefsir, Leyl, Cenaiz 83, Edeb 120, Kader 4, Tevhid 54; Müslim, Kader 6, (2647); Ebu Davud, Sünnet 17, (4694); Tirmizî, Kader 3, (2137) Tefsir, Leyl, ( 3341) ]
وعن جابرٍ )رع( قال: جَاءَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكِ بْنِ جُعْشَمٍ )رع( فقَالَ: يَارَسُولَ اللّهِ بَيِّن لَنَا دِينَنَا كأنَّا خُلِقْنَا الانَ فِيمَ الْعَمَلُ الانَ؟ أفيمَا جَفَّتْ بِهِ الاقَْلامُ وَجَرَتْ بِهِ الْمَقَادِيرُ، أمْ فِيمَا يُسْتَقْبَلُ؟ قَالَ: لا َ بَلْ فيمَا جَفّتْ بِهِ الاقَْلامُ وَجَرَتْ بِهِ الْمَقَادِيرُ قَالَ: فَفِيمَ الْعَمَلُ؟ قَالَ: اعْمَلُوا فَكُلٌّ مُيَسَّرٌ لِمَا خُلِقَ لَهُ، وَكُلٌّ عَامِلٌ بِعَمَلِهِ

(4833)- Hz Cabir (r a) anlatıyor: "Sürâka İbnu Malik İbnu Cu'şem (r a) gelerek sordu:
"Ey Allah'ın Resulü! Bize dinimizi açıkla Sanki yeni yaratılmış gibiyiz Şimdi amel ne husustadır: Kalemlerin kuruduğu, miktarların kesinleştiği şeylerde mi, yoksa istikbale ait şeylerde mi çalışacağız?"
"Hayır (istikbale ait şeylerde değil) Bilakis kalemlerin kuruduğu, miktarların cereyan ettiği (kesinleştiği hususta!" buyurdular Sürâka tekrar:
"Öyleyse niye amel edelim (boşa zahmet çekelim)?" diye sordu Aleyhissalâtu vesselâm:
"Çalışın! Herkes yaratıldığı şeye erecektir! Herkes, (yazıldığı) ameliyle amil olacaktır!" buyurdular " [Müslim,78, (2648I)
Osman Nûri Topbaş’ın Altınoluk Mart 2002 sayı193’ “Kader ve Esrarı”
|
|
|