Prof. Dr. Sinsi
|
Karahanlılar
Sultan Sencer, Muhammed Han'ın ölümünden sonra Batı Karahanlı tahtına sırasıyla, Ebü'l-Meâlî el-Hasan bin Ali, Ebu Muzaffer İbrahim bin Süleyman ve Mahmud bin Muhammed'i tayin etti II Mahmud Han, Karahıtaylar'la 1137 senesi yazında Hocend yakınında yaptığı muharebeyi kaybedip Semerkand'a çekildi Karluklar ile ülke içinde anlaşmazlık çıkıp, Sultan Sencer'den yardım isteyince, Karluklar da Karahıtaylara müracaat etti Sultan Sencer ve II Mahmud Han, 8 Eylül 1141 tarihinde Katvan Muharebesi'nde Karahıtaylara yenilip, Horasan'a çekildiler Karahıtaylar, bütün Mâverâünnehir'i istila edip, Mahmud Han'ın kardeşi Ortak Kağan Tavgaç Buğra Han İbrahim bin Muhammed'i Büyük Kağan ilan ettiler III İbrahim Han, Karluklar ile anlaşmazlığa düşünce, Buhara yakınlarındaki Kallabâz Muharebesinde öldürüldü Yerine geçen oğlu Mahmud Han, Horasan'a çekildi ve vefatına kadar orada kaldı Sultan Sencer'in ölümünden sonra Oğuzlar, II Mahmud Han'a hükümdarlık teklif ettiler O, önce oğlu Muhammed'i gönderdiyse de, bir süre sonra Oğuzların hükümdarı oldu Sultan Sencer'in eski kumandanlarından Nişabur valisi Müeyyeddevle Ayaba, 1163 yılında Horasan'ı ele geçirmek arzusuyla hareket edip, II Mahmud Han ve oğlu Muhammed'i esir alarak gözlerine mil çektirip hapse attırdı Baba-oğul, 1164 senesinde hapisteyken vefat ettiler II Mahmud ve iki oğlunun hapiste vefatları ile, Karahanlılar'ın hâkimiyeti Ali Tegin'in soyundan gelenlere geçti
III İbrahim Han'a halef olan Ali Tegin ailesinden Ali bin Hasan, Karluklar ile mücadele edip, reisleri Paygu Han'ı öldürterek, onları iskâna mecbur ve askerlikten men etti Fakat bu hareketi isyanlara sebep oldu Ülkedeki isyanları Buhara'daki Hanefî âlimi Muhammed bin Ömer'in vasıtasıyla yatıştıran Ali Han, 1160 senesinde vefat edince, yerine kardeşi Ebü'l-Muzaffer Mesud bin Hasan geçti II Mesud Han, iç işlerini düzene soktu Sarayını âlim ve şairlere açıp ilmin hâmisi oldu 1178 yılında vefat eden II Mesud Han'ın yerine kardeşi Fergana hâkimi Hüseyin bin Hasan'ın oğlu İbrahim bin Hüseyin hükümdar oldu Önce Feryun'da, sonra da Semerkand'da hüküm süren IV İbrahim Han, Nuretüddünya ve'd-dîn Kılıç Tavgaç Küç Arslan Han unvanlarıyla büyük kağan oldu Onun vefatıyla yerine oğlu 1204 senesinde büyük kağan oldu Osman Han, tedbirli bir insandı Önce Karahıtaylara tâbi olmasına rağmen, Müslüman Gurlular'ın, Moğollar tarafından yok edilmesini engellemek için gayret sarf etti Karahıtaylı saldırısına karşı Muhammed Harezmşah ile iyi ilişkiler kurdu Muhammed Harezmşah'ın kızı ile evlenip, âdet olduğu için bir yıl Harezm'de kaldı 1211 senesinde Semerkand'a dönen Osman Han, Karahıtaylar'ın gücünden çekinerek onlarla ittifak kurdu Bu hareketi, Muhammed Harezmşah'ın Mâverâünnehir'i almasına sebep oldu Yakalanan Osman Han, idam olundu (1212) Osman Han'ın ölümü ile, Batı Karahanlı Devleti sona erdi
Fergana Kağanlığı
1141 yılında Batı Karahanlı Devleti, Karahıtaylar'ın istilasına uğrayınca, Fergana'da merkezi Özkend olmak üzere müstakil bir Karahanlı devleti kuruldu İlk hükümdarı, Gelâleddünye ve'd-dîn Hüseyin bin Hasan olup, Fergana kağanları, Türkçe Tuğrul Kara Hakan unvanını taşırlardı Unvanlarında Türk kelimesi de kullanan Fergana Kağanlığı, 1211 veya 1212 senelerinde, Muhammed Harezmşah'ın tâbiiyetine girdi
Karahanlı Devleti, daha ilk kuruluş yıllarında, tarihî Türk devlet idaresi geleneğine uygun olarak iki büyük idarî kısma bölündü Bunlardan doğuda kalan kısmın başında hakan bulunur ve her türlü idarî yetkiyi elinde bulundururdu Batı kısmını ise hakanın hükümranlığı altında, aynı aileden bir han, ona bağlı olarak idare ederdi Karahanlı devlet teşkilatında, bu büyük ve ortak kağanın yanında, hanedana mensup dört alt kağan ile altı hükümdar vekili vardı Rütbeler, kademe kademe yükselme esasına göreydi Her rütbenin değişebilen unvanları olurdu Türkçe unvanların değişmesine rağmen, İslâmî unvanlar değişmezdi Hükümdar vekilleri, İrken, Sagun, İnanç unvanlarını taşırlardı Hükümdarların yanında "Yuğruş" denilen bakanlar kurulu bulunurdu Yüksek devlet memuriyetlerinde, başkumandana "subaşı", maliye bakanına "ağıcı", saray hâcibine "tayangu" veya "bitikçi" denirdi
Karahanlılar'da ordu: Selçuklular'da olduğu gibi başlıca dört ana bölümden meydana gelirdi Bunlar, saray muhafızları, hâssa ordusu, hanedan mensupları ile valiler ve diğer devlet adamlarının kuvvetleri, devlete bağlı Türk teşekküllerine mensup kuvvetlerdi
Kültür ve Medeniyet: Türk an'anesine göre kurulan Karahanlı Devleti, 10 asırda İslâmiyet'i kabulüyle, ilk İslâmî Türk eserlerini meydana getirdi Hakanî Türkleri adını taşıyan Karahanlılar, Türkler'in millî kültür ve sanat geleneğini ve istidadının güçlü özelliklerini bütünüyle İslâm'a adayıp bu ilham ile yeni bir üslubun kurucusu oldular Karahanlı hükümdarlarının ilme hayranlığı, âlimlere saygısı ve onları korumaları neticesinde Türkistan, Mâverâünnehir şehirleri birer medeniyet, kültür beşiği haline geldi Doğu Karahanlılar devrinde Balasagunlu Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig; Kaşgarlı Mahmud, Dîvanü Lügati't-Türk, İmam-ı Ebü'l-Fütuh Abdülgafur Tarih-i Kaşgar adı ile, Türk dili, edebiyatı, kültürü ve tarihi için çok mühim eserler yazdılar
Büyük İslâm hukukçu ve âlimleri, Karahanlılar zamanında yetişti Bunlardan bazıları şunlardır: Burhâneddin Mergınânî, Şemsü'l-Eimme Serahsî, Şemsü'l-Eimme Hulvânî, Ebu Zeyd Debbûsî, Fahrü'l-İslâm Pezdevî, Sadrüşşehîd, Kâşânî, Ömer Nesefî, Sirâcüddîn Uşî
Şâh-i Türkistan denilen Ahmed Yesevî hazretleri, İslâm dininin göçebe Türkler arasında yayılmasına hizmet etmiş olup, bugün bile, Rusya, Bulgaristan, Çin ve İran'daki Türklerin Türklüklerini ve İslâmlıklarını korumalarında tesiri vardır
Türklerin şehir hayatına geçişi Karahanlılar devrinde başladığından, şehircilik ve mesken mimarisi gelişti Buhara, Fergana, Merv, Semerkand, Tirmiz ve Ürgenç'te birçok mimarî eser yapıldı Türkistan'da ağaç ve taş az olduğundan Karahanlılar, eserlerini genellikle kerpiç ve tuğladan yaparlardı Mescid ve hayır külliyeleri çok yaygındır Çok kubbeli mescidlerin sütunları tahtadan, yuvarlak veya çok köşeli; minareler ise pişmiş tuğladan yapılırdı Kerpiç ve tuğladan köşe pâyeli, yazı şeritli, örgülü eserler yapıldı Duvarları çiğ tuğladan örülüp, üstü tezyin edilip, kaymak taşı sıvası ile veya çeşitli şekillerde kesilmiş süslü, oymalı, kabartmalı, çizgili kiremitler ile kaplanıyordu Cilâlı ve sırlı tuğla ve cam tezyinatın getirdiği koyu mavi ve yeşil renkler ve parlak satıhlar, Karahanlı eserlerinin hususiyetleridir Saraylar, arklı ve havuzlu bahçeler ve korular içine yapılırdı Karahanlılar devrinde mescid, cami, türbe, külliye, kervansaray, saray, kale, köprü ve hamamlar yapılmıştır Camilerin sadece minareleri günümüze ulaşabilmiştir Türk hat sanatı, Karahanlılar ile başladı Kûfî, sülüs gibi yazı türleri ile Kur'an-ı Kerîm ve hadis kitapları itina ile yazılıp, saklandı
|