07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnce Düşünce
Sedef Çiçeği
Mahkeme salonunda, seksenlerindeki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı
Adam inatçı bakışlarla suskun, Nine'nin ağlamaktan iyice çukurlaşmış
gözleri ve keskin çizgileriyle bıkkın bakışları süzüyordu etrafını  Ve
Hakimin tokmak sesiyle sustu uğultu ve tok sesiyle, sözü yaşlı kadına
verdi, hakim  
"Anlat teyze neden boşanmak istiyorsun  ?"
Yaşlı kadın derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp,
kısılmış sesiyle konuşmaya başladı  
"Bu herif yetti gari, 50 yıldır bezdirdi hayattan  "
Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu mahkeme salonunda  Sessizlik bu tür
haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu,
kimbilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından  
Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı, kadın neler diyecekti Herkes onu
dinliyordu Yaşlı kadının gözleri doldu  Ve devam etti  
"Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim  
O bilmez  50 yıl önceydi O çiçeği bana verdiği çiçeklerin arasından
kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm Yavrumuz olmadı,
onları yavrum bildim  Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı O zaman
adak adadım  Her gece güneş açmadan önce bir tas suyla suluycam onu
diye  İyi gelirmiş dedilerdi  50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp
bir kere de bu çiçeği ben sulayım demedi  Taki geçen geceye kadar  
O gece takatim kesilmiş uyuyakalmışım  Ben böyle bir adamla
50 yıl geçirdim  Hayatımı, umudumu herşeyimi verdim  Ondan hiçbir şey
göremedim Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini
yapmasını bekledim   Onsuz daha iyiyim, yemin ederim "
Hakim, yaşlı adama dönerek ;
"Diyeceğin bir şey var mı baba" dedi
Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın
utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle hakime yöneldi
"Askerliğimi, reisicumhur köşkünde bahçevan olarak yaptım, o bahçenin
görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim  Fadimemi de orada
tanıdım  Sedefleri de  Ona en güzel çiçeklerden büketler verdim  
O çiçeklerle doludur bahçesi  Kokusuna taptığım perişan eder
yüreğimi 
İlk Evlendiğimiz günlerin birinde boyun ağrısından onu hekime
götürdüm  Hekim çok uzun süre uyanmadan yatarsa boynundaki kireç
sertleşir, kötüleşir dedi Her gece uykusunu bölüp, uyansın, gezinsin
dedi  Hekimi pek dinlemedi, bizim hatun  lafım geçmedi  O günlerde
tesadüf bu çiçek kurudu  Ben ona gece sularsan geçer dedim Adak
dilettim  Her gece onu uyandırdım Ve onu seyrettim  O sevdiğim
kadının yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim  Her gece o çiçek
ben oldum  Sanki  Ona bu yüzden tapabilirdim  " dedi adam o yaştaki
bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle  
"Her gece O yattıktan sonra uyandım  Saksıdaki suyu boşalttım  Sedef
gece sulanmayı sevmez, hakim bey Geçen gece de  Yaşlılık Ben de
uyanamadım Uyandıramadım  Çiçek susuz kalırdı amma , kadınımın boynu
yine azabilirdi  Suçlandım Sesimi çıkartamadım  "
O an Mahkeme salonunda herşey sustu  
Ertesi sabah gazeteler "Sedef susuz kaldı" diye yine yalnızca neticeyi
haber yaptılar  
BİLAL
|
|
|