07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bağışlamanın Yüce Güzelliği
Yalnızca birkaç kez konuştuğunuz birisinin adını kırk üç yıl sonra anımsamanız hiç de kolay değildir
Oniki yaşlarında bir çocukken okul harçlığımı çıkartmak için evlere gazete dağıtıyordum ve adını şimdi anımsayamadığım o yaşlı bayan da benim müşterimdi
Bana "bağışlama" konusunda öyle güzel ve unutulmaz bir ders verdi ki umarım,
bir gün ben de birisine aynı duyguları, aynı güzellikte verebilirim
Sıkıntıdan patlamak üzere olduğumuz bir cumartesi günüydü
Arkadaşımla birlikte yaşlı bayanın arka bahçesinde bir köşeye gizlenerek, yerden aldığımız taşları evin çatısına atıyorduk
Attığımız taşların çatının üzerinden yuvarlanarak,
köşelerden aşağıya düşmesini kuyruklu yıldızların süzülerek gökyüzünden aşağıya doğru düşmesine benzeterek eğleniyorduk
Kendime yerden çok düzgün bir taş bulmuştum
Elime alıp tüm gücümle fırlattım
Ama taş bu kez çatıya değil dış kapının penceresine gelmişti
Kırılan cam sesini duyunca, gizlendiğimiz yerden fırlayıp ardımıza bakmadan soluk soluğa kaçmıştık oradan
Yaşlı bayanın bizi görmüş olması olanaksızdı
Tüm gece yaşlı bayanın beni yakalayabileceğini düşünerek, korkudan uyuyamadım
Ertesi gün gazetesini vermek üzere kapısını çaldığım zaman her zamanki gibi içtenlikle gülümseyerek hatırımı sordu
Ama ben suçluluk duygusuyla yüzüne bakamıyordum
Sonunda gazete dağıtımından kazandığım parayı biriktirmeye karar verdim
Üç hafta sonra tam yedi dolarım olmuştu
Bir kağıda
"Camınızı istemeden kırdığım için çok üzgünüm, umarım koyduğum para onarımı için yeterlidir"
yazarak parayla birlikte zarfın içine koydum
Gece havanın kararmasını bekleyerek, zarfı usulca yaşlı bayanın posta kutusuna attım
Ruhum bir anda özgürlüğe kavuşmuştu sanki
Artık eskisi gibi yaşlı bayanın gözlerinin içine bakabileceğimi düşünerek mutluluk duyuyordum
Ertesi gün kapısını çalıp gazetesini uzattığım zaman her zamanki gibi içtenlikle gülümsedi gözlerime
Bu kez ben de karşılık vererek, gözlerinin içine baktım
Tam arkamı dönüp gideceğim anda,
"Ah, bir dakika, neredeyse unutuyordum, al bakalım bu kurabiyeler senin için"
diyerek elindeki paketi uzattı
Evden uzaklaşırken neşe içinde kurabiyeleri yemeye başladım
Birkaç kurabiye yedikten sonra pakette bir zarf olduğunu gördüm Zarfı açtığım zaman içinde yedi dolar ve kısa bir not vardı:
"Seninle gurur duyuyorum!"
|
|
|