07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Uzaktan Geliyor Gülüşün
Hatıramda kalan en aydınlık şey, o şen kahkahan  Çarpık kentleşmeden bahsederken yanlış yere dikmişiz heykelimizi, şimdi; ağaçların gölgesinde uyuklamak vardı oysa
Salkım saçak olmuş bir yüreğe, yağmur yağsa da bir, yağmasa da  Ben çoktan ezberlemişim ayrılık türkülerini Hoş geldin ya da güle güle Bu nasıl baktığına göre değişir hayata
Yüzün yoksa hiç hatırlamayalım birbirimizi, ama birazcık vicdanımız varsa, ölene kadar yad edelim
Didişsek de mavi olduğunu bile bile denizler için, sen yeşil diye tuttur, ben bildiğimi okuyayım Kaşının üzerinde duran ela gözlerine söyle meftun olduğumu Beni sandıkta sakladığın bir yemeni farz et, en kederli anlarında sarıl ki bana, seni ezberlediğim için utanmayayım
Çıkar ağzındaki baklayı Hala seviyorum diyeceksen, bu kadar kıvranmaktan vazgeç
Dişlerinin arasından ıslık çalan, parmaklarını belime dolamış, dünyayı yok saymış bir sevgili hatırımdaki
Hiç çözülmeden öylece durmuştuk ya hani 
O gecenin hatırına ellerini düşlememe izin ver En kızgın anımda bile, adını anmaktan mahrum etme dudaklarımı Ne kadar çok elveda dersek diyelim, hep bir merhaba bırak yanı başımda Salı günlerine dil uzatanlar, çarşambaları sevmeyenler, perşembeleri yok sayanlar hiç unutmasın;
Aşk pazartesileri başlar, gerçekse; ortalarına kadar sürer, ölümsüzse; hiç anlamazsınız, geçenin bir haftamı, bir ömür mü olduğunu!
|
|
|