07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Astronomik Duygular
Gökyüzü bu gece farklı güzel…
İçimdeki sonsuz yalnızlıksa daha bir derin
Su semadaki yıldızları toplayıp bir bir yerleştirdim içime, yerleştirdim de; böyle ses seda kesilip odamda bir başıma kaldığımda o hüzünlü yalnızlık hıçkırıklarını susturamadım; nafile…
Yıldızlarıma isimler verdim: dost, sevgi, yasam, hayal, kardeş, ana, baba, sevinç, sadakat, ask, barış, güneş, inanç, tebessüm 
kimine sadece mavi dedim; saf göründüğü, huzur verdiği için 
Kimine mor asil durdukları için
kimine de siyah korku gibi, ayrılık gibi, sığınacak birini istiyorum der gibi Yani yalnızlık gibi 
Bu gece en ağır basan da siyah yıldızlarım Bakınca kapkara gökyüzümde görünmeyen ama hep orda olan yıldızlarım Sadece ben görüyorum Çünkü bakmasını biliyorum
Bakmak isteyene de bir teleskop uzatıyorum, tanısınlar diye gökteki duygu yüklü cisimleri, sevdirmek için insanin içindeki bağımsız astronomik kanunları; anlatıyorum onlara 
Ama herkes cama bakıyor! Camdan bakmıyor, cama bakıyorlar!!
İçime yer etmiş ne varsa, adeta çırpınıp duruyor her bir uğrayışta Fark edilmek istiyorlar, sevilmek, sarılmak 
Gidip gelenlerden en çok umut yıldızı etkileniyor Biriktiriyor ya tüm yarinin ümitlerini, süpernova olup patlayacak, ta ki bir gün zaman duruncaya dek
Sonrası kara bir delik, kaçışı olmayan; gözlerimdeki ışığı yutan bir karanlık
neyse ki umut yıldızım büyük doğmuş Yoksa diğerlerine kim annelik edecekti?!
Dedim ya Gökyüzü bu gece başka bir güzel Çünkü paralel dünyada siyahlar yerine aşkın, yaşamın, gün ışığının umut ve barışla el ele verdiğini hissediyorum
Görmesem de hissediyorum…
|
|
|