Prof. Dr. Sinsi
|
Kaybolan Bir Yaşam
Kaybolan Bir Yaşam - Yaşam Hikayeleri
Artık ağlayamıyordu bile genç kadın
Günler boyu ağlamaktan artık gözyaşları kurumuştu
İçi ağlıyor İçinin, kalbinin sıkıştığını hissediyor
Ama gözyaşları akamıyordu artık
İçindeki acının yanında artık birde öfke,nefret,aldatılmışlık ve korku vardı
Herkesten korkuyordu artık ve her şeyden
Gelecekten, geçmişi düşünmekten ve insanlara tekrar güvenmekten çok korkuyordu
Yalnız kalmaktan da çok korkuyordu
Yapayalnız kaldığı evin duvarları üzerine üzerine geliyordu
Nefes alamıyordu Çığlık atmak istiyor ama sesi çıkmıyordu bir türlü
Sonra isyan başlıyordu
Yüreğinin en derinliklerinden gelen kocaman bir isyan
“Neden” diyordu
“Neden Ben ”
“Bu kadar mutluyken Bu kadar mutlu hissederken kendimi
Sevdiğim adamı bu kadar mutlu ettiğimi zannederken
Neden oldu bütün bunlar?”
Sevdiği adama kocasına isyan ediyordu
“Neden yaptın bunu bana?Madem başkasını sevecektin
Madem onun yanında ölecektin
Neden dürüstçe söylemedin bunu bana
Neden yaptın bütün bunları
Neden bana bu acıyı yaşattın
Neden giderken bana senin güzel anılarını, içimdeki aşkını değil de
Bir aldatılmışlık, korkunç bir öfke bıraktın içimde
Neden yaptın bunları neden…”
Öylesine isyan doluydu ki
Aynı zaman da bir o kadar da üzgün ve mutsuz
Güzel günleri geçiyordu gözlerinin önünden
El ele sokaklarda gezdikleri,sıcacık evlerinde oturup televizyon izledikleri,birlikte yaptıkları yemekleri,
bütün güzel anıları geçiyordu gözlerinin önünden
“Unutmak istiyorum” dedi fısıltıyla
“Unutmak istiyorum Sana dair her şeyi, kokunu, gülüşünü, öpüşünü, sarılışını, seni seviyorum deyişini, sıcacık bakışlarını, beraber uyuduğumuzu, sevişmelerimizi, kavgalarımızı, hayallerimizi, bu evi, senin son gidişini, son kez giderken bana bakışını unutmak istiyorum ” dedi
Kelimeler zorla çıkıyordu belki ağzından ama karşında kocası varmış gibi konuşuyordu Tıpkı onunla konuşuyormuş gibi
İçi ürperdi birden bire
O an sanki kocası gerçekten karşısındaymış gibi hissetti
Üzgün, suçlu ve yalvarır bakışlarını görür gibi oldu
Korktu
“Yaşasaydı eğer Başka bir kadın uğruna, başka bir kadının yanında vurulup ölmemiş olsaydı Ne yapardım acaba?” diye düşündü
“Ondan kesinlikle ayrılırdım Ama en azından onun yaşadığını, bir yerlerde nefes aldığını bilir teselli bulurdum ” diye düşündü kendi kendine
Kafası öyle karışmıştı ki
Artık net bir şey düşünemiyordu
Kafasının içine düşünceler, anılar hepsi birden hücum etmişti ve artık ne düşüneceğini bilmiyordu
Sonra birlikte kurdukları hayaller geldi aklına
Bu yakınlarda bir bebek sahibi olmayı planlamışlardı
O kadar çok istiyordu ki kocası baba olmayı
Ve genç kadında o kadar çok istiyordu ki sevdiği adamı baba yapmayı
Kocası o sabah gülen gözlerle “Tam bir aile oluruz” demişti
Acaba bu tam bir aile derken, sevgilisini ve sevgilisinin kocasını da hesaba katmış mıydı?
O kadının evinde sevgilisinin kocası tarafından vurularak öldürüleceğini katmış mıydı hesaba ben baba olmak istiyorum Tam bir aile oluruz derken
Kin doluydu herkese
Kocasına, o kadına ve o kadının kocası olan diğer adama
Aslında bu olayda belki hepsi suçlu, belki de hepsi mağdurdu
Ama en çok kendini mağdur görüyordu en azsa kendini suçlu
O aldatılmıştı Kandırılmıştı
Yalan söylenmişti ona Ve terk edilmişti Hem de sonsuza kadar
Her şeyini kaybetmişti Kocasıyla birlikte, hayallerini, anılarını, mutluluğunu, özlemlerini, geleceğini ve geçmişini kaybetmişti
Neye yanacağını, niçin üzüleceğini bile bilmiyordu artık
Aldatıldığına mı yansaydı, yoksa sevdiği adamın ölümüne mi kara vermiyordu bir türlü
Çok da iyi biliyordu ki bundan sonra hiçbir şey eskisi olmayacaktı
İnsanlara olan tüm sevgisi ve güveni bitmişti
“Bunda sonra nasıl yaşarım ben ” diye düşündü
Her şey o kadar karma karışıktı ki
Öylesine şaşkındı ki
Hayatına devam etmesi gerektiğini biliyordu da
Nasıl devam edeceğini, bu acıyla nasıl yaşayacağını bilmiyordu
Tüm gece boyunca oturdu kaldı mavi koltuğun üzerinde Gözlerini bile kırpmadı Her şeyi düşündü Aklından onlarca anı, onlarca plan geçti
Sabah olduğunda artık ağlamamaya ve üzülmemeye karar vermişti
Kocası onu aldatmış sonrada öldürülmüştü
Aldatan ve terk eden bir adamın yasını tutmayacaktı daha fazla
Gece boyunca oturduğu koltuktan kalktı
Kocasına ait ne varsa giysi, eşya, anı, fotoğraf, mektup her şeyini ama her şeyini babaanneden kalma sandığa kapattı
Sanki anılarıyla birlikte acılarını ve aldatılmışlığını da o sandığa kapatmayı diledi
Sonra emlakçiyi arayıp evini eşyalarıyla birlikte satmak istediğini bildirdi
Tüm bunları yaptıktan sonra kendine küçük bir çanta hazırladı
Yanına hiçbir anı almak istemiyordu
Nasıl olacağını bilmese de yeni başlayacağı yaşamında eskiye dair bir anısı olsun istemiyordu
Görmek istemiyordu etrafında ona ait ve onu hatırlatan bir şeyler
Evden çıkarken son kez baktı evine
Her köşesinde onlarca anısı olan evine baktı
Her köşesine
Her tarafta kocasının yüzü vardı ve gülen gözleri
Mutlu olduğunu sandığı dakikaları
Gözyaşları yanaklarını ıslattı tekrar
Hala Neden diye haykırıyordu kalbi
“Neden yalanmış o çok mutlu olunan dakikalar
Neden yalanmış o çok mutlu olunacak günler
Evin kapısını kapatmadan son kez konuştu boşluğa
Evinin duvarlarına Tıpkı kocasıyla konuşur gibi haykırdı boş eve
“Neden? Neden? Neden?Neden yaptın bunu bana?
Ben seni bu kadar çok severken Seninleyken bu kadar mutluyken
Seni mutlu etmek için canımı bile vermeye hazırken
Bu muydu hak ettiğim son?
Sen hak ettiğini buldun
O beni aldattığın kadında buldu
Peki ya biz, biz aldatılmışlar ne olacağız?
Bu acıyla, bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacağız
Ben nasıl yaşayacağım bu üzüntüyle Hiç düşündün mü?
Bu kadın ne yapar, nasıl yaşar, nasıl durur ayaklarının üzerinde, nasıl güvenir ve sever artık insanları hesapsızca
Düşündün mü bütün bunları Gidiyorum ben Tıpkı senin gibi
Artık seni düşünmeyeceğim Asla hatırlamayacağım
Beni aldattığını ve terk ettiğini, başka bir kadının yanında başka bir kadın uğruna can verdiğini unutacağım ” dedi
Ve gözyaşlarıyla çekti kapıyı
Ne yapacağını nereye gideceğini bilmiyordu
Aklına birden mezarlığa gitmek geldi
Kocasının mezarını son kez görmek ama hemen vazgeçti bu fikrinden
Çünkü oraya giderse oradan kopamayacağını ve orada o mezarın üzerinde canına kıyacağını çok iyi biliyordu
Taksiye bindi Direk olarak hava alanına gitti
Dünyanın herhangi bir yerine gidecekti Neresi olursa oraya
Oysaki çok da iyi biliyordu ki
Nereye giderse gitsin
İçinde yalnızlığını, anılarını, aldatılmış ve terk edilmiş olmanın acısını taşıyacağını ve bunu asla unutmayacağını çok iyi biliyordu
Alıntı  
|