07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sevmiştim Oysa
Daha önce hep çay götürdüğü odaya bu kez çağrılmış olmaktan endişeli:
- Buyurun müdür bey, dedi Nedim
- Seni evlendirelim mi Nedim?
Nedim, kendisine sürekli takılan müdürün bu kez ciddi mi olduğunu anlamak için yüzüne baktı Müdür, alaycı bir ifade ile Nedim’i süzerken, kaş göz işaretiyle koltuğu gösterdi
Koltukta oturan kadına dönen Nedim, hemen kaçırdı gözlerini  
Bugüne kadar gördüğü en güzel kız oturuyordu orada  Kalbi yerinden fırlayacak gibi oldu Cevap veremedi Müdür ısrarlıydı:
- Evet? Ne diyorsun?
Dalga mı geçiyordu müdür? Ama cevap vermek gerekirdi:
- Siz  Siz bilirsiniz müdür bey
- Peki, yarın ikametgâh kağıdını, nüfus cüzdanını ve 6 tane fotoğraf getir!
Aaa, galiba ciddiydi!
- Peki efendim
Çıktı
***
Ayakları yere değmiyordu Bu inanılmaz rüyanın bozulmaması için hiç kimseye söylememeye karar verdi Birlikte yaşadığı annesine bile  
Tabii ki gece uyuyamadı “Birkaç saniyelik sevgilisine” şiir bile yazdı
Sabah önce berbere gitti Sonra muhtara ve fotoğrafçıya  Bayramlık elbisesini giymişti
Evrakları müdür beye teslime gittiğinde, bir daha görmek için “servetini” verebileceği müstakbel karısı yoktu orada Üzüldü ama soramadı
***
Ertesi gün müdürün kendisini çağırdığı haberi çay ocağına geldiğinde heyecandan demliği devirdi Sağ eli yandı Bereket bayramlık elbisesine bir şey olmamıştı
Merdivenleri üçer beşer çıktı Müdür:
- İşte evlenme cüzdanın, dediğinde artık işin olduğuna tamamen inandı
Müdürün elini öpmeye yeltendi, başarılı olamadı Yine soramadı, “O nerede?” diye  
***
Annesi ortalığı yıkmıştı Nedim evlendiğini söylediğinde  Bildiği en güzel sözcüklerle henüz kendisinin de tam göremediği karısını anlatmaya çalıştı ama nafile  Annesinin güzelden anlamadığına karar verdi
Tek üzüntüsü, dünya güzeli karısını köyüne götüremeyecek olmasıydı Hayır götüremezdi; böylesine bir güzeli öyle küçük köy yerinde herkesten kıskanırdı
***
Ertesi gün, “Ne olursa olsun müdür beye karımı soracağım” kararıyla çıktığında müdür odasında yoktu Sekreterine sordu
- Maça gitti, dedi sekreter
Utana sıkıla, evlenme cüzdanından bütün güzelliğiyle beynine, hayaline ve kalbine kazıdığı eşini sordu sekretere:
- Tanıyor musunuz?
- Tanımaz mıyım, dedi sekreter
- Şimdi nerede o?
- Nerede olacak, tabii ki maçta Atatürk Spor Salonu’nda
Otobüsü bekleyemedi Nedim Taksiye bindi
Salona girdiğinde tribünlerde bir iki başka “çirkin” kadın vardı Çoğunluk erkekti Müdürü gördü İnsanları çiğneyerek yanına çıktı:
- Kusura bakma müdür bey  Şeyi aramıştım da 
Yine gülümsedi müdür bey:
- Bak orada, on iki numara, servis atıyor
Salon başına yıkılmıştı Nedim’in “Karısı” bir sürü erkeğin içinde, bacakları meydanda top oynuyordu Gözleri karardı, dizleri titredi Hırsızlık yaparken yakalanmış gibi, hak etmediği bir şeye uzanırken eline vurulmuş gibi derin bir mahcubiyet duydu
Bayılmıştı
***
Bir bankanın voleybol şubesi, bir yabancı oyuncuyu Türk vatandaşı yaparak oynatmak için bu kez bir garibanı fena vurmuştu
__________________
|
|
|