Konu
:
Anne Güvercin
Yalnız Mesajı Göster
Anne Güvercin
07-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Anne Güvercin
Güzel bir yaz günüydü
Batur elinde sapan evlerinin yakınındaki ağaçlıkta kuş avına çıkmıştı
Gözleri radar gibi dikkatle çevreyi tarıyordu
Birden arkasında bir ses duydu: ’Vurma kuşları
’ Döndü baktı
Seslenen yabancı değildi
Mahalle arkadaşı Sarper’di: “ Ne istersin şu küçük yaratıklardan bilmem ki? Ne zararı var onların sana? Bırak ötsünler uçsunlar kanat çırpsınlar
“
Batur: “ Sarper yine mi sen? Bu kaçıncı? İşime karışma demedim mi ben sana? Bak kuşları ürküttün kaçıp gittiler
Kuş vurmak yasak mı yani? “
Sarper: “ Yasak tabii
Şu sıralar kuş yavrularının büyüme zamanı
Batur: “ Amma yaptın ha
Yasakmış
Yasaksa yasak
Kim bilecek benim kuş vurduğumu? Çevrede bir yığın kuş var
Bir kuş vursam kuş kıtlığına kıran girmez ya kuş nesli tükenmez ya
Bana bak Sarper sen iyi bir arkadaşsın fakat şu kuş işine karışma “ dedi ve ses çıkarmamaya dikkat ederek usul usul ilerlemeye başladı
Yirmi metre kadar gittikten sonra bir ağacın altında durdu
Sapanını yukarıya doğru kaldırdı
İyice nişan aldıktan sonra sapanındaki taşı fırlattı
Taş hedefini bulmuştu
Kuş yere düşerken aynı anda havalanan bir başka kuşun kanat sesleri duyuldu
Batur az ötesinde yere düşen kuşu aldı
Kuş can çekişmekteydi
Hemen kuşun kafasını kopardı
Kendisine doğru yürümekte olan Sarper’e dönerek:
“ Nasıldım ama? Tek atışta hedef on ikiden
Tık kafa gitti
Tüylerini yoldum mu küçük bir ateş yakarım
Cız bız
Sonra deyme keyfime “ dedi
Arkadaşının sözlerine aldırış etmemesine içerleyen Sarper:
“ Ne desem ne söylesem boşuna
Başkalarının senden daha iyi düşünebileceğini hiçbir zaman kabul etmezsin zaten
Vurduğun bir yabani güvercin yavrusu
Yirmi gram et ya çıkar ya çıkmaz
Hem düşünmediğin bir şey var
Bu yere düşerken kanat sesleri duymuştuk
Herhalde anne güvercindi uçan
Yabani güvercinler bildiğim kadarıyla kin tutarlar
Yavrusunu vurmakla hiç iyi yapmadın “ dedikten sonra geriye dönerek hızlı adımlarla oradan uzaklaştı
Batur daha sonra ağaçlığın kenarında küçük bir ateş yaktı
Buraya gelirken yavru güvercinin tüylerini yolmuş ve iç organlarını temizlemişti
Kuşu pişirmeye başladı
Fakat arka tarafındaki ağaçlardan birinde üzgün ve yaşlı bir çift gözün kendisini izlediğinin farkında bile değildi
Anne güvercin bir taraftan yavrusunu vuran çocuğu seyrederken bir taraftan da düşünüyordu:
“ Aslında elinde sapanla bir çocuğun bize doğru yaklaştığını görmesek duymasak bile hissederiz
Fakat biz kuşlar ağaç dalları üzerinde otururken dalar gideriz
Geçmişi düşünürüz
Hatıralar gözlerimiz önünde canlanır
Doğrularımız yanlışlarımız aklımıza gelir
Çoğu zaman da hayaller kurarız
Bunlar genellikle tadını damağımızda hissedeceğimiz hayallerdir
Yani gerçek olmasını istediğimiz
İşte bu gibi durumlarda bir sapanın veya bir tüfeğin bize doğru nişanlandığını görmemiz yahut yaklaşan birinin hışırtısını ayak seslerini duymamız mümkün değildir
Biricik yavruma uçmayı öğretiyordum
Yavrum çok yorulmuştu
Bir ağacın dalına konduk dinleniyorduk
Etraftaki ağaçlar kuş doluydu ve sanırım çoğu da benim gibi hayallere dalmıştı
Küt diye bir ses duydum ve yavrumun feryadı ile kendime geldim
Baktım yavrum vurulmuş düşüyordu
Kanatlarımı çırptım ve uçtum
Havada geniş bir daire çizdikten sonra olayın olduğu yere döndüm
Çevrede kuş yoktu hepsi kaçıp gitmişlerdi
Olayın nasıl olduğunu kuşlardan sorar öğrenirim
Neyse bırakayım şimdi bunları düşünmeyi
Yavrumu vuran çocuk kalktı gidiyor
Gözden kaybetmeden takip edeyim şunu
Evinin nerede olduğunu öğrenirim hiç olmazsa
“
Batur yolda gördüğü bir arkadaşıyla konuştuktan sonra oturdukları apartmanın kapısından içeriye girdi
Oturdukları daire 4
kattaydı
Anne güvercin karşı sokaktaki bir apartmanın çatısında saatlerce bekledi
Akşam olunca odaların salonların ışıkları yanmaya başladı
Yavrusunu vuran çocuğun girdiği binanın oda ve salonlarını kontrol etmeye başladı
Örtülmeyen veya aralık bırakılan perdelerin arkasından içeri bakıyordu
4
kattaki balkonun korkuluk demirlerinin üzerine kondu
Şöyle bir etrafına bakındı bir tehlike var mı diye
Sonra ağır ağır başını pencere tarafına doğru çevirdi
Perdesi kapatılmamış pencereden içerisi rahatlıkla görünüyordu
Ve onu gördü…tam karşıda oturmuş yanındaki birkaç kişiye bir şeyler anlatıyordu
El-kol hareketleri yapıyor kahkahalarla gülüyor etrafındakileri güldürüyordu
Onun son derece neşeli hali içini sızlattı
Bu sahneyi daha fazla görmeye dayanamadı kanatlarını çırptı ve simsiyah gökyüzüne doğru uçup gitti
Daha sonraki günlerde Batur evlerinin yakınındaki ağaçlıkta sık sık kuş avına çıktı
Fakat hayret!
Her zaman pek çok kuşun bulunduğu bu ağaçlıkta bir tek kuşa rastlayamıyordu
Batur yine bir gün elinde sapanıyla buraya geldi
Çevreden çıt çıkmıyordu etrafta hiç kuş yoktu
Tam yavru güvercini vurduğu ağacın altına gelmişti ki aniden kanat sesleri duydu
Şaşırmıştı
Üzerine doğru dalışa geçen kuşu son anda fark etti
Elleriyle yüzünü kapatması onu yaralanmaktan kurtardı
Kuş çığlıklar atarak hemen ikinci defa saldırıya geçti
Bu saldırı birincisinden çok daha şiddetli oldu
Kuşun kanat vuruşları birer tokat gibi yüzüne gelen Batur sırtüstü yere yuvarlanırken eliyle kuşa sert bir darbe indirdi
Kuşun ilerdeki çalılıkların arasına düştüğünü gören Batur arkasına bile bakmadan kaçıp gitti
Batur o gece hiç uyuyamadı
Yatağında devamlı olarak bir o yana bir bu yana döndü durdu
Sabaha karşı şafak sökerken o kuşun kim olduğunu ve kendisine neden saldırdığını anlamıştı
O kuş birkaç gün önce vurduğu yavru güvercinin annesiydi
Demek ki anne güvercin yavrusunu vuranı unutmamış devamlı olarak takip etmişti
Kuş vurmak için ağaçlığa gelirken orada bulunan kuşların kaçıp gitmesini sağlamıştı
Bu birkaç gündür ağaçlıkta hiç kuş görememesinin nedenini ortaya çıkarıyordu
Korkunç bir takip altındaydı
Eğer kuş vurmaya devam ederse anne güvercinin felaketine neden olacağını anladı
Zararın neresinden dönülürse kardı
Bir daha kuş avına çıkmazsam anne güvercin belki peşimi bırakır diye düşündü
Zaten sapanını anne güvercin ile boğuşurken düşürmüştü
Bundan sonra kuş vurmayacağına söz verdi
Anne güvercin ise Batur ile yaptığı mücadeleden sonra yerde bulduğu sapanı gagasının arasına kıstırıp uçup gitmiş uzaklara çok uzaklara kimsenin onu bulup bir daha kuş vurmasına imkân bulamayacağı kadar uzaklara giderek oralarda bulduğu bir çukura sapanı atmış ve üzerine toprak yaprak ne bulduysa doldurarak gömmüştü
Anne güvercin daha sonraki günlerde ağaçlığın kenarında nöbet tutmaya devam etti
Birisi buraya gelmeye kalksa hemen ağaçlar üzerinde dinlenen uyuklayan veya hayal kurmakta olan kuşları uyaracak ve bu ağaçlıkta kimsenin kuş vurmasına izin vermeyecekti
Böylece aradan haftalar geçti
Sonbaharın gelmesiyle havalar soğumaya başladı
Bütün göçmen kuşlar gibi anne güvercin de grubuyla birlikte kışı geçirmek için sıcak ülkelere göç etti
Ertesi yıl nisan ayında anne güvercin grubuyla birlikte tekrar bu ağaçlığa geldi
Günler çok sakin ve olaysız geçiyordu
Anne güvercin fırsattan istifade ederek üç tane yumurta yumurtladı
Bu yumurtaların üzerinde günlerce kuluçkaya yattı
Sonunda yumurtalar çatladı ve üç tane minimini yavru sahibi oldu
Yaz mevsimi boyunca yavrularını büyüttü onlara uçmayı öğretti
Hayatta kendilerine yönelebilecek tehlikelere karşı daima uyanık durumda bulunmayı öğütledi
Batur verdiği sözü tuttu
Bir daha onu kuş vururken gören olmadı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul