07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Zorlukları Aşmak
Zorlukları Aşmak Yazısı - Zorlukları Aşmak Başak Sayan - Başak Sayan Yazıları
Belirtileri çok erken yaşta ortaya çıkmış ve ömrünün yarısından fazlasını akıl hastanesinde geçirmek zorunda kalmış bir anne düşünün  
Yaşadığı müddetçe çevresindekilerin kendisinden kaçtığı, aynı dertten muzdarip bir anneanne düşünün  Üstelik bu kadının kocası yani dede de akıl hastası  
Daha da fenası büyükbabanın da akıl hastası olduğunu düşünün  
1 Haziran 1926'da dünyaya gözlerini açtığında yanında ona bakacak, onu koruyacak, sevecek bir annesi yoktu Çünkü annesi bir çocuğa bakabilecek ruhsal duruma sahip değildi Keza anneanne de  
Amerika, Büyük Buhran'ı yaşıyordu ve milyonlarca insan işsizdi Minik bebek mecburen koruyucu annelik yapan ve evinde ona yakın çocuğa bakan sert bir kadının evine yerleştirildi
Hayatının ilk yedi yılı, bu evde diğer çocuklarla disiplinli bir şekilde yaşayarak geçti Annesini sadece arada bir onu görmeye geldiğinde görüyordu Koruyucu annesi onun annesiydi ona göre Kadının kocası da babası  
Yedi yaşında iken, ruh sağlığı hala yerinde olmamasına rağmen, koruyucu anne kızı evlat edinmek istediği için annesi minik kızı geri alır
Bu esnada ne yedi yılda oluşan ilişkileri bir anda koparmanın küçük kızda yaratacağı travmaları düşünür ne de başka bir şeyi
Henüz bu yeni duruma alışmaya çabalarken annesinin artan ruhsal sıkıntıları neticesinde akıl hastanesine kapatılması, ona kimsesizler yurdunun kapılarını açar
O günden itibaren yaşadıkları, zor hayatının en zor zamanları olmaz kuşkusuz ama küçük bir kızın kaldırabileceği türden şeyler de değildir elbette
16 yaşına kadar her altı ayda bir yer değiştirmek zorunda kalır ve bu esnada tek deneyimlediği şey sevilmediği ve istenmediği olur
16 yaşında yine kimsesizler yurdunun yolları gözükmüşken ayarlanmış bir evlilik yapar kendisinden birkaç yaş büyük bir çocukla
İşte tam o evlilik sırasında ailesinden miras kalan genetik kod kendini göstermeye başlar Tıpkı annesi ve anneannesi gibi sesler duymaya ve aslında orada olmayan kişileri görmeye, devamlı takip edildiği sanrısına kapılır
Hayattaki tek korkusu annesi ve anneannesi gibi olmak olduğundan bununla başa çıkmaya çalışır ve bir kadının tek çıkar yolunun kendi ayakları üzerinde durmak ve kendi parasını kazanmak olduğunu fark eder
İşte sinema dünyasına ilk adım atması da böyle olur İlk önce modellik yapmaya başlar, ardından reklamlarda küçük rollerde oynamaya
Giderek kendine güvenini oluşturmaya başlarken kocasının işine karşı çıkmaları neticesinde boşanır
Yıllarca bir orada bir burada yaşamak zorunda kalır ama çocukluğundan itibaren buna alıştığından fazla yakınmaz
Kimi zaman yemek yiyecek parası bile yoktur Tek dileği iyi filmlerde oynayarak bir patlama yapmaktır
Figüranlık yaparak başladığı kariyerinde uzun yıllar sadece tek cümlelik, perdede birkaç dakika göründüğü filmlerde oynar
Bu o kadar uzun bir zaman devam eder ki çoğu zaman hiç gerçeklemeyeceğini bile düşünür Ama bir şekilde pes etmesine engel olan bir şey vardı içinde işte  
Derken önemli bir film stüdyosuyla imzaladığı anlaşma tünelin sonundaki ışık olur bir anlamda Yöneticiler ilk başta onu önemli ve ciddi filmlerde kullanmaya korksalar da zamanla içindeki cevheri keşfederler
Tüm bu zamanlar boyunca duyduğu sesler ve akıl sağlığının gideceği korkusu ile başa çıkmaya çalışır İlaçlar kullanır, doktor doktor gezer
Gün gelip de insanlar onu deli gibi alkışlarken aslında alay edildiği sanrısıyla yaşar
Hayatı boyunca hiç sevgi görmemiş, babasının kim olduğunu dahi bilmeden yaşamış biri olarak sevdiği tüm adamlarda baba figürü arar
Ama hep hayal kırıklığı yaşar  
Ve bir müddet sonra, kariyeri yükselişe geçmişken, defalarca intiharı düşünür Dahası bir kez de ucundan döner
Tüm dünyanın gıptayla izlediği, erkeklerin hayal ettiği, büyük bütçeli filmlerde başrol oynayan biri olmasına, gelmiş geçmiş en seksi ve güzel kadınlardan biri sayılmaya başlamasına rağmen içindeki kırılgan, yalnız ve korkan küçük kız yok olmaz
Hayatı boyunca tek isteği sevilmek olur aslında sadece Alkışları sevmesinin yegane nedeni de  
Ama kırılgan ruhu daha fazla dayanamaz aklının ona oynadığı oyunlara ve karşılaştığı zorluklara  5 Ağustos 1962'de yığınla hatırı sayılır film, alkış sesi, fotoğraf karesi, başarıyı arkasında bırakıp uzun bir süreden beri yapmayı düşündüğü şeyi yapar Bu yaşamı bırakıp gider  
Bu hikaye yaşama çok zorlu bir şekilde başlayan, karşısına çıkan bütün engelleri aşıp imkansızı başaran, kimsenin hayal bile edemeyeceği bir noktaya erişen ve tüm bunları yaparken ruh sağlığı ile başa çıkmaya çalışan bir kadının hikayesi
Bu kadının adı Norma Jeane Baker Ya da tüm dünyanın bildiği adıyla Marilyn Moonre  
Artemis Yayınları'ndan çıkan, New York Times yazarı J Randy Taraborrelli'nin yıllarca çalışıp ortaya çıkardığı 'Marilyn Monroe' adlı kitap beni çok etkiledi Özellikle hayatının son zamanları ve Kennedy'lerle ilgili kısımlar çok ilgi çekici Daha önce anlatılmamış nice ayrıntıyı sunuyor
Bir oyuncu olarak karşılaştıkları, yaşadıkları, korkuları, endişeleri, üzüntüleri, hevesleri ve hayal kırıklıklarını çok derinden hissettim
Kitabı okurken sadece yarattığı illüzyonu gördüğümüz bu kadının yaşamının derinliklerine iniyor, anlayamadığımız şeyleri anlıyorsunuz 
Ve en önemlisi, ilham alıyorsunuz  
Zorluklara rağmen nasıl başarılı olunabileceğine dair  
Bence bu bile bir hayat için söylenecek en iyi sözdür
Her şeye rağmen güzel bir hayat  
HANNA
Film çok iyi başladı
Görüntüler olağanüstüydü
Konu ilginçti
Kurgu merak uyandırıyordu
Cate Blanchett ve Eric Bana faktörü zaten es geçilemez
Aksiyon sahneleri ustalıkla çekilmiş, çok gerçekçiydi
Fakat ikinci yarı sıkılmaya başlıyorsunuz Bunda belki çok fazla tekrar etkili olabilir Başka bir şey arıyorsunuz filmde, başka bir duygu
Yani,
Ne iyi bir film ne de kötü bir film  
'Hangover'ı denemenizi tavsiye ederim  
TARKAN'A DAİR
Her kriz bir fırsata dönüştürülebilir mi bilmiyorum
Dönüştürülse bile bunu herkes becerebilir mi onu da bilmiyorum
Bildiğim tek şey Altın Kelebek Ödül Töreni'nde yaşanan tatsız krizi Tarkan'ın fırsata dönüştürdüğüdür
Başkası olsa o anda öfkelenebilir ya da başka türlü tepki verebilirdi ama o bambaşka davranmayı tercih etti
Soğukkanlı bir tavırla gülümseyerek krizi idare etti Ne kadar mütevazı, ne kadar mağrur, ne kadar zeki olduğunu gösterdi herkese
Sahneye fırlayarak kendine fırsat yaratacağını zanneden bilince asıl kazancın nerede olduğunu gösterdi  
Bence bu olay yaşandığı için sevinmeli
Çünkü insanlar iyinin farkını hep kötü örnekleri görerek anlar
HAFTANIN SÖZÜ
Kıskançlıkta gururun payı aşktan fazladır
La Rochefoucauld
Başak Sayan
|
|
|