Prof. Dr. Sinsi
|
Ben Bir Ceviz Ağacıyım
Ben Bir Ceviz Ağacıyım - Şule Meryem Canpolat
Sokaktan geçenleri en iyi ben görürüm Güneşin doğuşu, yeşil yapraklarımdan geçer her sabah Yeşilliğime özenir önümden geçenler her yaz mevsiminde Ve dökülüşümü izlerler, her güzde Kocaman cevizler verdiğim de olur, kupkuru dallarımla, çürüdüğü de olur cevizlerimin İnsanlar gibiyim aslında ben de Bazen yağarım dolu dolu, toprağa dökülür meyvelerim Ve bazen kesilir bereketim, kalırım bir başıma, toprak bile sessizce bakar yalnızlığıma Yeşertemez kimse ümitlerimi, eli uzanmaz kimsenin günden güne zayıflayan köklerime O zaman baharlara ertelerim yenilenmek için gövdemi Dimdik dururum ben de insanlar gibi 
Ben bir ceviz ağacıyım, insanlar kadar neşeli, onlar kadar kaygılıyım Sevincine ortak olurum bazen bir çocuğun, avucunda kaçırdığı bir kaç cevizle sesi olurum çocuksu yaramazlıkların Bazen de kavgasını izlerim farklı çocukların, kırılır dallarım Ben bir ceviz ağacıyım Beni bilmek farkındalık ister Ve görmek, hayatı iyice okumayı gerektirir Gözlerini kapat ve yaprak hışırtılarımı dinle, her rüzgar sesinde Cevizlerimin güzle dökülüşünü ve toprakla karışan farklı kokumu hisset Benim seni seyrettiğim gibi, sen de beni seyret şimdi! Aç gözlerini, güzelliğimi gör! 
  
Sevdiğim adam her akşam çalışıyorum diye geç gelir eve Soruyorum, neredeydin bu saate kadar, çıt yok Bu aralar hiç konuşmuyor benimle Bir ceviz ağacı mı ne varmış Ağacın sahibi, toplamakta zorlanıyormuş diye beraber silkeliyorlarmış dallarını Ah herif bir bilsem neyin peşinde olduğunu, çözeceğim içimdeki bilinmezliği Ceviz mi toplarsın, kırarsın belli değil Başı sonu kopuk hayatımızda, böyle giderse sonumuz hayır değil Yine de besmeleyi düşürmüyorum dilimden Dua ediyorum sürekli ona Belki bir gün uslanır, yuvasına döner diye Her akşam sürüklediği bedeni kadar, ruhunu da getirir diye evimize Olur ya beraber gülüşür, beraber ağlaşırız Bu hayat çekilmiyor böyle Çocuklar baba soruyor her akşam, dilim tutuluyor, yalan söylememek için Ceviz mi kırıyor babanız diyeyim, yoksa sadece topluyor mu? Ben de bilemedim Eksik etekliğimle, bu işi çözemedim nicedir Ne kaneviçe işlemeye benzermiş evde herifini tutmak, ne de bahçede horoz beslemeye Dinden, imandan da anlamıyor bu adam, yok mürüvvet hala ufukta Oysa analığım ne tütsüler kullandı evimizin etrafında, ne muskalar yapıldı eve bağlansın diye de herifim de zerre kımıldama yok Bir gram değişmedi huyu, bağlanasıca adamın Bir de kurşun döktürelim dedi de Zeliha bacı, gayrı yok dedim, kendi kendine düzelsin herifim Çare kalmadı 
  
Babam işler yetişmiyor diye, bu bağda her sene mevsimlik işçi tutar Günler sürer ceviz ağaçlarının silkelenmesi Çocuğumun babası olacak adamı da ilk burda gördüm zaten Gözlerimi oydu, oyulasıca, topladığı her cevizde Meğer evliymiş, çok sonra söyledi Bilsem kaçar mıydım çocuk aklımla Kapılır mıydım, mevsimlik bir işçinin, kurban eden b/akışına Ahını alır mıydım en sevdiklerimin, kalır mıydım bir başıma, ah bilseydim serseriliğini adamımın Ama geçti bir kere Deldi geçti ya gözlerimi, aha bu günahsız sabiyi verdi elime Resmi nikahı da basacam dedi emme, imam nikahında diretti sadece Nasıl olsa bakıyorum sana da, dediydi her gelişinde Sonra duydum mapusa düşmüş Ceviz toplarken bir akşam, tüm cevizler avuçlarından dökülmüş İki jandarma alıp götürüvermiş herifimi Giderken, kırdığım cevizler! diyesiymiş durmadan Delirmiş mi ne? Bir daha haber alamadım ondan Param mı var mapushaneye kaden varmaya? Hem bebemi kime emanet etcem, taşlarlar beni, bir başıma Ne zamandır kapıya bilem çıkmıyom Bir şey lazım oldu mu muhtara söylüyom O da alıveriyor sağolsun Bir kaç hayırseverin yardımlarıyla biz de doyuyoruz işte Ahh ceviz ağaçları!, gölgende kurardım en taze hayallerimi Yeşil yeşil bakardım bağımıza Bir dediğini iki etmezdim ana babamın Ama oldu bir kere, dönüşü yok geri Hem nasıl giderim evime, kucağımda babasız bir yetimle? Muhtara diyeyim de, yarın bir de bebe maması alsın Sütü de bitti bitecek keratanın 
  
Beni vurduklarında büyük bir ceviz ağacının dibindeydim Bağın sahibi bir bahaneyle çağırtmış beni Duymuş mu ne etmiş kızına sevdamı Ben bir şey yapmadım ki hem Sadece akşam baykuş ötende, Halime'yi seyrettim gizlice Yan bakmadım, laf atmadım Ama bir adam varmış dediler, Halime'nin aklını çelmiş İlle de kendine istermiş Parası bol, çalışkan diye babası vermiş kızını Ondan sonra oldu ne olduysa Halime bana varır diye, ürkmüş adam Bana pusu kurmuşlar, sonradan Nehrin içinde yüzer hala cesedim Ses ederim, bağırırım kimse duymaz Bir tek ceviz ağacı sallanır rüzgarda O da düşen yapraklar gibi, umutszca bakıp durur bana Dalları gökte olmasa uzatıp ellerini, kurtaracak sanki beni  Çocuk yaşta sevdalandığım Halime'yi bana verecek gibi Öyle derin bakar ceviz ağacı, her sabah Akşam karanlığında, katilime döner gözleri, tıpkı beni öldürdüğü akşamki gibi Katilim ellerimi ceviz ağacının altında bağlayalı epey gün geçti Ayakta önce hışımla beni izledi, sonra aldırmadan elimi yüzüme siper edişime, bir kaç kurşunla işimi bitirdi Ama iş bitmedi aslınca, ceviz ağacı bizi gördü Nasıl düştüğümü, asi nehre Kanlarım yer yer kızıla boyarken nehri, baygın gidişimi bir tek o izledi Katilim olacak adam çoktan beni bırakıp gitmişti 
Meğer Halime'nin babasının haberi yokmuş olanlardan Konuşurlarken duydum bir sabah Ceviz ağacının titreyen yaprak seslerine karıştı hakkımda konuşulanlar Halime'nin aklında hala ben varmışım Anlamış kaçtığı adamın, adamsızlığını O da hala bana yanarmış da, şeytan yapmış yapacağını Almış yolunu gitmiş katilim, bir daha bakmamış ardına Ne Halime'ye ne doğurtduğu bebeye Ah Halime'm! Ceviz ağacının altında ne hayaller kurardık geleceğimiz için Tertemiz mutluluklarımızın aynası olurdu ceviz yeşili gözlerin Niye o adama uydun ki Halime'm? Bak ben sevmemin bedelini, canımla ödedim şimdi Bir evimiz olacaktı ya hani seninle Bağlarımız, ağaçlarımız olacaktı ikimizin Ben gece gündüz çalışacaktım dürüstçe Sen elaleme söz söyletmeyecektin, alnımız eğilmeyecekti yere Ama o yılan geldi her şeyi dağıttı Halime'mi eller aldı, beni, kan rengi nehir Bir tek ceviz ağacı ağladı arkamdam Kimse nasıl öldüğümü bilmedi 
  
Daha küçükken aldılar bana Senem'i, sormadılar bir kere bile fikrimi Kalbimin katili oldu anamla babam, el üstünde tuttular beni Bir tek sevdiğimi almadılar, beni sonuna kadar şımartdılar Senem daha becerikli dedi anam İşli olmalıymış köy gelinleri Çiçek sana yaramaz dedi babam, ağırmış ayağı eli Çeşmeye yollasak gelmez bir daha dediler, bir söylesek bir daha söyletir diye eklediler Hem eller laf atmaz mı oğul!, gelinimize, bunu mu buldunuz deyip gelmezler mi üstümüze, son cümleleri oldu Her dediğimi yapan ana babamın bu hali koydu yüreğime günlerce İntikam hayalleri kurdum her yerde Tarlada, evde aklımı aldı Çiçek Söz dinlemedi kimse verdiler Senem'i elime Her akşam isteksiz girdim koynuna Senem'in Lanet edip durdum, yazıklar olsun! hiç merhameti yok mu kaderin?
Senem sevimsizleşti her geçen gün gözümde Çiçek, büyüdü büyüdü yüreğimde Ümidi de kesince artık Çiçek'ten, Halime'ye verdim tüm aşkımı Belki bir kaçıştı bu kendimden, belki teselli bulmaktı tenine değdiğim her kadından Gizli bir intikamdı en çok da Bir gün Halime'yi izlerken gördüm o serseriyi, gizli gizli konuşuyorlardı bazen de, yediremedim kendime Karar verdim büyük bir hırsla Halime'mi korumaya Ceviz ağacının altında buldum bir gün o genci, bakışları beni deli etti Ne cüretle bakardı benim Halime'me Bu kaçıncı yenilgiydi Önce Çiçek, şimdi de Halime Kimse engel olamayacaktı bu sefer isteğime Arzu doluydum zaten, vermezdim dünya bir araya gelse Halime'mi kimseye Sonra ne oldu hatırlamıyorum Beynim uyuşmuş şekilde, yalpalarken buldum kendimi Elimde beylik tabancam, arkamı dönmüş gidiyordum nehre karşı Bir kaç kızıl damla büyüdü gözlerimde sonra günlerce Kanlı düşler girdi gecelerime Katiliydim artık bir gencin Kaç kere büyüdü bakışları gözlerimde Korktum, anam gelmedi beni kurtarmaya, terler döktüm gecelerce Sonra işte elimde bu kelepçeler Ardımda yitik Senem'ler, Çiçek'ler, Halime'ler Her birisi beddua okudu tenime, tenim buz renginde Terledikçe dondum, dondukça terledim bu koğuşta Anamla babam sonsuz ahlarda Ama demiştim ben Çiçek'te benim gönlüm, diye söylemiştim Şimdi tüm çiçekler hakkımdır Yerleri delen onlarınki değil benim ahımdır Her istediğimi vermeseydiniz keşke bu kadar Bir tek Çiçeğimi alsaydınız bana Avunur muydum başkalarıyla, kanarmıydım yalanlara? Bir kumar oynadım, hem Senem'i, hem kendimi, hem de her şeyimi kaybettim İçkiler sarhoşluk vermiyor artık, kırdığım cevizler teselli Ceviz ağacı bana dost gibi bakmıyor artık, geceler yalancı Ana tez gell!,üşüyorum Ört üstümü yine, yeni masallar düşlüyorum 
  
Ben bir ceviz ağacıyım, gördüklerimden elemliyim Bazen boyumu aşar sevinçlerim Pişmanlıkların yıkadığı nehirleri izlerim Silemem yine de gölgesini acıların, gideremem nehrin kan rengini Boynumu bükerim eğilen her dalla ben de Yetişemem virane hayatlara Uzatamam dallarımı, yüreği parçalanmışlara Yarım hayatlara bakar dururum sadece Yüz yıllık çınar gibi, tarihler taşırım bağrımda Kimseler bilmez ya, ne ahlar var toprağımda 
"Ben bir ceviz ağacıyım, hayatın ortasında Ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında " Nazım Hikmet  (Gülhane parkında yerine hayatın ortasında kullanılmıştır)
Şule Meryem Canpolat
|