Konu
:
Mazi Denizinde Yüzüme Vuran Anılar
Yalnız Mesajı Göster
Mazi Denizinde Yüzüme Vuran Anılar
07-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Mazi Denizinde Yüzüme Vuran Anılar
Mazi Denizinde Yüzüme Vuran Anılar Yazısı - Mazi Denizinde Yüzüme Vuran Anılar İbrahim Meriç - İbrahim Meriç Yazıları
Uzun zaman geçti Dila'yı görmeyeli
Hatıralar ormanında siması belli belirsiz olmaya başladı artık
Mecnun, Leyla'sının mezarı başında o'na şöyle seslenir
Simanı unuttum ama hasretinin acısı kalbimde sonsuzdur
Ne çok kalbimin tercümanı olmakta bu söylem! Oysa pc'imde bir çok resmi olmasına rağmen bakamıyorum ölüp, ölüp dirilmek adına
Ben ölüyken seni sevemem ki
Gerçek olmasını istediğim rüyalarım vardır benim! Son bir kaç haftadır her gece rüyalarıma misafir olup bana serzenişte bulunuyor gözyaşları içerisinde
"Keşke beni zamanında bu kadar sevseydin" dedi
Ben hep seni sevdim ve seni sevmekten bir an olsun vazgeçmedim Dila'm
Dedim
Öğleye doğru kalktım
Sırt çantamı aldım ve sahil boyu tanımadığım simalar denizinde yol alırken sırt çantamdan mp3 çalarımı çıkarıp günde bilmem kaç kere dinlediğim Belkis Özener'in Boş Çerçeve isimli eski şarkısını 45'lik plak tadında dinlemeye başladım
"Yalnız hatıran kaldı boş kalan çerçevede
" Ne kadar güzel bir şarkı
Yorulmuştum düşünceler patikasında yürürken
Bir banka oturdum kulaklıkları çıkarıp sırt çantamdan sigaramı ve Kahraman Tazeoğlu'nun Araz isimli romanını çıkardım
Sigaramı yaktım Araz'ın seksenüç'üncü sayfasını okumaya başladım
Kahraman Tazeoğlu; lütfen bu kadar acımasız olma
Araz; acımasız olan sendin sevdiğim
Ben seninle birlikte öleceğimiz günü düşlerken, bensiz yaşayabilen sendin sevdiğim
Bak sana hala sevdiğim diyorum; çünkü ben seni içimden terk etmedim! Çünkü ben seni intihar etmedim
Çünkü ben uğruna ölebileceğim sandığım biri için yaşadım hep!
Başımı sayfadan kaldırdım ve uzaktan geçen gemileri izlerken Kahraman Tazeoğlu'mu Araz'ı, Araz'mı Kahraman Tazeoğlu'nu terk etmişti hala anlayamadım kitabı dördüncü defa okumama rağmen
Bir birlerini bu kadar severken neden ayrılık rüzgarlarına kapıldılar sorusu içinde bir sigara daha yaktım
Dila ile son buluşmamız geldi aklıma
Uzun zaman oldu görmeyeli
İşte birazdan karşımda olacak
Önce nasılsın mı diye sorsam yoksa sım sıkı sarılsam mı! İşte geliyor, işte o geliyor melekleri bile kıskandıracak bütün güzelliği ile
Sım sıkı sarılıyorum
Saçlarını okşayıp alnından ve yanaklarından öpüyorum
Kısa süreli suskunluğun ardından; seni çok özledim
Sensiz hiçbir şeyin anlamı yok
Sensiz aldığım nefes beni boğuyor ve katilim olmak için pusuda beklemede
Dedim
Bizim sonumuz yok ve ben senin beni sevdiğine inanmıyorum
Dedi
Acı bir gülüş beliriyor yüzümde
Derin bir nefes alıyorum ve şu sözleri söylüyorum
Sence seni sevmeyen ben gibi, sence seni çok seven; benim gibi sayfalarca değil tek bir satır yazsın sana dair o zaman
Dedim
Sen yazmak konusunda beceriklisin
Dedi
Benim yazmak konusundaki becerikliliğim bende oluşturduğun duygular
Bana bu duyguları vermiş olmasaydın ben tek bir satır bile yazamazdım
Yani ben duyguların sayfalara dökülmesi için bir aracıyım
Ve ben yıllar sonra bile sana dair yazılar yazacağım
Dedim
Bir gün gelecek sende beni unutacaksın
Dedi
Ya unutmazsam, ya hala sana dair yazılar yazıyor olduğumda ben ne yaptım diye kendine sormayacakmısın?
Kafasını kaldırdı gözlerini gözlerime dikti kaşlarını çatarak
Dila kızdığında bakışları ile durgun denizi hırçın bir çocuk haline, pırıl, pırıl gökyüzünü önünde durulmaz fırtına haline getirebilirdi
Beni sevdiğini söylüyorsun ama bu zamana kadar benim için ne yaptın? Dedi
Seni çok sevdim
Dedim ve gözlerine bakarak bütün suskunluğumla "senin için neler yaptığımı o büyük günde Allah'ın huzuruna çıktığında öğreneceksin
O güne kadar sen hiçbir şey bilmeyeceksin
Kahrolasıca ayrılık vakti yaklaşmıştı
Sigaramı yaktım ve "o"nu izlemeye başladım
Bir süre sonra
Araz; Kahraman Tazeoğlu'na şöyle der
Seni ne kadar sevdiğimi biri seni sevince anlayacaksın
Sende Dila seni ne kadar çok sevdiğimi biri seni sevince anlayacaksın
Dedim ve oturduğum koltuktan kalkarak "o"na yaklaştım
Dünyalar güzeli yüzünü iki avucumun arasına alarak bir bakışının dilencisi olduğum gözlerine bakarak "seni son nefesime kadar bekleyeceğim" dedim ve sarılarak ayrıldık
"O"ndan uzaklaştıkça karanlığın içine giriyordum
O karanlık dehlizde saatlerce yürüdüm
Sigara paketinde duran son sigaramı çıkarıp yakmaya çalıştım gözyaşı damlaları çakmağımın ateşini söndürmek için gözlerimden akarcasına aralığında
O kadar mazide kalmış anı varken neden mazi denizinin anılar dalgasında bu son buluşma yüzüme vurmakta bilmiyorum belki de bilmek istemiyorum
Oturduğum banktan kalktım sigaramı ve kitabımı sırt çantama koyarak yeniden tanımadığım sima denizinde yol almaya devam ettim belki o yolun sonunda Dila beni bekliyordur umudu ile
İbrahim Meriç
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul