07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Varsa Ölümün Bir Hayrı
Varsa Ölümün Bir Hayrı Yazısı - Varsa Ölümün Bir Hayrı Can Dündar - Can Dündar Yazıları
Gürsel Tekin’in annesini toprağa verirken döktüğü gözyaşlarının fotoğrafı vardı geçenlerde birinci sayfada  
Daha önce de Başbakan Erdoğan’ın annesini uğurlarken hıçkıra hıçkıra ağlayışına tanıklık etmiştik
En yalın, en yalansız halimiz, musalla taşı başındakidir belki de  
Eceli gördü mü frene basar hayat  
Ölüm karşısında hiçleşiriz
Giyindiğimiz tüm sıfatlardan azadeyiz
Orada Başbakan ya da Genel Başkan yardımcısı değiliz
“Evlat” hüviyetinde eşitleniriz
Varsa ölümün bir demokrat yanı, bizi, bir süreliğine de olsa, unvanlarımızdan soyması  
Bir gözyaşı damlasında, bir taziye sofrasında buluşturması  
* * *
Varsa ölümün barışçı bir yanı, küskünleri barıştırması  
Garip belki, ama bu ülkeye geçici de olsa bir sulh havası, ancak Azrail sayesinde gelebiliyor
Ben bunu büyük şehirlerde sadece mezarlıkların yeşil alan olarak kalmasına benzetiyorum
Ecelin yeşerttiği şehirler gibi, ölümde yumuşuyor yürekler; kanlı bıçaklı hasımlar, vefat karşısında başını eğip taziye kuyruğuna giriyor
Emri hak yapıyor hayatın yapamadığını  
Barıştırıyor kan davalıları  
Vicdanı eşeliyor, kindarlığı törpülüyor; en azından bir süreliğine ateşkes sağlıyor
* * *
Tam bir yıl önce bugün, o acıyı ben de yaşadım; bir yıl önce bugün, babamın musalla taşı başında, aynı dersleri ben de aldım
Bir acının kaç küslüğü bitirebildiğine, kaç eski dostla yollarımı yeniden birleştirebildiğine, fikriyatımı paylaşmayan kaç kişinin hissiyatımı paylaşabildiğine şaştım
Ölümle gelen barışı daimi kılmaya çalıştım
Bir yandan da, geçen o bir yılda, kavuşma ümidi olmayan bir sevdayı tattım
Maddi varlığı olmayan bir hayali sevmenin anlamını  
Hasretin buruk tadını  
O günden sonra da aynı kor hangi evi yaksa kulak kabarttım
Varsa ölümün bir hayrı, empatiyi artırması  
Artık biliyorum ki, cenaze başında akıtılan gözyaşı, o günden sonra, salonda boş kalmış bir koltukta, arşivden çıkıveren bir eski mektupta, radyodan yükselen bir bozlakta ya da sofradaki doldurulmamış kadehte yeniden dökülmeyi bekler
Başın derde girdiğinde “Keşke yanımda olsaydı” dedirtir
Çok sevindiğinde “Keşke o da görebilseydi” diye dile gelir
Kafesinde suskun bir kanarya, o yası ele verir
* * *
“Temyizi olmayan bir dava bu  ”
Varsa kalleş ölümün bir adil yanı, nihayette herkesin başına gelmesi  
Sadece bazılarına biraz iltimas geçiyor; kimini erken, kimini geç alıyor; kimine sıralı, kimine sırasız geliyor
Eğer gideni doyasıya sevebildiyseniz, “Bugünü de gördüm şükür” dedirtebildiyseniz, gözünün arkada kalmadığını, huzur içinde kapandığını hissedersiniz
O boşluğu dolduramayacak teselliler belki  
Ama hiç yoktan iyi  
Can Dündar
|
|
|