Konu
:
Anne Katili 1
Yalnız Mesajı Göster
Anne Katili 1
07-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Anne Katili 1
Anne Katili 1 Yazısı - Anne Katili 1 Seyit Ahmet Uzun - Seyit Ahmet Uzun Yazıları
İlksun öğretmen öğretmenler odasında sıkıntılı bir şekilde oturuyordu
Arkadaşı Songül yanına tebessüm ederek gelip;
-Neyin var İlksun, bu ne hal? Sanki Karadeniz'de gemilerin batmış gibisin
-Yok be Songül, keşke mesele sadece gemi ve ev olsaydı
Belki yandı bitti kül oldu deyip biraz da güler hayatla dalga geçtiğimiz gibi bununla da geçerdik
- Peki ne öyleyse bunlardan daha büyük sorun?
İlksun biraz düşünceli bir şekilde pencereden dışarıya baktı
Pencereye konan bir serçenin tatlı ötüşüne takıldı
Bir zamanlar kendi kızını da böyle masum bir serçe gibi görmüştü
O günler ne güzel günlerdi
Ama şimdi serçe kartala dönüşmüştü
Pençeleri acıtıyordu
-Hey İlksun nerelere dalıp gittin!
-Şey birden ne bileyim işte ya
-Anlat belki açılırsın
Dertler paylaşıldıkça azalırmış
-Benim kız, beni çok üzmeye başladı
Bir türlü söz de dinlemiyor
Kendi başına buyruk
Bir özgürlüktür tutturmuş gidiyor
-Ya sen de çok sıkıyorsun be çocuğu
Bırak biraz gençliğini yaşasın
Özgürce uçsun, göklerin eteğinde dans etsin
Gençliğin heyecanını tatsın doyasıya
-Evet Songül ben de senin gibi düşünüyordum bir zamanlar ama şimdi değil
İnsan anne olunca çocuğuna bir zarar gelsin istemiyor
İşte o zaman da özgürlük aslında bir bireyin zararlardan emin olabildiği ölçüde rahat yaşamasıdır diye düşünmeye başlıyorsun
Özgürlülüğü bir gencin göz göre göre ateşe yuvarlanma serbestliği olarak göremiyorsun
-Vay be seni tanımasam muhafazakarlaştın diyeceğim
Neredeyse ahlak öğretmeni kesildin
-Bilmiyorum düşünüyorum sadece, ahlak öğretmenliği nedir? Biz nerede hata yaptık
Tanrıyı bir kenara bırakıp yeni tanrılarla kendimizi alçaltmadık mı?
-Ya şimdi seninle konuşmayacağım
Sen bugün müthiş melankoliksin
Geçmişini bilmesem tövbekar olmuş bir ateist diyeceğim
Zil çaldı
Hadi derse gir bakalım belki biraz kendine gelirsin
Diğer öğretmenler de zil sesiyle birlikte sınıflarına doğru ilerlediler
Oda birden sessizleşti
Klima içeriye bahar mevsimin tatlı esintisini üflüyordu
O gün İlksun için biraz sıkıntılı geçmişti
Belki de biraz dertleşebileceğini düşündüğü arkadaşı da kendisini anlamaktan uzak bir yaklaşım sergilemişti
Okuldan çıktıktan sonra arabasına binerek evin yolunu tuttu
Fakat kendinde olmadan direksiyon sahile doğru kırıldı
Kısa bir süre sonra Flamingo yolundaydı
Arabanın penceresini açmış sahili seyrediyordu
Martıların Akdeniz'in üstünde bir gelin gibi süzülüşü, kızı Ece'nin gelinliğiyle gidişi gibi görünüyordu
İşte kızı Ece gökyüzünde kanatlanmış uçuyordu
Sanki bir melekti
Ama şimdi meleğin masumluğundan çok uzaklaşmıştı
Daha çok şeytanı anımsatıyordu
Tam o sırada acı bir korna sesi duyuldu
İlksun ani bir hareketle direksiyonu sağa doğru kırarak karşıdan gelen arabaya çarpmaktan kurtuldu
Arabasını kenara çekerek, aslan başlı kapıdan sahile geçti
Dalgalar hırçın bir şekilde sahili dövüyordu
Islanmaya aldırmadan demir korkuluklara dayandı
Saçları rüzgarda dalgalanıyordu
İlksun dalgaların hırçınlığında hayatı okuyordu
Hayatın hırçın dalgalarına dayanacak hiçbir beden yoktu
Bir müddet sonra insan aşınmaya başlıyordu
Ama hepsinden önemlisi de özgürlüğü dalgaların karşısında bir çöp gibi başıboşluk olarak algılamanın hiçte şakaya gelmediğini şimdi çok daha iyi anlamasıydı
Kendi kendine sessizce "Özgürlük değerlerden bağımsızlık değilmiş" sözlerini mırıldandı
Güneş tatlı bir kızıllık bırakarak Mezitli tarafında apartmanların arkasında kayboluyordu
Seyit Ahmet Uzun
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul