07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Karın Doyurmaz
Aşk Karın Doyurmaz Yazısı - Aşk Karın Doyurmaz Seyit Ahmet Uzun - Seyit Ahmet Uzun Yazıları
Sahnedeki sandalyede bir genç oturduğu yerden hayal etmektedir
'Aşkım seni çok seviyorum  Dünya bir yana sen bir yana Okul, iş, hayat hepsi boş yalnız sen varsın sen sen  '
Genç sayıklarken sandalyeden düşer Kendine geldiğinde ayaklarına bakarak konuşmaya başlar: 'Çok şükür artık benimde aşkımın da ayakları yere değdi Babam hep kendi ayaklarınız üzerinde durmadan evlenmeniz bir hayal derdi İşte ayaklarım yere değdi Çok şükür şimdi hayalimi gerçekleştirebilirim Aşkım  '
Nadim aşk heyecanıyla ayağa kalkmıştı O sırada içeriye bir genç kız girer Gözleri kapalı bir şekilde koşarak' Aşkım, ben evden kaçtım sana geldim ' Der
Nadim'de kollarını açarak ona doğru koşar Ancak Nadime onun yanından geçer gider Hala aşkım demektedir
Nadim: nadime nereye gidiyorsun? Ben buradayım
Nadime: aşkın gözü kör derler ya işte ben de kör oldum Nayır nolamaz nadim aşkından gözlerim görmez oldu
Nadim: Nöyleyse bana eyvallah Körle bir arada yaşayamam Sen kör gözlerinle birlikte yaşa
Nadime: Napamazsın Nadim  Ben senin için okulu bıraktım, gözlerimi bıraktım
Nadim: aklın yok anladık bari gözlerin kalsaydı  
Nadim arkasını dönüp giderken Nadime yere düşer Sonra yavaşça başını kaldırır
Nadime: Görüyorum aşkım görüyorum Şimdi aşkımın ellerinden tutabilirim
Nadim biraz sessiz: Tutamaz ol e mi?
Nadime: Ne dedin anlamadım aşkım  
Nadim: Seni çok seviyorum dedim
Nadime: hadi o zaman gel kaçalım buralardan
Nadim ve Nadime sahneden çekilirler
Biraz sonra gözyaşları içinde bir kadın ve erkek sahneye girer Kadın Nadime'nin annesi erkekte babasıdır
Anne: Ah kızım neden kaçtın bizi gözü yaşlı bıraktın? Şimdi nerelerdesin ne yapıyorsun?
Baba: Zırlama lan! Sen şımarttın şimdi de ağlıyorsun Bunu bu hale getiren sensin kes keseni  
Anne: sen sus konuşma Asıl senin gibi ilgisiz baba olmaz olsun e mi? Şimdi de utanmadan beni suçluyorsun
Baba sinirli sinirli ortalıkta dolaşır Annenin üstüne yürür Ellerini kaldırır
Anne: Vur vur da bu yaştan sonra ben de evden kaçayım Seni hayırsız vur bakalım  
Baba: canınız cehenneme! Kızın kime çektiği belli Ne haliniz varsa görün, dedikten sonra sahneyi terk etmek üzereyken içeriye Nadime'nin öğretmeni girer
Anne: öğretmen hanım kızımdan bir haber var mı ne olur söyleyin
Öğretmen: merak etmeyin öğrendiğimize göre şehirde bir ev tutmuşlar Evlenmişler
Anne: vay benim başıma gelenler Karalar gelsin başıma ah benim akılsız kızım ne yaptın  
Öğretmen ayaklarının yanına düşen anneyi tutup kaldırır Sonra da tane tane konuşmaya başlar:
-Bundan önce sizleri uyarmıştım Kızınızın elinden telefonu alın demiştim Öğrencide telefonun ne işi var
Anne: Ama öğretmen hanım arkadaşlarının vardı Arkadaşlarının yanında mahcup olmasın, ezilip büzülmesin istedik
Öğretmen: gençler telefonu genellikle arkadaşlarıyla mesajlaşmak için ve sevgilileriyle konuşmak için kullanıyorlar Size kaç defa bunu haber verdim Telefonundaki aşk mesajlarını size söyledim Dinlemediniz Aşkım, sevgilim sözleri gençlerin ders çalışmalarını engelliyor
B aba: Gördün mü bana hiç haber vermedin Verseydin onun bacaklarını kırardım Bunlar başımıza gelmezdi
Anne: bacağı kırık bir kız evden kaçmış kızdan daha iyi değil mi? Zaten sen dövmekten, kırmaktan başka ne yaptın ki? Sana bu kabalığından dolayı haber vermedim Bir gün kızım diye karşısına alıp da konuştun mu?
Baba: de get lan adamın asabını bozma Yine biz suçlu olduk ya  
Öğretmen: Anneler babalar iyi dinleyin Biz yaşayamadık bari çocuklarımız yaşasın düşüncesi gençlerimizi yozlaştırmakta Sorumluluklarından önce verdiğimiz özgürlük ve haklar onları bizlerden uzaklaştırmakta Bunun için sorumluluklarının farkında gençler yetiştirin Hayatın zorluklarını bilmeyenler o zorlukla karşılaştıklarında şaşırıp kalacaklardır Şimdi sizi daha fazla üzmek istemiyorum Bana müsaade gelişmeleri beraber paylaşırız, dedikten sonra sahneden ayrılır Anne baba da öğretmen i yolcu etmek için onunla beraber sahneden çıkarlar
Nadim ile Nadime sahnededir Birbirine arkalarını dönmüş olarak sandalyelerinde oturmaktadırlar Nadime ayağa kalkar Kendi kendine konuşmaya başlar
Nadime: 'Aşk aşk dedik aşsız ve aç kaldık babamın evi ne güzeldi '
Nadim: Ey aşk sen ne güzelsin! Deli gönlümde bir süssün
Nadime: Ey aşk delilikmişsin Deli gönüllerde güzelmişsin Ben delilikten vazgeçtim
Nadim Nadime'ye dönerek diz çöker
Gitme ne olursun, derdime derman olursun
Nadime: Dert sahibi oldum derdinden, bıktım artık giden gelenden
Nadime'nin sözü bitmişti ki kapı sesi duyulur
Nadim kapıyı bakar İçeriye başında şapka ayağında şalvar bir adam girer
Nadim: Buyur Osman amca ne istiyorsun?
Osman amca: Ne buyurması be ev kirasını istiyorum Paramı istiyorum paramı (Eliyle de para işareti yapar )
Nadim: Osman amca paramız yok aşkımız var Aşkımızdan biraz verelim
Osman amca: Ben aşk ne anlamam O da neymiş Bana para para verin para para  
Osman amca gençlerin etafında para para diyerek döner durur
Nadime: Ey aşk senin her şeye gücün yeter, bize biraz da para ver
Nadim: tamam tamam Osman amca şimdi git yarın gel  
Osman amca para isterim para isterim diyerek sahneden çıkar
O çıktıktan az sonra tekrar kapı çalar
Nadime: Aşk sen ne güzelsin böyle rüya erdi gözlerde toz pembe
İçeriye elinde oklavayla bir kadın girer
Kadın: yeter artık verin şu bakkal borçlarınızı Ben sizin aşkınıza tüküreyim e mi? Toptancılar benim aşkıma aldırış etmiyorlar
Elindeki oklavayı sallayarak para para paramı verin, aşkınız sizin olsun diyerek gençlerin etrafında zıplayarak gezer
Nadime: tükendi aşkım kira ve markette, hayat zor muş para yoksa cepte
Nadim bu sefer market sahibi kadınının önünde diz çöker
Nadim: ey marketler kraliçesi, aşktan anlayan güzel sesli
Marketçi kadın oklavayı sallayarak, 'Kalk düzenbaz Ben kraliçe mıraliçe değilim Ben dükkan işleten fakir bir kadınım Paramı verin paramı  
Nadime: Elveda ey aşkım sana elveda, parasız gülmüyor aşkın yüzü, yüzsüzlükle aşk yürümüyor elveda
Nadime sahneden ayrılır Nadim peşinden çöldeki mecnun gibi sürünür
Nadim: Gitme aşkım sensiz bir serseriyim Çölde gezen bir deliyim
Marketçi oklavayla Nadim'in sırtına vurarak şöyle der 'ben biliyordum zaten senin serseri olduğunu Sizin gibi delilere borca vermekle ben delilik etmişim Ver benim paramı paramı ver Para para, diyerek Nadim'in sırtına vura vura sahneden çıkartır
Az sonra Nadim sandalyede sayıklıyordur
Nadim: Para, para, para diyerek sandalyeden kalkar Etrafa şaşkın gözlerle bakar Ne Nadime vardır, ne ev sahibi ne de marketçi
Aşk yalanmış meğer, bir işin yoksa eğer Diyerek pişmanlığını itiraf eder
O sırada içeriye babası gelir Nadim babasına sarılır
Nadim: babacığım söz b undan sonra derslerime daha iyi çalışacağım Al okul bitene kadar telefonda istemiyorum Bundan sonra derslerden başka aşkım olmayacak
Baba: Aşkı okul olan sevdiğine kavuşur Okumayan sadece hayallerle ovunur, dedikten sonra oğluyla birlikte sahneyi terk ederler
Seyit Ahmet Uzun
|
|
|