Konu
:
çocuklarda boy ve kilo artışı
Yalnız Mesajı Göster
çocuklarda boy ve kilo artışı
06-26-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
çocuklarda boy ve kilo artışı
Büyümenin evreleri
Büyüme anne karnında (intrauterin yaşamda) başlayıp ergenlik çağının sonunda erişkin boya ulaşılması ile tamamlanan bir süreçtir
Büyüme sürecinde bebek ve çocukların büyüme hızları sabit olmayıp dönemlere göre farklılıklar göstermektedir
Bu nedenle büyümeyi değerlendirirken aşağıda belirtilen bu evrelerin gözönüne alınması gereklidir
1
Doğum öncesi (intrauterin-anne karnındaki) büyüme dönemi
2
Doğum sonrası büyüme dönemi
a- Süt çocukluğu ve erken çocukluk dönemi
b- Geç çocukluk dönemi
c- Ergenlik dönemi
Doğum öncesi (İntrauterin) büyüme
Anne karnındaki dönemde çocuğun büyümesi üzerine etki eden faktörler çocuğun doğum boyunu ve ağırlığını etkilediği gibi bazen doğumdan sonraki büyümesini de etkiler
Zamanında (38-40 haftalık bir gebeliği takiben) doğan sağlıklı bir yenidoğan bebeğin ağırlığı ortalama 3200 gram
boyu ise 50 cm civarındadır
Zamanında doğan bir bebeğin doğum ağırlığı 2500 gramın altında ise bu bebekler düşük doğum ağırlıklı veya (intrauterin büyüme geriliği olan) bebek olarak değerlendirilir
Zamanından önce doğan (prematüre) bebeklerde ise intrauterin büyümenin normal olup olmadığı bebeğin normal zamanından ne kadar erken doğduğuna bağlı olarak değişir
Bebeğin doğum haftasına göre örneğin 35 haftalık olarak doğmuş bir bebeğin doğum ağırlığı 2200 gram (yani 2500 gramın altında) olsa bile doğum haftasına göre normaldir ve intrauterin bir büyüme geriliğinden söz edilemez
Bir başka deyişle bu çocuğun vücut ağırlığı erken doğmuş olması nedeniyle düşüktür ama anne karnında geçirdiği sürede alması gerektiği kadar kilo almıştır
İntrauterin yaşamdaki büyüme üzerine etkili olan faktörler iki grupta toplanabilir
Bunlar;
1
Bebeğe ait faktörler
2
Anneye ait faktörler’dir
Bebeğe ait faktörler arasında kromozomal bozukluklar
bebeğin anne karnında iken yakalandığı doğumsal enfeksiyonlar (Toxoplazma
Kızamıkçık
ve benzeri viral hastalıklar) sayılabilir
Örneğin X kromozomlarından birisinin eksik olması durumunda (Turner sendromu) diğer bütün faktörler normal olduğu halde intrauterin büyüme yetersizdir ve bu çocukların doğum ağırlığı 2800 gram civarında yani ortalamanın altındadır
Bebeğin anne karnındaki beslenmesi plasenta (eş) denen organ aracılığı ile olduğundan intrauterin dönemdeki büyüme için sağlıklı ve iyi fonksiyon gören bir plasenta şarttır
Plasentanın yapısındaki yetersizlikler bebeğin düşük doğum ağırlıklı olmasına neden olurlar
Anneye ait nedenler arasında ise annenin hipertansiyon ve benzeri kronik hastalıkları
kötü beslenme ve sigara alışkanlığı önemlidir
Bu durumların varlığında bebeğin doğum ağırlığı düşüktür
Öte yandan annede diyabet (şeker) hastalığı var ise bebek iri doğar
Bu nedenle iri bebek doğuran annelerde gizli diyabet yönünden tetkik yapılması gereklidir
Anneye ve plasentaya ait nedenlerle oluşan doğum öncesi büyüme geriliklerinde
doğumdan sonraki koşullar elverişli ise (normal beslenme ve sağlık koşullarında) bu bebeklerin çoğu iyi bir büyüme göstererek yaşıtları ile aradaki farkı iki yaşına kadar kapatırlar
Buna büyümeyi yakalama denir
Bu durum prematüre bebekler için de geçerlidir
Ancak
bebeğe ait nedenlerle oluşan doğum öncesi intrauterin büyüme geriliklerinde ise bu fark kapanmaz ve bu çocukların boy ve gelişimleri yaşıtlarına göre hep geridir
Genel olarak doğum öncesi büyüme geriliği ile dünyaya gelen bebeklerin % 15’i çocukluk ve erişkin yaşamda da kısa boylu olarak kalırlar
Doğum öncesi dönemde büyümeye etki eden faktörlerin bir kısmını kontrol etmek elimizde değildir
Ancak hamilelik süresince annenin iyi ve dengeli beslenmesi
sigara ve benzeri alışkanlıklardan uzak durması
varsa sistemik hastalıklarının tedavisi
fiziksel ve psikososyal streslerden mümkün olduğunca uzak olması
doğum aralıklarının yakın olmaması sağlanmalıdır
Doğumdan sonraki büyüme süreci ise üç ana evrede incelenebilir ve bu üç evrede büyüme hızları birbirinden farklıdır
1
Süt çocukluğu ve erken çocukluk dönemi
2
Geç çocukluk dönemi
3
Ergenlik dönemi
İlk dönem süt çocukluğu dönemidir
Bu dönem doğumdan sonraki büyümenin en hızlı olduğu dönemdir
Doğumda ortalama 3
2 kg olan vücut ağırlığı
çocuk 12 aylık olduğunda üç katına yani yaklaşık 9-11 kg’a ulaşır
Yine doğumda ortalama 50 cm olan boy 12 aylık bir bebekte yaklaşık 75cm’e ulaşır
Yani bu dönemde yıllık uzama hızı 25 cm’dir
Yaşamın ikinci yılında bu hız yarıya iner (yaklaşık 12 cm/yıl) Daha sonra azalmaya devam ederek 4 yaşından itibaren yılda 5-6 cm’e iner
İkinci dönem olan geç çocukluk döneminde (4 yaşından sonra ergenliğin başlamasına kadar geçen süre) büyüme hızı nispeten sabittir ve yılda 5-6 cm olarak gerçekleşir
Bu dönemdeki bir çocuk yılda 4’cm den az uzuyor ise mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmelidir
Üçüncü dönem ise ergenlik dönemidir
Ergenlik dönemi çocukluktan erişkinliğe geçilen bir süreçtir
Bu süreç içerisinde çocuklarda önemli bedensel ve ruhsal değişiklikler meydana gelir
Ergenlik kızlarda ortalama 3 yıl erkeklerde 4-5 yıl devam eden bir süreçtir
Genel olarak ergenliğin ilk belirtisi kız çocuklarında göğüslerde büyüme
erkek çocuklarda ise testislerde büyümenin başlamasıdır
Daha sonra tüylenme ve diğer bulgular ortaya çıkar ve nihayet kızlarda adet görme
erkeklerde ise sperm üretimi başlar ve ergenlikten erişkinliğe geçilir
Ergenliğin ilk bulgularının başlamasından tamamlanmasına kadar geçen süre 2-5 yıl arasındadır
Ergenlik dönemi hipofiz bezinden salgılanan hormonların etkisiyle başlar ve cinsiyet hormonlarının (kızlarda estrojen
erkeklerde testosteron) düzeyindeki artış sonucu o cinse özgü fiziksel özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar
Ergenlik döneminde boy uzamasında hızlanma olur ve bu dönemin sonunda epifizler kapanarak büyüme durur
Ergenlik döneminde büyüme hızı önce artarak yılda 7-9 cm’e kadar çıkar
Daha sonra ise ergenlik döneminin sonlarına doğru kemiklerdeki büyüme plaklarının giderek kapanmasıyla birlikte yeniden yavaşlar ve bir süre sonra tamamen durur
Böylece erişkin boyuna ulaşılmış olur
Ergenliğin başlamasından tamamlanmasına kadar geçen süreç içinde toplam boy uzaması kızlarda 20-25 erkeklerde 25-30 cm kadardır
Kızlarda boyca uzama atağı erkeklerden 2 yıl önce başlar ve boyca uzama hızı doruğuna da iki yıl önce erişilir
Ortalama olarak kızlar 14
erkekler 16 yaşında erişkin hayattaki boylarının %96’sına ulaşmışlardır
Ergenlik dönemine normalden önce giren veya ergenliği çok hızlı ilerleyerek çabuk tamamlanan çocukların erişkin boyu beklenenden düşük kalır
Ergenliğe erken giren çocukların boyları o anda yaşıtlarına göre uzun olduğu için genellikle bu problem aile tarafından fark edilmez
Ancak bu çocukların kemik yaşı hızlı ilerlediği için büyüme erken sonlanır ve neticede erişkin boyu kısa kalır
1
Genetik faktörler
Hiç kuşku yok ki genetik faktörler kişinin fiziksel büyümesini belirleyen en önemli etmenlerdendir
Irklar arasındaki
örneğin bir İsveçli ile bir Japon arasındaki
boy farkını genetik faktörler belirlemektedir
Büyüme için gerekli koşullar ne kadar iyi sağlanırsa sağlansın bir Japon bir İsveçli’nin boyuna ulaşmamaktadır
Bu örneğe benzer şekilde
aynı ırktaki farklı ailelerde de boylar birbirinden farklı olabilmektedir
Genetik potansiyel farklılığı
bu ailelerdeki boy değişimlerini de önemli ölçüde açıklamaktadır
Bu nedenle çocuğun boy ve büyümesini değerlendirirken genetik (ırksal ve ailesel) potansiyeli göz önüne alınmalıdır
Bu amaçla anne-babanın boylarını göz önüne alan bir formül ile hedef boy hesaplanır ve çocuğun boy eğrisinin hedef boydan ne kadar sapma gösterdiği belirlenir
Çocuğun doğumdaki boyutu genetik faktörlerden etkilenmekle birlikte doğumdaki boyutlar ve doğumdan sonraki ilk iki yıl içindeki büyüme esas olarak anne ve plasentaya ait faktörlere ve beslenme durumuna bağlıdır
Genetik faktörlerin etkisi daha sonra belirginleşmeye başlar ve genellikle 2 yaşından itibaren çocuğun boyu anne-baba boyu üzerinden hesaplanan hedef boy ile uyumlu olan eğri üzerine yerleşir
Bu nedenle genetik potansiyellerine göre küçük doğan bebekler genellikle doğumdan Doğumdan sonraki dönemde büyümeye etki eden faktörler Doğumdan sonraki dönemde büyümeye etki eden faktörler18 aya kadar büyüme grafiği üzerinde eğri atlayarak hedef boylarının bulunduğu eğriye yerleşirler
Genetik potansiyellerine göre büyük doğanlar ise sıklıkla 3-6 aydan itibaren eğri üzerinde düşerek 18
ay civarında potansiyellerine uygun yeni eğriye yerleşirler
Bu süreçten sonra bebeğ
[Misafirler Kayıt Olmadan Linkleri Göremez
Kayıt Olmak için Tıklayın
]
n büyümesini etkileyen faktörlerde (beslenme
hormonal durum
genel vücut sağlığı) bir anormallik yok ise çocuğun büyümesi artık aynı eğri üzerinde istikrarlı bir şekilde devam eder
Bu hususlar göz önüne alınarak yaşamın ilk iki yılında büyüme eğrisinde iki basamaktan fazla
2 yaşından sonra ise bir basamaktan fazla düşüşler aksi kanıtlanana kadar patolojik kabul edilir ve buna yol açan nedenlerin doktor tarafından irdelenmesi gerekir
2
Beslenme
Normal büyüme için ve genetik boy potansiyelinin en iyi şekilde kullanılabilmesi için çocuğun yaşına uygun kalori alması ve dengeli beslenmesi son derece önemlidir
Özellikle büyümenin hızlı olduğu ilk iki yıl içindeki beslenme bozuklukları
kronik kusma
kronik ishal veya yanlış ve yetersiz beslenme
büyümenin geri kalmasına neden olan en önemli faktörlerdendir
3
Hormonal faktörler
İnsan vücudundaki salgı bezlerinden büyüme ve gelişmeyi ve diğer pek çok yaşamsal işlevleri düzenleyen hormonlar salgılanmaktadır
Büyümeyi düzenleyen hormonların başında beyindeki hipofiz bezinden salgılanan Growth hormon (büyüme hormonu) gelmektedir
Büyüme hormonu ve bunun etkisiyle vücutta üretilen bazı büyüme faktörleri
kemik uçlarında
büyüme plağındaki kıkırdak hücrelerinin bölünmesini ve çoğalmasını sağlayarak normal boy uzamasını temin ederler
Ayrıca tiroid hormonları gerek hücrelerdeki metabolik faaliyetleri düzenleyerek
gerekse kemik olgunlaşması üzerine etki ederek büyümeyi destekleyen önemli hormonlardır
Cinsiyet hormonları (kızlarda estrojen
erkeklerde testosteron) ise özellikle ergenlik çağında gözlediğimiz hızlı büyümeyi uyaran temel hormonlardır
Bütün bu hormonların eksikliğinde de büyümede yavaşlama
durma ve boy kısalığı görülür
4
Genel sağlık durumu
Normal büyüme için vücuttaki tüm organ sistemlerinin sağlıklı olması şarttır
Çocuklarda görülebilen doğumsal kalp hastalıkları
solunum sistemi hastalıkları (astım
kistik fibrozis) ve kansızlık (anemi) durumlarında dokulara yeterli oksijen gitmediği için ve vücudun enerji gereksinimi arttığı için büyüme geri kalabilir
Yine kronik böbrek hastalıkları
nörolojik hastalıklarda da gerek yetersiz beslenme gerekse bu hastalıklara ait diğer faktörler nedeniyle büyüme geriliği görülür
Aşırı kusmaya neden olan hastalıklarda veya bağırsaklardan gıdaların emilimini engelleyen hastalıklarda (örneğin Çölyak hastalığı) da yeterli kalori alınamayacağı için büyüme geriliği gelişecektir
Hastalıkların yanı sıra bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar da uzun süreli ve yüksek dozlarda kullanıldığında yan etki olarak büyümeyi olumsuz etkileyebilmektedir
Özellikle kortizon ve türevleri
kemoterapide kullanılan bazı ilaçlar
dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan metilfenidat gibi ilaçlar bunlar arasında sayılabilir
5
Psikososyal ortam
Normal büyüme için çocuğun psikososyal ortamı da son derece önemlidir
Özellikle anne veya babanın psikolojik rahatsızlıkları var ise veya aile içi ortam
ayrılma ve benzeri süreçler nedeniyle stresli ise
veya çocuk bakım kurumlarında yaşayan çocuklarda büyüme geriliği görüldüğü iyi bilinen bir olgudur
Bu durumun merkezi sinir sistemi ve hipofiz bezi etkileşimi ile ilgili olduğu ve bu çocuklarda büyüme hormonunun yetersiz salgılandığı gösterilmiştir
Bu çocuklar yeterince ilgi ve şefkat alabilecekleri bir ortama yerleştirildiklerinde hem büyümenin hızlandığı hem de büyüme hormonu salgısının düzeldiği gösterilmiştir
Büyüme bozukluklarının erken saptanması için en iyi yöntem çocuğun boy ve ağırlığının büyüme izlem grafikleri üzerine işaretlenmesidir
Her çocuğun
izleyen doktor veya ailesinde bir büyüme grafiği bulunmalıdır (Büyüme grafikleri için Bkz
sayfa 46-49)
Boy ölçümü için stadiometre adı verilen ölçüm düzeneği kullanılır
Ölçümün güvenilir olması için standart yönteme dikkat edilerek yapılması gereklidir
Ölçüm ayakkabısız olarak ve varsa saç tokaları çıkart
[Misafirler Kayıt Olmadan Linkleri Göremez
Kayıt Olmak için Tıklayın
]
ldıktan sonra yapılır
Ölçüm yapılırken başın arkadaki en çıkıntılı noktası
omuzlar
kalça ve topukların dikey düzlem ile temasta olmasına ve ayakların bitişik olmasına dikkat edilmelidir
İki yaşa kadar olan çocuklarda ise boy yatarak ölçülür
Yatarak ölçümde de baş tahtası sabit
ayak tahtası hareketli olan özel bir düzenek kullanılır
İki yaşından büyük çocuklarda boy ölçümü hasta ayakta dururken yapılır
Bebek büyüme eğrilerinde (0-36 ay) boy yatar pozisyonda
çocuk büyüme eğrilerinde (0-17 yaş) ise ayakta ölçülerek hesaplanmıştır
Yatarak ölçülen boy ayakta ölçülenden 2 cm daha uzun olduğundan ölçüm hangi pozisyonda yapılmış ise ilgili grafik üzerinde değerlendirilir
Çocukların yaşa göre ortalama boyları ve uzama hızları şu şekildedir:
Yenidoğan : Ortalama 50 cm doğar
İlk yıl içindeki uzama hızı
İlk 3 ay : 8 cm
İkinci 3 ay : 8 cm
Üçüncü 3 ay : 4 cm
Dördüncü 3 ay : 4 cm
Böylece 1 yaşında: Ortalama 75 cm’e ulaşır
Daha sonra
1-2 yaş arası : 10-12 cm uzar
2-4 yaş arası : Yılda 7 cm uzar
4 yaşında ortalama doğum boyunun 2 katına ulaşır
4 yaşından - ergenliğin ilk belirtilerinin başlamasına kadar geçen sürede : Yılda 5-6 cm
Ergenlik dönemi : Yılda 7-12 cm uzar
Ağırlık
Ağırlık çocuk tamamen soyulduktan sonra elektronik veya standart terazi ile ölçülür
Ölçüm yapılmadan önce mutlaka tartının ayarı kontrol edilmelidir
Tek başına ayakta durabilen çocuklar ayakta
bebekler ve diğer çocuklar bebek tartısı ile ölçülmelidir
Bebeklerin ölçümleri yapılırken bezleri çıkartılmalı veya ölçüm yapıldıktan sonra bez tartılarak ölçülen ağırlıktan çıkartılmalıdır
Çocukların kilo takibi şu şekildedir:
Yenidoğan ortalama 3200 gr ağırlığındadır
İlk 10 gün ortalama %5-6 fizyolojik kilo kaybı olur
Bu normaldir ancak 10
günden itibaren kilo alımı yeniden başlamalıdır
Kilo alımı
İlk 6 ay : günde 20-30 gr
6-12 ay arası : günde 15-20 gr
1-2 yaş arası : yılda 2-2
5 kg
Bebek 4-5
ayında doğum kilosunun iki katına; 12
ayında ise üç katına ulaşır
Boy ve ağırlığı çocuğun önceki ölçümleri ile karşılaştırırken ölçümlerin aynı tartı veya boy ölçüm aletinde ve uygun teknik ile aynı kişi tarafından yapılması tercih edilir
Farklı aletlerde yapılmış ölçümlerin karşılaştırılması bazen hatalı yorumlara yol açabilmektedir
Ayrıca çocuğun büyüme hızlarını değerlendirirken büyümenin değerlendirilmesinde tek ölçümden çok birbirini izleyen ardışık ölçümlerin takibi daha değerlidir
Böylece sadece çocuğun hangi eğri üzerinde yer aldığı değil aynı zamanda hangi hız ile büyüdüğü de saptanmış olur
Hastanın ait olduğu büyüme kanalı eğrisinde büyümesi
yukarı veya aşağıya büyük dalgalanmalar göstermemesi önemlidir
Çocuğun boy ve ağırlığı ilk yıl içinde her ay
ikinci yıl içinde 3 ayda bir daha sonra ise her 6 ayda bir değerlendirilmelidir
Büyüme değerlendirmesinde amaç
periodik aralıklarla yapılarak normalden sapma gösterenlerin erken dönemde belirlenerek kolay
ekonomik ve başarılı bir şekilde tedavilerinin sağlanmasıdır
Zamanında değerlendirme
hem altta yatabilecek sistemik
hormonal veya beslenme sorunlarının erken tanısı hem de tedavinin başarısı için önemlidir
Baş çevresi
Baş çevresinin büyümesi çocuğun beyin gelişimi hakkında fikir verir
Yaşamın ilk iki yılı beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönemdir
Doğumda ortalama 35 cm olan baş çevresi ilk yıl içinde ayda ortalama 1 cm artarak bir yaşında 47 cm’ye ulaşır
(Ortalama 12 cm artış)
İkinci yıl içinde ise tüm yıl boyunca sadece 2
5 cm civarında bir artış olur
İkinci yılın sonunda artık erişkin baş büyüklüğünün yaklaşık % 85 i kazanılmış olur
Baş çevresi de boy ve ağırlık gibi standart eğriler üzerinden değerlendirilerek çocuğun baş çevresinin yaşa göre büyük
küçük veya normal olduğu söylenir
Beyin gelişimini bozan hastalıklarda veya kafa kemiklerinin erken kapanmasına yol açan hastalıklarda baş çevresi normalden küçüktür
Kafa içinde basınç artışına yol açan durumlarda ise baş çevresi normalden büyüktür
Bebeklerin başında ön ve arkada henüz kemikleşmemiş küçük alanlar vardır
Bunlara fontanel (bıngıldak) denir
Ön fontanel yaklaşık 2 cm genişlik ve yüksekliktedir
Arka fontanel ise daha küçüktür
Arka fontanel genellikle 6-8 hafta içinde kapanır
Ön fontanel sıklıkla 9- 12
aylar arasında kemikleşir ve 18
ayda çocukların %90’nında kapalıdır
Bebeğin rutin kontrolleri sırasında fontanelleri de mutlaka kontrol edilmelidir
Fontanellerin çok büyük olması ve geç kapanması hipotiroidi ve raşitizm gibi hastalıklarda görülür
Vücut oranları
Büyüme ile birlikte vücut oranları da değişim gösterir
Vücut oranlarının değerlendirilmesinde üst/alt segment oranı ve kulaç uzunluğu ile boy arasındaki uzunluk farkı gibi ölçümlerden yararlanılır
Doğumda baş ve gövde büyükken yaş ilerledikçe
özellikle ergenlik döneminde bacaklar daha fazla uzar
Gelişme geriliği olan bir çocukta vücut oranlarının saptanması önem taşır
Bunun için üst ve alt segment uzunlukları ölçülür ve yaşa göre normal olup olmadığı değerlendirilir
Büyüme geriliğine yol açan hastalıkların bazılarında hem bacak hem gövde uzaması aynı derecede etkilenir
Bu çocuklarda boy kısadır ancak vücut oranları bozulmamıştır
yani hem bacak hem de gövdenin uzaması aynı oranda etkilenmiştir (orantılı boy kısalığı)
Bazı hastalıklarda yalnızca bacakların uzaması olumsuz etkilenirken (örnek akondroplazi ve benzeri bazı kemik gelişim bozuklukları) bazı hastalıklarda ise yalnızca gövde büyümesi etkilenir (örnek skolyoz adı verilen omurga eğriliği)
Kulaç uzunluğu da vücut oranlarını değerlendirmede kullanılan diğer bir kriterdir
Doğumda boy uzunluğu
kulaç uzunluğundan daha fazla iken bu oran yaşla giderek azalır ve erişkinde kulaç boydan daha uzun hale gelir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul