|  06-24-2012 | #7 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Ozanlarımız(İ-K) 
 
              İbrahim Bakır
 
 Bir çift turna gördüm durur dallarda
 Seversen Mevla'yı kalma yollarda
 Sizi bekleyen var bizim ellerde
 Doğru bizim köye varın turnalar
 
 Selama razıydım  mektubun gelmez
 Gurbette kalanın hiç yüzü gülmez
 İBRAHİM halinden kimseler bilmez
 Benden yare selam söylen  turnalar
 
 1928 yılında Yozgat  ili merkez Deremumlu köyünde doğdu
  Sadece üçüncü sınıfa kadar olan eğitimini  burada tamamladı  İlkokul diplomasını Yozgat’ta sınava girerek aldı  Arapça  bilmekteydi  Saz çalmayı babası Ahmet Bakır’dan öğrendi  Sazı çöğür düzeninde  çaldığı gibi bağlama düzenini de çok iyi çalardı  
 1959 yılında yurttan  sesler programına yapımcı, hoca Muzaffer Sarısözen zamanında yapılan imtihan  sonucu, misafir olarak katıldı
  Bestesi ve güftesi kendisine ait olan "Mihrican  mı değdi gülünmü soldu" adlı ilk eserini,  1959 sonbaharında akşam saat 21:00’de  söyledi  
 Bu eser TRT kayıtlarında bulunup, Turabi adında  geçmektedir
  Açıklanması gereken bir hususu, biz çocukları canlı şahit olarak  bildirmek mecburiyetini duyduk  İlk söylediği eser olan "Mihrican mı değdi  gülünmü soldu" parçasını Turabi mahlasını kullanarak söyledi  Kendi  ismini kullanmayıp Turabi (toprak) adını kullandı  Beste ve güfte de  İbrahim Bakır’a aittir  1973 yılına kadar Ankara Radyo Evi ve TRT’de misafir  olarak deyişlerini okudu  
 Eserlerinden bazıları; "Bir çift turna gördüm",  "Salını salını", "Mihrican mı değdi gülünmü soldu", "Gam gasavet keder", "Cemi  çiçeklerin hası’dır"
  
 İbrahim Bakır kendisini kültürel olarak yetiştirdi
  Dede olarak Eskişehir ve İzmir’de Hıdır Abdal Ocağı dedesi olarak cemleri  yürüttü  Yozgat mızrabını en iyi kullananlardan biriydi  
 Diğer  eserlerini, beste ve güftelerini 1973 yılına kadar Ankara Radyosunda okudu
  Beş  çocuk babası İbrahim Bakır 6 nisan 1975 yılında trafik kazası sonucu 47 yaşında  hayatını kaybetti  
 
 
 Eserlerinden  bazıları:
 MİHRİCAN MI DEĞDİ GÜLÜNMÜ  SOLDU
 
 Mihrican mı değdi gülün mü soldu
 Gel ağlama garip bülbül  ağlama
 Felek baştan başa kimi güldürdü
 Gel ağlama garip bülbül  ağlama
 
 Şakı benim şeyda bülbülüm şakı
 Bu dünya kimseye kalır mı  baki
 Sana da mı değdi feleğin oku
 Gel ağlama garip bülbül  ağlama
 
 Şence gül açılır bülbül şad olur
 Dost dostundan ayrılınca yad  olur
 Sen ağlarsan dünyanın ne tad olur
 Gel ağlama garip bülbül  ağlama
 
 Şence gül açılır har ile geçer
 Dertlilerin günü zar ile  geçer
 İBRAHİM biçare serinden geçer
 Gel ağlama garip bülbül  ağlama
 
 1958 Yozgat-Deremumlu Köyü
 
 
 GAM GASAVET KEDER
 
 Gam gasavet keder yok olur  gider
 Sevdiğimin cemalini görünce
 Perişan gönlümü şen mahmur  eder
 Sevdiğimin cemalini görünce
 
 Gülistan zikr olmuş şakır  bülbülü
 Açılır bahçede tomurcuk gülü
 Medhi Ali söyler şad olur  dili
 Sevdiğimin cemalini görünce
 
 Al giyerde yeşilleri bağlanır
 Yar  zülfünde arşı rahman eğlenir
 Derdi bende yarelerim sağlanır
 Sevdiğimin  cemalini görünce
 
 Ey İSMAİL şevk’i şefaat pirden
 Alem biryan olsa  vazgeçmem yarden
 Sanarım ki dört nur doğdu dört yandan
 Gül yüzlümün  cemalini görünce
 
 Beste: İBRAHİM BAKIR
 1964  Yozgat-Deremumlu Köyü
 
 
 | 
	|  |   |