06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Vefa ..

Vefa, hicran içindeki gönle merhem, çöldeki son yeşile ab-ı hayat 
Vefa, ızdırap yangınına düşen rahmet 
Mecnun misali Leyla'dan geçip Mevla'ya hicret 
Hatırlar mısın, neydi vefa?
Ezelde verilen söze, Haşr'e kadar sadakat miydi?
Karasevdalı birinin, kar ve boranın kucağında yüreğiyle ısıttığı bir kardelen mi?
Kupkuru çölleri cennete çeviren Gül'e sevdalı olmak mı?
Dikenlerin batmasına aldırmadan, güle vuslat arzusuyla kanayan bülbül bilir vefayı
Nuruna hasret olduğu Mübarek Yüz'e bir zarar gelmesin diye bütün hünerimi ortaya koyan mağaradaki örümcek bilir vefayı
Vuslat kokulu uykusuz gecelerde Yar arzusunun adıdır vefa
Sevda bülbülünün kanı damlayınca karanlık bir geceye, vefa nağme kesilip çınlar seherler boyunca 
Belki de bir daha açılmayacak olan dost kapısını terk etmeyişin sırrına ermektir vefa 
Vefasız gülüşler serpildi kanayan yaralara  
Vefanın bahtına vuslat yerine gurbetler düştü
Beklentisiz sevmeler maziye karıştı, yapılanlar karşılık bekliyor artık
Yıldızların sızısı her gece biraz daha artıyor Samanyolu'nda
şimdi geceler vefasızlıkla bölünmede  
Ayın on dördünde sema, şimdilerin vefasız dostlarına nazar edip ağlamakta
Hatırladın mı,neydi vefa?
Vefa, bahta düşen cefa da olsa,safa libası giymektir  -alıntı-
|
|
|