08-06-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk'e Dair Hatıralar...
ATATÜRK’E DAİR HATIRALAR
Atatürk, çoğu zaman sıkıcı protokol kaidelerinden şikayet eder, bir nebze olsun, kurtulmak için çareler arardı Günün birinde, Dolmabahçe Sarayımdan kaçıp peşinde muhafızları, yaverleri olmadan şehirde dolaşmış ve bu arada Topkapı Müzesini de gezmiş
Fakat, Ata’nın Saraydan kimseye görünmeden çıkması bazı hadiselere, denizin dibini dalgıçlarla aranmasına, Karaköy’den Taksime kadar olan mıntıkada bütün nakil vasıtalarının durdurulup tetkik edilmesine sebep olmuş  Sonradan çok hoş bir şekilde neticelenen bu hadisenin canlı şahitlerinden biri halen Cumhurbaşkanlığında vazife görmektedir
Hüseyin Arı, 36 yıldır, gelip geçen Cumhurbaşkanlarına hizmet etmiş, genç bir delikanlı iken girdiği Cumhurbaşkanlığı dairesinde bugüne kadar nice hadiselere tanıklık etmiş Bir hayli ve çok enteresan olaylar geçmiş başından
Hüseyin Arı Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayından sabahın erken saatinde kaçarak şehirde dolaşmasını ve bu yüzden kendisisinin kısa bir müddet için tevkif edilişini şöyle anlatıyor:
-O sabah çok erken saatlerde zil çaldı Kapıya getirilen gazeteleri aldım Muayede salonundan geçip Mustafa Kemal’in yatak odasına girdim Ata, her zaman burada yatağında gazeteleri okurdu Birkaç saniye sonra Atatürk, sırtında deve tüyü renginde ropdöşambrı olduğu halde geldi Gazeteleri ortadaki masanın üzerine bıraktım (Bana kahvaltı getirsinler! )dedi peşinden ilave etti: (kabul salonuna getirsinler! ) Emri alınca, derhal Sofracıbaşı İbrahim’e koştum Yatağından kaldırdım Söyledim ve oradan ayrılıp yatağıma girdim
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum, nöbetçi yaverin çağırdığını söylediler, koştum Sofracı İbrahim ayakta duruyor, elindeki tepsinin içi de dolu Hepsi telaşla beni bekliyorlarmış  Derhal bana, Ata’yı nerede gördüğümü sordular Onlar aramış, bulamamışlar Kendilerine gereken izahatı verdim Beraberce yeniden aradık
|
|
|