08-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Abdurrahim Karakoç ( 1932)
[Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın  ]
şair, yazar
1932 yılında Kahramanmaraş?ın Elbistan ilçesinde doğdu İlkokulu bitirdikten sonra köyünde bir süre marangozluk yaptı Daha sonra belediyede muhasebeci olarak çalıştı Vakit gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır Günümüz âşık tarzı şiirin büyük ustalarındandır Şiirleri değişik gazete ve dergilerde yayınlandı
ESERLERİ:
Hasan'a Mektuplar, El Kulakta, Vur Emri, Kan Yazısı, Bütün Şiirleri, Suları Islatamadım, Dosta Doğru ve Gökçekimi
--------------------------------------------------------------------------------
TÜRK EDEBİYATI'NDA KLASİKLEŞEN BİRİ ŞİİRİ
MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü,
Görmeyince sezilmiyor Mihriban
Yâr, deyince kalem elden düşüyor;
Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor
Lâmbamda titreyen alev üşüyor
Aşk, kâğıda yazılmıyor Mihriban
Önce naz, sonra söz ve sonra hile 
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler, asırlar, değişse bile,
Eski töre bozulmuyor Mihriban
Tabiplerde ilâç yoktur yarama;
Aşk deyince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama,
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne;
Kar koysa köz olur aşkın külüne  
Şaştım kara bahtın tahammülüne;
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı;
Ancak çeken bilir bu derdi, gamı
Bir kör düğüm baştan sona tamamı;
Çözemedim, çözülmüyor Mihriban
|
|
|