05-13-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
An Ve Ölüm
An Ve Ölüm
Küçük kızın kim olduğunu,onu sarmalayan sır perdesini,o gizemi öğrenmeden yeni bir belirsizlikle daha karşı karşıya kalmıştım
Kimdi bu adam? Küçük kızı zorla nereye götürmek istiyordu
Küçük kızın bağırma sesleri gitmemek için adamla cebelleşmesi ve ağlamaları yüreğime oturmuştu
Gördüğüm bu manzara kanımı dondurmuştu Buna seyirci kalamazdım Koşarak adamın önüne geçtim:
-Kimsiniz? Ne istiyorsunuz? Bu kızı zorla nereye götürmek istiyorsunuz?
Adam konuşmadan,yüzüme dahi bakmadan küçük kızı çekiştirerek götürmeye devam ediyordu
Nasıl durduracaktım bu adamı? Kolundan tuttum,yakasına yapıştım,yalvardım,yakardım bir türlü vazgeçiremedim adamı
Konuşmuyor hiçbir şey söylemiyor,aht etmişcesine küçük kızı adete yerde sürüklercesine götürmeye devam ediyordu
Bense gücüm yettiğince mücadele etmeye küçük kızı ellerinden çıkarmaya çalışıyordum
Adam garip giyimli,çelimsiz,zayıf,uzun boylu biriydi
Üzerindeki elbiselerin hemen tümü yırtık,yamalı ve berbat bir şekilde kirliydi
Üzerinde ağır bir koku vardı,sanki leş kokuyor gibiydi Çaresiz kalmıştım adamla mücadele edecek gücüm,takatim kalmamıştı
Küçük kızın çığlıkları,beni kurtarın biçimindeki yakarmaları,benimde çaresiz ağlayışlarım birbirine karıştı
Yaşlı kadın hiç olan bitenleri umursamıyormuşcasına kapıda dikelip bizleri izliyordu
Olan bitenlerden hiçbir şey anlamış değildim
Ben küçük kızı kurtarmaya çalışırken o durmuş bize bakıyordu
O an kan ter içinde kaldığımı,artık yapabilecek hiçbir şey kalmadığını hissettim Olduğum yerde duracak, küçük kızı kurtarmaktan vazgeçecektim Çünkü adama gücüm yetmiyordu Yapabildiğim tek şey yakarmaktı
Son bir kez daha adama dönerek:
-Lütfen kimsin,ne istiyorsun,bu küçük kızı nereye götürüyorsun? dedim
Olmadı bu sefer de kızın kolunu tutarak, bende ters yöne çekiştirmeye adamın elinden çıkarmaya çalıştım
Birden bu kızı bırak sesini işttim Adam ilk defa konuşuyordu Konuşmasına devam ederek:
-Bu kızı bırak diyorum sana Buralardan çek git,sen hiçbir şey bilmiyorsun olanlardan haberdar değilsin,sana tavsiyem hemen buralardan uzaklaş dedi Ben ses tonumu sonuna kadar kaldırarak:
-Artık yeter bilemediğim o kadar çok şey var ki kafam karıştı bana ne anlatmaya çalışıyorsunuz
Kimsiniz,ben neredeyim,ne yapmak istiyorsunuz?
Ani bir krizin histeriği içindeydim Çaresizce ağlayıp içimdekileri boşaltmak,kafamdaki tüm soruları yüzlerine haykırmak istiyordum
O esnada küçük kızı unutmuştum O aramızda kurtulmak için çırpınıyordu ve canı acıyordu
Adamın söylediklerime ve krize sürüklenen ruh halime aldırdığı yok gibiydi
Artık tümüyle çaresiz olduğumu kızı kurtarmaya gücümün yetmediğini anladım
Çaresizce sımsıkıca tuttuğum küçük kızın kolunu bıraktım,ellerimin arasından kayıp gitti
Ben şaşkın,çaresiz bir şekilde sağa sola bakınıp duruyordum
Çok garip bir şekilde küçük kızla kendi aramda bir benzerlik fark ettim
Dönüp yaşlı kadına bakınca onunda bana benzer bir görünüme sahip olduğunu fark ettim
Sonra kendime ve kendi çaresizliğime bakarak başımı avuçlarımın arsına alarak durduğum yerde oturup ağlamaya başladım
Artık öldüğümü anladım Evet ölen bendim ve yaşamın tam ortasında öncelik ve sonralık denkleminin bir bilinmezi gibi kendimle bir savaşım içindeydim
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|