Konu: Yugoslavya
Yalnız Mesajı Göster

Yugoslavya-Tarihi-Ekonomisi

Eski 02-13-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Yugoslavya-Tarihi-Ekonomisi



Avrupa'nın güneydoğusunda yer alan bir sosyalist federal cumhuriyettir Balkan Yarımadası'ndaki ülkelerin en büyüğü olan Yugoslavya, Adriya Denizi'nin doğu kıyılarında çok sayıda adaya ve uzun, girintili çıkıntılı bir kıyı şeridine sahiptir Sıradağlar ve vadiler çoğunlukla kuzeybatı-güneydoğu yönünde kıyıya paralel olarak uzanır Doğal Yapı ve İklim Yugoslavya altı küçük cumhuriyet ve ikiözerk bölgeden oluşur Kuzeybatıda dağlık bir bölge olan Slovenya Cumhuriyeti, İtalya ve Avusturya'dan Alp Dağları'yla ayrılır Slovenya'nın güneyinde, kıyıdaki sarp dağlardan Pannonia Havzası'ndaki Macaristan sınırına kadar uzanan Hırvatistan Cumhuriyeti vardır Hırvatistan'ın güney sınırı boyunca, Belgrad'da büyük Tuna Irmağı'yla birleşen Sava Irmağı akar Belgrad, Sırbistan Cumhu-riyeti'nin ve aynı zamanda ülkenin başkentidir Sırbistan'ın kuzeyinde, Yugoslavya'nın kuzeydoğu köşesindeki ovaları kaplayan özerk Vojvodina bölgesi vardır Ülkenin en büyük cumhuriyeti olan Sırbistan doğuda Romanya ve Bulgaristan sınırına kadar uzanır Sırbistan ve Hırvatistan arasında, dağlık bir bölge olan Bosna-Hersek Cumhuriyeti yer alır Bosna-Hersek'in güneyinde, Karadağ Cumhuriyeti' nin sarp kayalık Dağları ülkenin güneybatı ucunda kıyıya kadar uzanır

YUGOSLAVYA'YA İLİŞKİN BİLGİLER

RESMİ ADI: Yugoslavya Federal Cumhuriyeti

YÖNETİM BİÇİMİ: İki meclisli, çok partili federal cumhuriyet

YÜZÖLÇÜMÜ: 102173 km2 NÜFUS (1992): 10394000

BAŞKENT: Belgrad

BAŞLICA KENTLER (1991): Belgrad (1553584), Novi Sad (264533), Niş (247898), Kragujevac (178881), Leskovac (160948)

DOĞAL YAPI: Kuzey ve kuzeydoğuda Tuna Irmağı'nın akaçladığı verimli bir düzlük vardır Ülkenin geri kalan bölümünün büyük çoğunluğu dağlıktır Adriya Denizi kıyı şeridinde çok sayıda ada bulunur

BAŞLICA ÜRÜNLER: Mısır, buğday, şekerpancarı, ayçiçeği tohumu, patates, kenevir, tütün, üzüm, zeytin, hayvancılık kereste; kömür, boksit,-krom, demir, kurşun, bakır, çinko, molibden ve antimon cevheri, petrol, doğal gaz EĞİTİM: 7-15 yaşları arasındaki çocuklar için zorunlu ve parasızdır Karadağ'ın doğusunda, Sırbistan'daki Kosova özerk bölgesi, Sırbistan'ın güneyinde de Makedonya özerk bölgesi yer alır Yugoslavya güneybatıda Arnavutluk, güneyde de Yunanistan'la komşudur Slovenya dışında, Yugoslavya'nın kuzey iç bölümleri düzlüktür

Kıyı boyunca uzanan dağlara Dinar Alpleri adı verilir Hırvatistan'ın bir bölümü olan bu bölgenin adı Dal-maçya olarak bilinir Yugoslavya'nın güneyindeki dağlar Yunanistan'daki Pindus Dağ-lan'yla, ülkenin güneydoğusundakiler ise Bulgaristan'daki Rodop Dağları'yla birleşir Kışlar sert ve karlı, yazlar da sıcak ve yağmurlu geçtiğinden, Yugoslavya'nın iklimi Akdeniz ülkelerinden çok, Güneydoğu Avrupa ülkelerinin iklimine benzer Akdeniz iklimi özelliklerini gösteren tek bölge Dalmaçya' dır Bu bölgenin iklimi de bora adlı, kışın esen soğuk kuzey rüzgârının etkisiyle sık sık değişiklik gösterir Yugoslavya'nın kıyı bölgelerinde çam ağaçlan ve herdemyeşil ağaççıklar, iç bölgelerde meşe ve kayın ormanları, dağların yamaçlarında köknar ve melez ağaçlan, vadilerde ise kızılağaç ve söğüt vardır

Küçük, keçiye benzeyen elik (bak Elîk) Slovenya Alpleri'n-de yaşar Öbür bölgelerde kış aylarında kurt ve ayılar yiyecek bulmak için genellikle yaşadıkları ormanlardan inerler Ayrıca çok sayıda kaz ve ördek gibi yabanıl kuşlar da yaşar Toplumsal Yapı Yugoslavlar'ın çoğunluğu Slav kabilelerinin soyundan (bak Irk) gelir Yugoslav sözcüğünün anlamı "Güney Slavlar"dır En büyük toplulukları Sırp, Hırvat, Sloven ve Makedonyalılar oluşturur Bunların yanı sıra, öncelikle Arnavutlar ve Macarlar olmak üzere Slav olmayan başka topluluklar da vardır

Yugoslavlar'ın büyük çoğunluğu, ana dilleri olmasa bile Sırp-Hırvat dilini anlar Bu arada birçok kişi de Slovence, Makedonca, Arnavutça ve Macarca konuşur Sırplar, Kiril (Rus) alfabesini kullanırlar Sırplar, Makedonyalılar ve Karadağlıların çoğunluğu Ortodoks Kilisesi'ne, Hırvat ve Slovenler'in çoğunluğu da Katolik Kilisesi'ne bağlıdır Bosna'da yaşayanların çoğunluğu ise Müslüman'dır 7-15 yaşlan arasındaki Yugoslav çocukların ücretsiz olan devlet okullarına gitmeleri zorunludur

Kilise okulları ya da özel okullar yoktur Belgrad ve dört başka kentte üniversiteler vardır En büyük kent Belgrad'dır (bak Belgrad), Belgrad'dan sonra ikinci büyük kent, Hırvatistan'ın başkenti olan Zagreb'dir Ülkenin en modern kenti olan Zagreb bir ticaret ve iş merkezidir Slovenya'nın başkenti Ljubljana, Bosna-Hersek'in başkenti Sarajevo (Saray-bosna), 1963'te bir depremle yerle bir olan Makedonya'nın başkenti Skopje (Üsküp) ve Vojvodina'da Novi Sad ülkenin öbür büyük kentleridir Çok sayıda yabancı turist tarafından ziyaret edilen daha küçük bir kent ise Hırvatistan kıyısındaki Dubrovnik'tir Birçok caminin bulunduğu güneydeki Öbür kentlerde Avrupa'dan çok Asya etkisi görülür Ekonomi Yugoslavlar'ın yandan çoğu çiftçilikle uğraşır Toprakların büyük bölümü küçük parçalara bölünmüştür

II Dünya Savaşı'ndan (1939-45) sonra hükümet, SSCB'de olduğu gibi büyük "kolektif çiftlikleri" yaygınlaştırmaya çalıştıysa da, bunu başaramadı Mısır ülkenin en başta gelen ürünüdür Bunu patates, buğday, şekerpancarı ve ayçiçeği tohumu izler İklimi ılıman olan bölgelerde daha çok tütün ve üzüm yetiştirilir ve başta erik olmak üzere çok sayıda meyve bahçesi vardır Adriya Denizi kıyısında turunçgiller ve zeytin yetiştirilir Domuz en yaygın çiftlik hayvanları arasındadır

Sığır ve at da yetiştirilir, yaylalarda çok sayıda koyun beslenir Hükümet Yugoslavya'daki sanayi üretimini artırmada büyük atılımlar gerçekleştirmiştir Ülkenin birçok bölgesinde kömür çıkarılır ve Hırvatistan ile Bosna'daki demir yatakları ulusal demir-çelik sanayisinin kurulmasını sağlamıştır Sırbistan'daki Bor'da Avrupa'nın en büyük bakır madeni vardır Slovenya'da, Ptuj yakınlarındaki Kidricevo'da çıkarılan boksitten alüminyum elde edilir Kosova'daki Trepea madeninden kurşun, çinko ve gümüş çıkarılır Burası da Avrupa'nın en büyük madenlerinden biridir Hükümet metal ürünleri, gemi, çimento ve kimyasal madde üretimi gibi sanayilerin geliş- tirilmesini desteklemiştir Ormanlardan kereste ve kontrplak elde edilir Küçük işyerleri dışında bütün sanayi kuruluşları hükümete aittir Çok yakın geçmişe kadar Zagreb ile Belgad arası ve kuzey bölümü dışında iyi nitelikte karayolları çok azdı Demiryollarının yapımı da arazi koşullarının elverişsizliği nedeniyle engelleniyordu Rijeka (eski adı Fiume), Split (eski adı Spalato) ve Dubrovnik (eski adı Ragusa) Yugoslavya'nın önde gelen limanla-ndır Belgrad dışındaki başlıca havaalanı Zemuh'tur

Tarih Yugoslavya 1918'e kadar bağımsız bir ülke değildi 1918'den önceki tarihini ise Balkan Yarımadası'nda yaşayan Sırplar, Hırvatlar, Slovenler, Karadağlılar ve Makedonyalıların tarihi oluşturur Hırvatlar 9 yüzyılda bağımsız bir krallık kurdular Daha sonra bağımsızlıklarını yitirerek Macaristan İmparatorluğu'nun egemenliği altına girdiler Bugünkü Yunanistan ve Makedonya'nın büyük bölümünü fetheden Kral Stefan Dusan (1308-55) en güçlü Sırp hükümdarlarından biriydi Gücünü daha çok kendi enerjisinden ve kişiliğinden alıyordu

Sırbistan onun ölümünden sonra eski gücünü yitirdi 1389'da Osmanlılar Sırplar'ı I Kosova Savaşı'nda yenince Sırbistan'ın büyük çoğunluğu Osmanlı yönetimi altına girdi Soylulardan oluşan ufak bir grup Karadağ'a kaçarak kuşaklar boyunca Osmanlılar'a karşı mücadeleyi sürdürdü Hırvatlar da Osmanlılar'a karşı savaştılar 1493'te Hırvatlar'ın büyük çoğunluğu Osmanlılar'a teslim oldu Zagreb Kalesi Osmanlılar'a karşı bir sınır oluşturdu Ulusal bilincin uyanışı sonucunda Sırplar sık sık Osmanlılar'a karşı ayaklandılar Bu ayaklanmalar, 19 yüzyılda Sırplar'a belli özyönetim haklan verilmesini sağladı Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra 1878'de Berlin Kongresi'nde Sırbistan ve Karadağ'ın bağımsızlığı kabul edildi, Bosna-Hersek ise Avusturya'nın yönetimine bırakıldı Sırbistan'ın Hırvatistan, Karadağ ve Bosna-Hersek'i de içine alan "daha büyük bir Sırbistan" kurma hayallerinden kaygılanan Avusturya, 1908'de Bosna-Hersek'i ilhak etti 1912'de Balkan Savaşı'nda Sırplar ve Karadağlılar birleşerek Osmanhlar'ı yendiler

Avusturya'nın Slav bölgelerinde Slavlar'a düşüncelerini açıklama özgürlüğü verilmiyordu Haziran 1914'te Avusturya veliaht prensi Franz Ferdinand, Bosna-Hersekli bir öğrenci tarafından Saraybosna'da öldürüldü Bu olay I Dünya Savaşı'nın patlak vermesine yol açtı Savaşta Sırbistan orduları Avusturya ve Bulgar orduları tarafından yenilgiye uğratıldı Ama Avusturya-Macaristan İmparatorluğu' nun 1918'de yenilmesiyle, Sırp, Hırvat ve Slovenya Krallığı kuruldu Yeni krallığın gerçek gücü Sırp ordusuna dayanıyordu

Çok geçmeden Hırvatlar ile öbür bazı Güney Slav grupları hükümete karşı hoşnutsuzluk duymaya başladı 1929'da Kral I Aleksandar diktatörlük kurdu ve ülkenin adını Yugoslavya olarak değiştirdi 1941'de, II Dünya Savaşı sırasında Almanya, Yugoslavya'yı Alman ve İtalyanlar'm yanında savaşması için ikna etmeye çalıştı Yugoslavlar bunu reddedince, Yugoslavya Almanlar ve İtalyanlar tarafından işgal edildi İşgalciler Yugoslavya'nın büyük bir bölümünü aralarında paylaştılar ve geriye kalan Sırbistan toprakları da Alman birlikleri tarafından işgal edildi Savaş süresince Sırplar, Hırvatlar ve Müslümanlar Alman ve İtalyanlarda savaştıkları gibi kendi aralarında da savaştılar Direniş güçlerinin en başarılısı, Josip Broz Tito adlı bir Hırvat tarafından yönetilen Yugoslavya Komünist Partisi'ydi Josip Broz Tito 1945'te Mareşal Tito adıyla Yugoslavya cumhurbaşkanı oldu Komünist rejim altında sanayi ve ticarette önemli gelişmeler kaydeden Yugoslavya uluslararası ilişkilerinde de bağımsız bir yol izledi ve 1948'de SSCB ile görüş ayrılığına düştü

Yugoslavya Afrika ve Asya?nın gelişmekte olan uluslarıyla olumlu ilişkiler kurdu Tito bu ülkelerin, sosyalist olan ve olmayan ülkeler arasındaki anlaşmazlıklarda üçüncü bir "ses" oluşturmalarını istiyordu Yugoslavya batı ülkeleri ile ticaret ilişkilerine girişti ve hızla gelişen bir turizm sanayisi kurdu 1950'lerde Yugoslavya'nın dış politikasında beliren yeni eğilim, Yunanistan ve Türkiye' nin de katıldığı Balkan Paktı'yla (1953) somutluk kazandı Tito bir yandan izlediği bağlantısızlık politikasını sürdürürken, sanayileşme ve kentleşme alanlarında da önemli basanlar elde ediyordu Ne var ki, bütün çabalara karşın ülkede baş gösteren dengesiz gelişme ve 1970'lerin başlarındaki petrol bunalımının yol açtığı işsizlik ve enflasyon önemli sorunlar doğurdu Tito'nun Mayıs 1980'de ölmesinden sonra, ekonomik bunalım ve etnik huzursuzlukların yanı sıra giderek artan borç yükü yüzünden Yugoslavya çöküş tehlikesiyle karşı karşıya kaldı 1981'de Kosova'da başlayan siyasal amaçlı gösteri ve eylemlerle doruğuna varan bu huzursuzluk sık sık hükümet değişikliklerine yol açtı

1989 sonlarında doğu bloku ülkelerinde beliren değişme eğiliminin etkisi ve Mart 1989'da başbakanlığı üstlenen Ante Markovic'in de desteğiyle Yugoslavya'da kamu işletmeleri üzerindeki siyasal denetim kaldırıldı Bu işletmelere yabancı şirketlerle ortak yatırım yetkisinin tanınması gibi bazı yeni açılımlar 1990'da gerçekleştirildi Ekonomik reformlarla birlikte eski siyasal sistemden kopma yoluna giren Yugoslavya'da demokrasiye ve piyasa ekonomisine geçiş çabaları yavaş ve eşitsiz bir süreç izledi Bu durum çok geçmeden federal yapının sarsılmasına ve ülkeyi oluşturan cumhuriyetlerin bağımsızlığa yönelmesine yol açtı II Dünya Savaşı'ndan sonraki ilk çok partili seçimlerin yapıldığı 1990'da ortaya çıkan tablo federal birliği korumanın güçlüğünü açıkça gösterdi Slovenya'da komünist olmayan partilerin oluşturduğu ittifak parlamentoda çoğunluğu elde etti Slovenya'da aralık ayında düzenlenen halkoylamasında halkın büyük çoğunluğu bağımsızlıktan yana oy kullandı

Hırvatistan'da da bağımsızlık yanlısı Hırvatistan Demokratik Birliği reformcu komünistlere karşı kesin bir zafer elde etti Cumhuriyet nüfusunun yüzde 12'sini oluşturan Sırplar özerklik için ayaklandılar ve silahlı çatışmalar çıktı Bosna-Hersek'te komünistler Müslüman, Sırp ve Hırvat partileri karşısında yenilgiye uğradı Nüfusun yüzde 40'nı oluşturan Müslümanları temsil eden Demokratik Eylem Partisi'nin lideri Aliya İzzetbegoviç devlet başkanlığına seçildi

Makedonya'da en çok oyu milliyetçi eğilimli Makedon partisi elde ederken Arnavutlar'ı temsil eden parti ikinci sırada yer aldı Eski komünistlerin oluşturduğu reformcu ittifak Öteki ayrılıkçı cumhuriyetlerde olduğu gibi başarısızlığa uğradı Sırbistan ve Karadağ cumhuriyetlerindeki çok partili seçimlerde ise reform yanlısı komünistler büyük bir zafer elde ettiler Slobodan Miloseviç önderliğindeki Sırbistan Sosyalist Partisi (SSP) parlamentodaki 250 sandalyenin dörtte üçünü kazandı

Kosova'daki nüfusun yüzde 90'ını oluşturan Arnavutlar seçimleri boykot ettiler Sırbistan yönetimince kapatılan Kosova meclisinin üyeleri Eylül 1990'da gizlice toplanarak federal bir cumhuriyet oluşturma kararı aldı Ama bu girişim boşa çıkarıldı Yugoslavya 1991'de iç savaş ve ekonomik çöküntü içinde dağılma sürecinin sonuna yaklaştı Slovenya ve Hırvatistan eski devlet yapısını para, savunma ve dış politika alanlarında ortak kurumlara dayalı gevşek bîr federasyona dönüştürme yolundaki çabalarını sürdürdü Sırbistan ve Karadağ ise daha merkezi bir federasyondan yana tutum takındı Mart 1991'de Bel-grad'da Miloseviç yönetimine karşı başlayan gösteriler sert biçimde bastırıldı Aynı ay karışıklıklar Hırvatistan'a da sıçradı Mayıs'ta Hırvatistan'da düzenlenen halkoylamasında büyük bir çoğunluk bağımsızlık yönünde oy kullandı Avrupa Topluluğu'nun (AT) cumhuriyetleri bir arada tutma ve sorunların barışçı yollardan çözülmesini sağlama girişimi sonuç vermedi

Temmuzda Hırvatistan ve Slovenya bağımsızlıklarını ilan ettiler İki gün sonra federal ordu birliklerinin saldırısıyla Slovenya'da da çatışmalar başladı AT ülkelerinin isteği üzerine Slovenya ve Hırvatistan bağımsızlık kararlarını bir süre için askıya aldılar Slovenya'da ateşkes sağlandı ve federal ordu çekildi Hırvatistan'da ise Sırp çetecilerin saldırılan sürdü Ekim başlarına gelindiğinde Hırvatistan'ın üçte biri federal ordunun denetimine girmişti Çatışmaların durmaması üzerine AT 16 Aralık'ta bağımsızlığı seçen Yugoslav cumhuriyetlerini tanımaya karar verdi

Ardından Slovenya, Hırvatistan, Makedonya ve Bosna-Hersek'in resmen federal birlikten ayrılmasıyla Yugoslavya 1992'ye yalnızca Sırbistan ve Karadağ'ı kapsayan bir devlet olarak girdi Federal Meclis'in Nisan 1992'de kabul ettiği anayasayla yeni Yugoslavya resmen ortaya çıktı Bosna-Hersek'te Müslüman Boşnaklar ile Yugoslavya destekli Sırp milliyetçileri arasındaki çarpışmalar 1992'de yaygınlaştı Bosnalı Sırp liderler 27 Mayıs'ta Yugoslavya'ya bağlı bir cumhuriyet ilan ettiler Bu cumhuriyetin denetimine giren federal ordu birlikleri Boşnaklar'a karşı sistemli bir "etnik temizleme" hareketine girişti Bosna sorunu uluslararası bir bunalıma dönüştü Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi 30 Mayıs 1992'de saldırganlıkla suçladığı Yugoslavya'ya karşı kapsamlı yaptırımlar uygulanmasını kararlaştırdı

Bu yaptırımlar ticaret ambargosunu, sivil hava ulaşımının yasaklanmasını, yurtdışındaki varlıkların dondurulmasını, Yugoslav diplomatların sınırdışı edilmesini, bütün kültürel, sportif ve bilimsel ilişkilerin askıya alınmasını ve başka Önlemleri kapsıyordu Ekimde de, insancıl yardım çalışmaları dışında, Bosna üzerindeki bütün uçuşların yasaklanmasına ilişkin bir karar çıktı Miloseviç yönetimi Rusya, Romanya ve Yunanistan gibi ülkelerin örtülü desteğiyle ablukayı önemli ölçüde aşmayı başardı Bununla birlikte yaptırımlar etkisini gösterdi Sanayi üretimi gerilerken, mal sıkıntısı ve enflasyon büyük boyutlara ulaştı Belgrad ve öteki kentlerdeki bazı gösterilere karşın, Miloseviç yönetimi halk arasındaki desteğini sürdürdü

Temmuzda başbakanlığa getirilen Milan Paniç'in içeride ve dışarıda izlediği esnek politikalar değişim yönünde bir umut doğurdu Ama 20 Aralık ta yapılan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demokratik muhalefet yenilgiye uğradı Miloseviç karşısına aday olarak çıkan Pa-niç'i yenerek yeniden cumhurbaşkanlığına seçildi Bu arada Kosovalı Arnavutlar 24 Mayıs'taki gayri resmi seçimlerin ardından Batı Avrupa'da bir sürgün hükümeti kurdular Sırplar'ın Bos-na'daki gibi bir "etnik temizlik" hareketine girişmesinden çekinen yerel Arnavut liderlerin yatıştırıcı çabalarına karşın 1993'ün ikinci yarısına girildiğinde Kosova'da huzursuzluk sürüyordu Bosna'daki uluslararası girişimler iç savaşı önlemede yetersiz kaldı Batılı ülkelerin askeri müdahaleden kaçınması 1993'te bu ülkenin etnik temellere göre bir dizi bölgeye ayrılmasını gündeme getirdi

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla