Konu
:
Cehennem’den Kaçan Adam..
Yalnız Mesajı Göster
Cehennem’den Kaçan Adam..
01-10-2010
#
1
b@ron
Cehennem’den Kaçan Adam..
O bir sahâbî!
Ay Yüzlü Güzelin
genç ümmeti
O bir sahâbî!
“Anam babam sana feda olsun!” diyecek kadar samîmi
O bir sahâbî!
Gül kokulu sevgiliye yoldaş
Kâinatın Efendisi’ne tâbî
O bir sahâbî!
Genç yaşta mü’min
îmanda kemâl sahibi
O bir sahâbî!
Her dem nefsine karşı
savaşın yılmaz mücâhidi
Öyle bir savaş ki;
düşman amansız
mücâhede çetin
mücadele hummalı idi
Bir gün bir ihtiyacı için
’ın Sevgilisi (S
A
V
) onu çarşıya göndermişti
Kalbinde
Rasûlü’ne (S
A
V
) hizmet etmenin sevinci
kutlu Medine sokaklarında adım adım ilerledi
Tam Ensar’dan bir zatın kapısı önünden geçiyordu ki; Ensar’dan bir hanımı banyo halinde görüverdi
Ne var ki gözlerini hemencecik geri çeviremedi
Ona bakmıştı… Bu bakış içine büyük bir korku salmıştı
Bu korku ile koşarak hızla oradan uzaklaştı
- Ne yaparım şimdi ben? dedi kendi kendine
Ne yaparım? Ya
(c
c
)
Rasulü’ne (S
A
V
) vahiyle bildirilirse? Nasıl bakarım Efendi (s
a
v)’min aydan aydınlık yüzüne?
Karmakarışık duygularla koştu Sa’lebe (r
a
)… Nereye gittiğini bilmeden koştu… Koştu… Koştu…
Sığındı Mekke ile Medine arasında bir dağın kuytu yerine
Korku
dehşet ve şaşkınlık içindeydi Sa’lebe…
Bir nazarla yıkılmıştı… Bir nazardı O (r
a
)’nu vuran yerden yere… Uygunsuz bir bakış sadece… Günler birbirini kovaladı
Sa’lebe tam kırk gün dağlarda konakladı
Onca genişliğine rağmen yeryüzü çok ama çok dardı
Geceyi bölen feryadı dağlarda yankılandı:
“Keşke rûhumu ruhlar içinde
cesedimi cesetler içinde kaybettirseydin de hüküm vermek için beni ortada bırakmasaydın
”
Geceler tâ subh olunca inletir bu dert beni
Derdimin içinde dermânımdır
Hû diyen
Sabahlara kadar inleten bir derde mübtelâydı Sa’lebe
Sığınacak bir tek sığınak; hâlini arz edecek bir tek Cenâb-ı Hakk (c
c
) vardı
Bu âni gidiş birden yok oluş Kâinâtın Efendisi’ni (S
A
V
) endişeye sevk etti
Çünkü O (S
A
V
) ümmetine karşı son derece müşfikti
Kırk gün boyunca Sa’lebe (r
a
)’yi arattı
Bu âni kayboluş yüreğini kanattı
Hâlinden şikâyet eden kadına cevap veren yüce kudret
Sa’lebe’ye de rahmet nazarıyla baktı
Cebrâil (a
s)’i göndererek Rasûlün’ü (S
A
V
) rahatlattı
Cebrâil:
- Yâ Muhammed (S
A
V
)! Rabbin (c
c
) sana selam ediyor ve diyor ki; “Ümmetinden bir adam şu dağın içinde bana sığınıyor
” dedi
Vahyin aydınlığında handân eyle yâr beni
Hükmün ile dîdâr-ı cemîline sar beni
Mecnûn ürpertisiyle tevbe eşiğindeyim
Âyetin de lütfundur; incitmez nazar beni
Madem utanıyorum kem yüzümle gelmeye
Secde ile tenimden yıkasa sular beni
Hz
Ömer ile Selman (r
a) düştüler yola
Mekke ile Medine arasında
mekik dokudular adeta
Bir çobana rastladılar uzun bir arayıştan sonra
- Bir genç arıyoruz günlerdir kayıp bir genç
Rastladın mı hiç bu dağda
bayırda ya da bu civarda böyle bir civana?
- Sanırım siz şu Cehennem’den Kaçan Adam’ı arıyorsunuz? dedi çoban gülümseyerek
Ve devam etti; O her gece yarısı ellerini başına koyar
dağa doğru koşar; “Keşke ruhumu ruhlar içinde
cesedimi cesetler içinde kaybettirseydin de hüküm vermek için beni ortada bırakmasaydın
” diye bağırır
Gece yarısına kadar bekledi Hz
Ömer ile Hz
Selman
Doğru tahmin etmişti çoban
Bu genç Sa’lebe’den başkası değildi
Ömer Sa’lebe’yi görünce sevinçle koştu O’nu kucakladı
bağrına bastı
Genç
yaşlı gözlerle titreyerek Ömer’e baktı:
- Yâ Ömer! Rasulullah (S
A
V
) günahımı biliyor mu? diye sordu
- Bilmiyorum
dedi Ömer
Bilmiyorum
Ancak dün yine seni andı ve bulup huzuruna getirmemiz için bizi sana yolladı
Genç çaresiz bu emre uyarak Medine’ye doğru yol aldı
Yine de içinde yenemediği bir korku
ifadesi zor bir mahcubiyyet vardı
- Ya Ömer! Ne olur! Ne olur beni huzura birden çıkarmayın
Rasulullah (S
A
V
) namazda iken huzuruna varmak istiyorum
dedi
Kabul ettiler kutlu sahabeler Sa’lebe’nin bu isteğini
Sa’lebe henüz Mescid’e girmişti ki;
Rasûlü’nün (S
A
V
) o lâtif sesini
kıraatini işitti
O (S
A
V
)’nun sesini işitmesiyle kendinden geçti
Bayıldı düştü yere
Rasûl-i Ekrem (S
A
V
) selam verince onları gördü ve sordu:
- Ya Ömer! Ya Selman! Sa’lebe’ye ne oldu?
- Ya Rasûlallah (S
A
V
) sesinizi işitince bayıldı
dediler
Kâinatın Efendisi (S
A
V
) Kalktı Onu hareket ettirdi
ayılttı ve sordu:
- Neden kaçtın bizden Ya Sa’lebe?
- Günahım yüzünden Ya Rasûlallah (S
A
V
)! dedi Sa’lebe
- Sana günahları ve hataları yok eden bir âyet bildireyim mi?Kafasını salladı Sa’lebe ” evet” anlamında
“Deki; Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi ve güzeli ahirette de iyiyi ve güzeli ver
Bizi ateşin azabından koru
” (Bakara 202)
- Günahım Ya Rasûlallah (S
A
V
) daha büyük!
- Bilakis
’ın (c
c
) kelamı daha büyüktür! buyurdu
Rasûlü (S
A
V
)
Sonra evine dönmesini emretti Ona
Döndü Sa’lebe dönmesine
ancak bir türlü kendine gelemedi
Üzüntüden hastalandı
yatağa düştü vücudu kaskatı kesildi
Bir hafta sonra kutlu sahabi Selman Peygamber (S
A
V
)’in huzuruna geldi
- Ya Rasûlallah (S
A
V
)! Sa’lebe’den haberiniz var mı? Muhakkak o günahından ötürü hasta
harab ve bitab düştü dedi
Selman’ın bu sözü üzerine hemen ayağa kalktı Rasulullah (S
A
V
): “Kalkınız birlikte yanına gidelim!” buyurdu
Gittiler yanına
Sa’lebe çok bitkin ve tanınmayacak haldeydi
Rasulullah (S
A
V
) Onun başını kaldırarak mübarek kucağına koydu
Ancak Sa’lebe ani bir hareketle başını O (S
A
V
)’nun kucağından kaçırdı
Rasulullah (S
A
V
) sordu:
- Başını kucağımdan niçin kaçırdın?
- Çünkü o
günahlarla doludur
dedi Sa’lebe
- Şikayetin nedir?
- Günahlarım
Ey
’ın Rasûlü (S
A
V
)! Kemiğimin etimin ve derimin arasında karınca yürümesi gibi dolaştığını hissediyorum
- Neyi arzuluyorsun?
- Rabbimin mağfiretini
O sırada Cebrail(a
s
) geldi ve vahyetti:
- Ya Muhammed (S
A
V
)! Rabbin (c
c
) sana selam ediyor ve diyor ki: “Eğer bu kulum gerçekten yer dolusu günahla bana gelse ben de O’nu yer dolusu mağfiretle karşılarım
”
Nebiyy-i Ekrem (S
A
V
) bunu Sa’lebe’ye bildirince
Sa’lebe bir çığlık attı ve ruhunu Hakk’a teslim etti
Rasulullah (S
A
V
) O’nun yıkanarak kefenlenmesini emretti
Namazını kıldırdığı zaman da
parmak uçlarına basarak yürüdüğü görüldü
Defin işleri tamamlandığında ashab-ı kiram sordular:
- Ya Rasulallah (S
A
V
)! Seni namaz esnasında parmak uçlarına basarak yürürken gördük
Sebebi nedir
Buyurdular ki:
“Beni
hak ile nebi olarak gönderene yemin ederim ki
Sa’lebe’yi tezyin etmek için meleklerden inenlerin çokluğu sebebiyle ayağımı basacak yer bulamadım
”
Melekler’in tezyîn ve tekfîn ettiği
“Cehennem’den Kaçan Adam” Rabbi’nin (c
c
) mağfiretine ermişti
Ne mutlu Cehennem’den kaçabilenlere…!!
Ne mutlu Sa’lebe’ye…!!
alıntı
__________________
b@ron
Kullanıcının Profilini Göster
b@ron tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul