İLGİNÇ KUŞLAR
Su geçirmezlik ve kuşlar
Papağanlar ve balıkçıl kuşları kanatlarını temizlemek için bir çeşit "toz" üretirler

Bu toz tüylerinin yıpranmış uçlarından gelir

Bazı türlerde, güvercinler ve papağanlarda olduğu gibi kuşun tüyleri arasına dağılmıştır

Diğerlerinde özellikle balıkçıl kuşlarında bu tozlar küçük öbekler halinde toplanmıştır

Tozun ne işe yaradığı henüz tam olarak anlaşılamamıştır, fakat kanatların su geçirmezliğine yardımcı olduğu tahmin edilmektedir

Beyaz balıkçıllar, pelikanlar ve diğer su kuşları kendilerini kuyruklarının alt kısmındaki derilerinde yer alan bir bezden salgılanan yağ ile yağlarlar

Yıkama, topraklama ve tozlamayla tüyler tekrar uçuşa uygun pozisyon için hazırlanır

Deniz kırlangıçlarının inanılmaz yolculuğu Kuzey Kutbu'nda yaşayan deniz kırlangıçları, her yıl 30

000-40

000 km

kanat çırparlar

Bu kırlangıçların vatanları Kuzey Kutbu'dur

Fakat her yıl Kuzey Amerika, Grönland ya da Sibirya'daki üreme bölgelerinden, Kuzey Kutbu sularındaki kışlık bölgelere doğru yolculuk yaparlar
Penguenler
Penguenler, Güney Kutup Bölgesi'nde yaşarlar

Bu hayvanların vücut sıcaklığı 40derece'dirC, yaşadıkları ortamın sıcaklığı ise -40 derece'dir

Bu da penguenlerin, 80 derece'lik bir sıcaklık farkına dayanmaları demektir

Bunu sağlayan, hayvanın derisinin altında bulunan kalın yağ tabakasıdır

Bu tabaka, vücut sıcaklığının kaybolmasına engel olur
Sakallı akbaba
Sakallı akbaba hayvanların etinden çok kemiklerini tercih eder

Bu kemiklerde ilik bulunur ve bu besin bakımından oldukça zengindir

Akbabanın bu kemiği kırıp içindeki iliği alabilmek için gerekli kırma aleti yoktur

Fakat bu problemi başka türlü halleder

Bir kemiği alır ve çıplak bir kayanın tepesine havalanır

Sonra kemiği aşağı bırakır

Bu işlemi kemik ikiye ayrılıncaya kadar en az 50 kere tekrarlar

Kuş, sonra bu kemik parçasını alır ve yutar

Hayvanın midesindeki sindirim asitleri öylesine güçlüdür ki kemiğin bir ucu daha akbabanın ağzındayken, midesine giden kısım sindirilmiştir bile
Wry Bill'in kafasındaki planlama
Bazı kuşlar suyun kıyısında avlanırlar

Yeni Zelanda nehrinin kıyısında avlanan Wry-bill kuşlarının gagalarının ucu benzersiz bir şekilde hep sağa doğru eğiktir

Kafasını sola çeviren kuş asimetrik gagasını kullanarak ağır çakıl taşlarını balık yumurtalarının üzerine iterek yumurtaları kırar ve yer

Bu kuşlar neden böyle ilginç bir teknik kullanmaktadır? Wry-bill'ler için tehlike havadan gelen bir şahindir

Kuş beslenirken başını aşağıya değil de yana doğru çevirerek sol gözüyle havadan gelebilecek bir tehlikeyi böylece gözetleme imkanına sahip olur
KUŞLARIN GÖÇLERİ
Göç zamanını nasıl belirliyorlar?
Kuşların nasıl ve neden göç etmeye başladıkları, "göç kararı"nı neye dayanarak aldıkları yüzyıllardır merak edilen bir konudur

Kimi bilim adamları göçün nedenini mevsim değişikliklerine, kimileri de yiyecek arayışına bağlarlar

Önemli olan, bu uzun mesafeli uçuşların kendi bedenlerinden başka hiçbir korunmaya, teknik donanıma ve güvenliğe sahip olmayan bu hayvanlar tarafından nasıl gerçekleştirildiğidir

Çünkü göç olayı yön bulma, gıda depolama, uzun süre uçabilme gibi beceriler gerektirmektedir

Bu özelliklere sahip olmayan bir hayvanın birdenbire göç eden bir hayvana dönüşmesi mümkün değildir
Bu konuya cevap vermek için yapılan deneylerden biri şöyledir: Bahçe bülbülleri , ısı ve ışık gibi iç koşulları değiştirilebilen bir laboratuvarda deneylere tabi tutulmuştur

İçerideki koşullar dışarıdakilerden farklı olarak düzenlenmiştir

Örneğin dışarıda kış mevsimi yaşanırken, laboratuvarda bahar ortamı sağlanmıştır, bunun üzerine kuşlar içerideki şartlara göre vücutlarındaki düzenlemeleri yapmışlardır

Aynı göç vaktinin yaklaştığı zamanlarda yaptıkları gibi, yakıt için yağ depolamışlardır

Fakat kuşlar, yapay mevsime göre kendilerini ayarlayıp, erkenden göç edecekmiş gibi hazırlansalar da, göç hareketine vaktinden önce girişmemişlerdir

Kuşlar dışarıdaki mevsime uymuşlardır

Bu sonuç kuşların göçe başlama kararını mevsim şartlarını gözlemleyerek almadıklarının bir ispatıdır
Peki kuşlar göç vaktini neye dayanarak belirlerler? Bilim adamları bu sorunun cevabını hala bulamamışlardır

Bu nedenle, canlılarda, kapalı bir ortamda zamanlama yapabilmeyi ve mevsim değişikliklerini ayırt edebilmeyi sağlayan bir "iç saat"in var olduğunu düşünüyorlar

Ama, "kuşların bir iç saati var, bu sayede göç vaktini anlıyorlar" cevabı bilim dışı bir cevaptır

Bu nasıl bir saattir, vücudun hangi organına bağlıolarak çalışmaktadır ve nasıl oluşmuştur? Bu saatin bozulması, geri kalması durumunda ne olur?
Aynı sistemin sadece tek bir göçmen kuş için değil, bütün göç eden canlılar için geçerli olduğunu düşünürsek bu soruların cevapları daha da önem kazanır
Bilindiği gibi göçmen kuşlar aynı yerden göçe başlamazlar, çünkü her biri aynı yerde bulunmamaktadır

Çoğu tür, önce belirli bir yerde toplanır, sonra hep birlikte göçe başlarlar

Peki bu zamanlamayı nasıl yapmaktadırlar? Nasıl olup da, kuşların sahip oldukları kabul edilen "saat"ler, birbiriyle bu denli uyumludur? Bu denli düzenli bir sistemin kendi kendine oluşması düşünülebilir mi?
Göç gibi planlı bir hareketin kendi kendine oluşması imkansızdır

Ayrıca kuşlarda ve göç eden diğer tüm canlılarda ne çeşitte olursa olsun bir saat yoktur

Göç eden bütün canlılar bunu her sene kendi belirledikleri zamanlarda yaparlar, ama bunu bir iç saate uyarak yapmzalar
Enerji kullanımı
Kuşlar uçmak için büyük bir enerji sarfederler

Bu yüzden de kara ve denizdeki tüm canlılardan daha çok yakıta ihtiyaç duyarlar

Örneğin, 3

000 km

'lik Hawai-Alaska mesafesini katedebilmek için bir kaç gramlık "sarısalkım kuşu", yolculuğu boyunca 2

5 milyon kez kanat çırpmak zorundadır

Buna rağmen 36 saat gibi uzun bir süre havada kalabilmektedir

Bu yolculuğu sırasındaki sürati ise saatte ortalama 80 km

dir

Bu kadar yorucu bir uçuş sırasında, kuşların kanındaki asit miktarı aşırı derecede artar ve yükselen vücut ısısı nedeniyle de kuş bayılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır

Bazı kuşlar bu tehlikeyi karaya inerek engellerler

Peki engin denizlerin üzerinde göç etmekte olanlar nasıl kurtulacaktır? Kuş bilimciler bu durumda kuşların kanatlarını mümkün olduğu kadar açıp, kendilerini bırakarak serinlediklerini gözlemlemişlerdir

Göçmen kuşların metabolizmaları da, bu işi kaldıracak kadar güçlüdür

Örneğin göç eden en küçük kuş olan "kolibri"nin vücudundaki metabolizma hareketi, bir filinkinden 20 kat daha fazladır

Kuşun vücut sıcaklığı 62°C'ye ulaşır
Uçuş teknikleri
Kuşlar, böyle zorlu uçuşlar için uygun bir tarzda yaratılmış olmalarının yanında, bir de elverişli rüzgarlardan faydalanmalarını sağlayacak yeteneklerle donatılmışlardır

Örneğin leylek, yükselmekte olan ılık hava akımlarıyla 2

000 metreye kadar çıkar, ardından kanat çırpmaksızın bir sonraki ılık hava akımına doğru süzülür
Kuş sürülerinin bir başka uçuş tekniği ise "V" şeklindeki uçuştur

Bu sayede, önde giden kuvvetli ve büyük kuşlar, karşı hava akımına karşı bir çeşit kalkan oluşturarak, daha zayıf olanların işlerini kolaylaştırırlar

Uçak mühendisi Dietrich Hummel bu şekilde bir organizasyonun sürü genelinde % 23 tasarruf sağladığını ispatlamıştır

Sıcak hava dalgası içinde yükselen kuş, en yukarı ulaştığında kendini aşağı bırakarak süzülür

Bu kuşa büyük bir enerji tasarrufu sağlamaktadır
Sıcak hava dalgası içinde yükselen kuş, en yukarı ulaştığında kendini aşağı bırakarak süzülür

Bu kuşa büyük bir enerji tasarrufu sağlamaktadır
Yüksek irtifada uçuş
Göçmen kuşların bir bölümü çok yüksek irtifada uçarlar

Örneğin kazlar 8

000 metre yükseklerde uçabilirler

Atmosferin, 5

000 metre de bile deniz seviyesine kıyasla % 63 daha az yoğun olduğu hatırlandığında kazların uçtuğu yüksekliğin ne denli akılalmaz olduğu anlaşılmaktadır

Çünkü, atmosferin bu denli seyrek olduğu bir yükseklikte uçan kuş, daha hızlı kanat çırpmak ve dolayısıyla daha fazla oksijen bulmak zorundadır

Ancak bu hayvanların ciğerleri, yükseklerdeki oksijenden maksimum oranda faydalanabilecek şekilde yaratılmıştır

Memeli hayvanlarınkinden farklı bir şekilde çalışan akciğerler, kuşların seyrek havadan normalden fazla enerji almalarını sağlar
Mükemmel duyma yeteneği
Kuşlar göçleri sırasında hava olaylarına da dikkat ederler

Örneğin yaklaşan bir fırtınanın odağına girmemek için yollarını değiştirirler

Kuşların bu özelliğini araştıranlardan ornitolog Melvin L

Kreithen bazı kuşların atmosferde çok uzak mesafelere yayılan son derece küçük frekanslı sesleri işittiklerini saptamıştır

Bu sayede göçmen kuş, bulunduğu yerden çok uzaktaki bir dağın üzerinde patlayan fırtınayı veya yüzlerce kilometre ileride, denizin üzerindeki gök gürültüsünü işitebilmektedir

Ayrıca, kuşların göç yollarını, hava şartlarının genelde tehlikeli olduğu bölgelerden uzak tuttukları da bilinmektedir