Yalnız Mesajı Göster

Osmanlı Devletinin Yükselme Devri

Eski 06-01-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Osmanlı Devletinin Yükselme Devri



Osmanlı Devleti’nin Yükselme Devri İstanbul’un Fethi (1453)

İstanbul’ un fethinde;
  • İstanbul’a hakim olan Bizans’ın Osmanlı toprak bütünlüğünü bozması
  • Bizans İmparatorluğu’nun Anadolu beyliklerini kışkırtması ve Osmanlı yönetimine karşı ayaklanan şehzadeleri desteklemesi
  • Bizans’ın Hristiyan dünyasını kışkırtarak Haçlı Seferlerine neden olması
  • İstanbul’un kara ve deniz ticareti bakımından önemli bir coğrafi konuma sahip olması
  • HzMuhammed’in Müslüman komutanları İstanbul’un fethi için teşvik etmesi
etkili olmuştur

İstanbul’un Fethinin Türk ve Dünya Tarihi Bakımından Önemli Sonuçları
  • Osmanlı Devleti’nin Asya ile Avrupa toprakları birleşmiş, böylece toprak bütünlüğü sağlanmıştır
  • Karadeniz ile Akdeniz arasındaki su yolları Osmanlı Devleti’nin eline geçmiştir İstanbul’un fethinden sonra Kuzey ve Doğu Avrupa’dan gelen ticaret yolları bütünüyle Türklerin denetimine girmiştir
    Boğazların savunulması kolaylaşmış ve Osmanlı Devleti tabii başkentine kavuşmuştur Roma İmparatorluğu’nun son kalıntısının ortadan kalkması ile Türk sultanları büyük bir itibar ve saygıya ulaşmıştır
  • Osmanlı Devleti merkeziyetçi, mutlak bir imparatorluk haline gelmiş ve devlet Yükselme Devri’ne girmiştir
  • Karadeniz, Akdeniz ve Ege ticaretinin Türklerin eline geçmesi, Avrupa devletlerini Coğrafi Keşiflere yöneltmiştir
  • Bizans İmparatorluğu yıkılmış, ticari çıkarları elden giden Venediklilerle Osmanlıların arası bozulmuştur
  • İstanbul’un fethi surların yıkılabileceğini göstermiştir Bu durum Avrupa’da feodalitenin yıkılmasına ve merkeziyetçi devletlerin kurulmasına ortam hazırlamıştır
  • İstanbul’un fethi Ortaçağ’ın sonu, Yeniçağ’ın başlangıcı kabul edilmiştir
  • İstanbul’dan İtalya’ya giden Bizanslı bilginler burada Rönesans hareketlerinin başlamasına katkıda bulunmuştur
  • Türkler İstanbul’u fethettikten sonra halka din ve vicdan hürriyeti tanımışlar ve Ortodoks Kilisesi’ni koruma altına almışlardır Böylece; Hristiyan dünyasının birleşmesinin engellenmesi, Katolik Kilisesi’ne karşı güç oluşturulması ve halka hoşgörülü davranıldığının kanıtlanması amaçlanmıştır
    Balkanlarda Fetihlerin Devam Etmesi
Balkanlarda Fetihlerin Devam Etmesi

Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar üzerine yürümesinde;
  • Balkan devletlerinin her fırsatta tek tek veya birleşerek saldırıya geçmeleri
  • Balkan uluslarının İstanbul’un fethinden sonra Türklerin Avrupa içlerine ilerlemelerini engellemek amacıyla Haçlı ordusu kurmaya çalışmaları ve Fatih’in bu birleşmeyi engellemek istemesi
  • Türklerin Avrupa’da genişlemek ve önceden fethedilen yerlerde hakimiyetlerini pekiştirmek istemeleri
gibi nedenler etkili olmuştur

Anadolu’da Hakimiyet Mücadelesi
Fatih döneminde Anadolu’daki faaliyetlerin temelinde;
  • Anadolu’daki Türk siyasal birliğinin sağlanması
  • Anadolu’nun tamamına hakim olunarak yabancı güçlerin (Amasra’da Cenevizliler, Trabzon’da Pontus Rumları vs) Anadolu’dan atılmak istenmesi
gibi nedenler etkili olmuştur
Anadolu’ daki seferler sonucunda Cenevizlilerden Amasra alınmış, Trabzon Rum İmparatorluğu’na son verilmiş, Candaroğullarından Sinop, Karamanoğullarından Konya alınmış, Akkoyunlular Otlukbeli Savaşı’nda mağlup edilerek Doğu Anadolu egemenlik altına alınmıştır
Denizlerdeki Gelişmeler

Osmanlı – Venedik Savaşları (1463 – 1479)

Osmanlı Venedik ilişkilerinin bozulmasında;
  • Fatih’in Balkanlar ve Adalar Denizi’nde yürüttüğü fetih hareketlerinin Venediklileri rahatsız etmesi
  • Osmanlı İmparatorluğu’nun doğu ticaret yollarına hakim olmasından sonra Venedikliler ve Cenevizlilerin ticari çıkarlarını önemli ölçüde kaybetmeleri
  • Osmanlı İmparatorluğu’nun kıyılarında ve hakimiyet alanlarının yakınlarında güçlü denizci devletlerin etkili olmasını istememesi
gibi nedenler etkili olmuştur
Osmanlı İmparatorluğu, Venediklileri işgal ettikleri yerlerden çıkarmış ve kara ordularını bozguna uğratmıştır 1479’da Osmanlı İmparatorluğu ile Venedikliler arasında İstanbul Antlaşması imzalanmıştır Bu antlaşmaya göre Venedikliler, işgal ettikleri yerleri boşaltmayı, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş tazminatı ve vergi ödemeyi kabul etmişlerdir
Osmanlı İmparatorluğu, Hristiyan birliğini parçalamak ve doğudan gelen ticaret mallarını Venedikliler aracılığıyla Avrupa’ya pazarlamak amacıyla Venediklilere kapitülasyonlar vermiştir

Kırım’ın Osmanlı İmparatorluğu’na Bağlanması

1475’te Kırım’a düzenlenen sefer sonucunda;
  • Cenevizlilerden Kefe, Menküp ve Azak gibi şehirler alınmıştır Böylece, Karadeniz’de Cenevizlilerin hiç kolonisi kalmamıştır
  • Kırım’daki taht kavgaları sona ermiştir
  • Karadeniz Türk gölü haline gelmiş ve İpek Yolu tamamen Osmanlı Devleti’nin eline geçmiştir
    1478’den itibaren Kırım Hanlığı Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı bir devlet haline gelmiştir Kırım’ın Osmanlı hakimiyetine girmesiyle, devletin sahip olduğu topraklar Lehistan ve Rus sınırına kadar genişlemiştir
Fatih’in vefat etmesinden sonra Osmanlı tahtına II Bayezid çıkmıştır (1481 – 1512)
II Bayezid, Osmanlı tahtına çıktıktan sonra kardeşi Cem Sultan isyan etmiş, kardeşler arasında taht kavgaları başlamıştır Yapılan savaşlarda başarılı olamayan Cem Sultan, Balkanlara geçmek isterken Rodos Şövalyelerine esir düşmüştür Papa ve Fransa kralı, Cem Sultan’ı Osmanlı İmparatorluğu’na karşı kullanmaya çalışmışlarsa da başarılı olamamışlardır Bu gelişmeden sonra Cem Sultan Papa tarafından zehirletilerek öldürülmüştür

Cem Sultan’ın isyan etmesi;
  • Osmanlı Devleti’nin pasif bir politika takip etmesine neden olmuştur
  • İspanya’da yaşayan Müslümanlara gerekli yardım yapılamamıştır
İslam Dünyasında Birliği Sağlama Çalışmaları
Osmanlı – İran İlişkileri

Yavuz Sultan Selim döneminde İran’a sefer düzenlenmesinde;
  • Şah İsmail’in Osmanlı Devleti’nin Anadolu’daki topraklarına hakim olmasını engellemek
  • Safevilerin Anadolu’da propaganda yapmasını ve isyanlar çıkarmasını önlemek
  • İslâm dünyasında birlik ve beraberliği sağlamak
gibi nedenler etkili olmuştur
Osmanlı kuvvetleriyle Safevi kuvvetleri Çaldıran Ovası’nda karşılaştı Taraflar arasında yapılan Çaldıran Savaşı’nı Osmanlı Devleti kazanmıştır (1514)

Bu savaşın sonucunda;
  • Doğu ve Güneydoğu Anadolu tamamen Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir
  • Safevilerin Anadolu için oluşturdukları tehdit önlenmiş ve İran’dan geçen ticaret yollarının denetimi Osmanlıların eline geçmiştir
Çaldıran Savaşı’ndan dönen Osmanlı ordusu, Maraş, Elbistan ve Malatya çevresine hakim olan Dulkadiroğullarını Turnadağ Savaşı’nda yenerek bu beyliği topraklarına katmışlardır (1515) Böylece, Anadolu’da kesin olarak Türk siyasal birliği sağlanmıştır

Osmanlı – Memlük İlişkileri

Yavuz Sultan Selim, Anadolu Türk birliğinden sonra İslâm dünyasını da birleştirmeyi amaçlıyordu Bu nedenle Osmanlı Devleti için tehlikeli gördüğü Memlüklere karşı hazırlık yaparak Mısır Seferi’ne çıkmıştır (1516)
Mısır Seferi’nin sonucunda;
  • Suriye, Filistin ve Mısır’ın tamamı Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına girmiştir
    Kutsal yerler (Hicaz) Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır
  • Osmanlı İmparatorluğu, İslâm dünyasının en büyük siyasal gücü haline gelmiş ve Müslüman ulusların koruyuculuğunu üstlenmiştir
  • Memlükler Devleti yıkılmış ve Baharat Yolları Osmanlıların hakimiyeti altına girmiştir Ancak Avrupalıların Coğrafi Keşifleri yapmaları Osmanlıların bu yollardan gerektiği gibi yararlanmasını engellemiştir
  • Halifelik Osmanlı İmparatorluğu’na geçmiş ve kutsal emanetler İstanbul’a getirilmiştir Böylece, Osmanlı İmparatorluğu teokratik bir karakter kazanmıştır
  • Kuzey Afrika’da fetihler başlamış, Kıbrıs, Girit ve Rodos adaları dışında Doğu Akdeniz, Osmanlı egemenliği altına girmiştir
Osmanlılar Zirvede
Osmanlı – Macar İlişkileri
Mohaç Meydan Savaşı (1526)

Kanuni Sultan Süleyman;
  • Macaristan ile aralarındaki sorunları çözmek
  • Alman İmparatoru Şalken’e esir düşen Fransa Kralı I Fransuva’yı kurtararak Avrupa’da Hristiyan birliğini bozmakamacıyla Macaristan üzerine sefere çıktı İki devlet arasında yapılan Mohaç Savaşı, Osmanlıların galibiyetiyle sonuçlandı (1526) Bu savaştan sonra;
  • Macaristan sorunu çözülmüş ve Macaristan Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanmıştır
  • Macaristan’ın alınmasından sonra Osmanlı - Avusturya savaşları başlamıştır
  • Fransa Kralı I Fransuva Almanya’nın esaretinden kurtarılmış ve Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa arasında dostluk dönemi başlamıştır
Osmanlı – Avusturya İlişkileri

Kanuni döneminde Osmanlı – Avusturya ilişkilerinin temelinde Macaristan’a hakim olma isteği yatıyordu Bu nedenle Avusturya Arşidükü Ferdinand Macaristan’a girdi Kanuni, hem Avusturyalıları Macaristan’dan çıkarmak hem de Alman İmparatoru Şalken’in Avrupa’daki üstünlüğünü sona erdirmek amacıyla sefere çıktı
Kanuni’nin Almanya içlerine kadar ilerlemesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya arasında İstanbul Antlaşması imzalanmıştır (1533)
Osmanlı İmparatorluğu İstanbul Antlaşması’yla; Avusturya’ya üstünlüğünü kabul ettirerek yaptırım gücü elde etmiştir Böylece, Orta Avrupa’da Osmanlı İmparatorluğu hakim güç haline gelmiştir

Osmanlı – Fransız İlişkileri

1535 yılında iki taraf arasında ticaret ve dostluk antlaşması imzalandı Bu antlaşma iki hükümdar yaşadığı sürece yürürlükte kalacaktı Eşit haklar üzerine kurulan bu antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu;
  • Coğrafi Keşiflerin etkisiyle ülkede sönükleşmeye başlayan ticaret faaliyetlerini canlandırmayı
  • Avrupa devletleri arasına girerek dengeleri kendi lehine çevirmek ve Türk dünyasına karşı kurulmaya çalışılan Hristiyan birliğini parçalamayı
amaçlamıştır
1535’te yapılan antlaşma ile Fransızlara ticari, şahsi, adli ve idari alanlarda imtiyazlarla seyahat, ikamet, ibadet ve kazanç elde etme serbestiyeti verilmiştir Ticari imtiyazlarla Fransızlara, Osmanlı limanlarını kullanma ve düşük vergi ödeme hakkı verilmiştir Ayrıca, diğer Avrupa devletlerinin sadece Fransız bayrağı altında Osmanlılarla ticaret yapabilmesi kararlaştırılmıştır
Adli imtiyazlarla yabancıların işledikleri suçlardan dolayı, Osmanlı Devleti tarafından değil, uyruğu olduğu devletin konsoloshanesi tarafından yargılanması kabul edilmiştir
Fransızlar, Osmanlılarla yakınlaşmadan dolayı elde ettikleri çıkarlardan vazgeçemedikleri için kendilerini Türk dostu olarak göstermişlerdir Fakat zaman zaman Osmanlı Devleti’ne karşı Avrupa devletleriyle anlaşarak ikili politika izlemişlerdir Herşeye rağmen Osmanlı – Fransız ilişkilerinde önemli sorunlar çıkmamıştır Bunu da Osmanlı Devleti sürekli tavizler vererek sağlamıştır
1535 yılında imzalan dostluk ve ticaret anlaşması,d,n ayrılıklarının devletin çıkarları sözkonusu olduğunda ne kadar önemsiz olduğunu oktaya çıkarmıştır
Akdeniz’de Üstünlük Sağlanması
Preveze Deniz Zaferi

Osmanlı donanmasıyla Haçlı donanması Preveze Körfezi’nde karşılaştılar Yapılan deniz savaşını Osmanlı donanması kazandı (1538)
Preveze Deniz Savaşı’nın sonucunda;
  • Akdeniz egemenliği bütünüyle Osmanlıların eline geçmiş ve Türk gölü haline gelmiştir
Kıbrıs’ın Fethi (1571)

Osmanlı İmparatorluğu;
  • Akdeniz ticaretinin ve Anadolu sahillerinin güvenliğini sağlamak
  • Kıbrıs’ta üstlenen Hristiyan şövalyelerin ticaret gemilerine saldırılarını engelleyerek Akdeniz hakimiyetini pekiştirmek
  • Venedikleri Kıbrıs adası için ödedikleri vergileri kestiklerinden dolayı cezalandırmak
gibi nedenlerden dolayı adanın alınmasına karar verdi Kıbrıs’ın fethinden sonra;
  • Venedikliler Doğu Akdeniz’den çıkarılmış ve burası tamamen Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir
  • Anadolu sahilleri ile Mısır ve Suriye deniz yollarının güvenliği sağlanmıştır
  • Konya ve çevresindeki illerden Türk aileler Kıbrıs’a yerleştirilmiştir Ayrıca, Kıbrıs merkeze bağlı bir eyalet haline getirilmiştir
Kıbrıs’ın fethi Avrupalıları harekete geçirmiş, Papa’nın kışkırtmaları sonucunda İspanya, Malta, Venedik, Ceneviz ve diğer İtalyan devletleri birleşerek bir Haçlı donanması kurmuşlardır Haçlı donanması İnebahtı Körfezi’nde Osmanlı donanmasını yakmıştır (1571) Osmanlı donanmasının İnebahtı’da yanması, Akdeniz’de Osmanlı hakimiyetinin sarsılmasına neden olmuştur

Sokullu’nun Kanal Projeleri
Don – Volga Kanalını Açma Girişimi

II Selim döneminde Sokullu kanal projesini gerçekleştirmek için harekete geçti
Osmanlı İmparatorluğu, Don – Volga kanalını açmakla;
  • Rusların güneye yayılmasını, güçlenmesini ve Türk hanlıklarına verdiği zararın önlenmesini
  • Karadeniz’den çıkarılacak donanmayı Hazar Denizi’ne geçirerek İran’ı kıskaç altında tutmayı
  • İpek Yolu’nun canlanmasını sağlamayı
  • Orta Asya’daki Türklerle iyi ilişkiler kurmayı ve gerektiğinde yardım yapmayı
  • Kafkasya’nın bütününe hakim olmayı
amaçlamıştır Don ile Volga nehirleri arasında kanal açılamamıştır

Süveyş Kanalı Projesi

Osmanlı Devleti Süveyş Kanalı Projesiyle;
  • Hindistan kıyılarını Portekizlilerin baskısından kurtarmayı
  • Akdeniz ticaretini canlandırmayı
  • Güney Asya’daki Müslümanları Avrupalılara karşı korumayı
amaçlamıştır 1568’de gündeme gelen proje gerçekleşmemiştir

Hint Okyanusu’nda Üstünlük Sağlama Mücadeleleri

Kanuni döneminde;
  • Hint deniz ticaret yolunu açmak ve denetimini ele geçirmek
  • Portekizlileri Hint Okyanusu’ndan atmak
  • Müslüman devletlere ve tüccarlara yardım etmek
gibi amaçlarla Hindistan’a dört defa deniz seferi yapılmıştır Seferler genellikle Osmanlıların başarısızlıklarıyla sonuçlanmıştır

Hint deniz seferlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasında;
  • Portekizlilerin zenginleşmelerini borçlu oldukları Hindistan bölgesinin ekonomik değerini kavramaları ve savaşlara iyi hazırlanmaları
  • Hindistan’daki Müslüman devletlerin Osmanlı İmparatorluğu’na gerekli yardımı yapmamaları ve Portekizlilerle anlaşmaları
  • Osmanlı gemilerinin okyanus koşullarına uygun olmaması
  • Kanuni’nin gayretlerine rağmen bölgenin ekonomik değerini anlayamayan devlet adamlarının seferlere gereken önemi vermemeleri
gibi nedenler etkili olmuştur

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla