Şengül Şirin
|
…Tekerlemeler…
…Tekerlemeler… Tekerleme, çocuğun dinleme, konuşma ve dilin anlam yapılarının, cümlelerin, dilin özelliklerini, sık sık yapılan tekrarlarla ezber alışkanlığını kazandırarak çocuğun psikomotor becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur Dilin telaffuzu, boğumlaması ile bir bütün halinde öğretilmesine katkıda bulunur Dildeki sembolleri, alegorik anlatımı, sebep-sonuç ilişkisine dayandırarak dilin mantıksal dizinini kavratır Dilin matematiğini geliştirir Dilin gülmece ve eleştirel boyutunu tanıtır Bu bölümden tam yararlanmak için aşağıdaki sayfalar size yardımcı olabilir: » Masal Tekerlemeleri - 1 » Masal Tekerlemeleri - 2 » Ninniler » Maniler“Ebe ebe nerede, su doldurur derede, dere boyu çalılık, şu ebe ne de alık, ebe suya dalamaz, araba da bulamaz, ene mene dostum, ben sana küstüm, armudu kestim, tavana astım, tap dedi düştü, kargalar üşüştü, bu da bana düştü ”(Şimşek, 2002: 45) Ebe bulma oyunlarındaki tekerlemenin dilin koşullarıyla oyunun eş zamanlı olarak tanıtılması, dil aracılığı ile oyun kişilerinin ruhsal ve eylemsel konumlarının belirlenmesi, dili oldukça geliştiren bir durumdur Tekerlemeler, manilerin giriş bölümleri, sayışmalar ilk başta anlamsız görünürler, çok zengin özlü simgesel içerikleri düşünsel olarak da anlaşılmalarını zorlaştırır, “ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallarken” tekerleme cümlesinin anlamı şudur: anası beşikte olacak kadar küçükken o insan var olmayacağından beşiği de sallayamaz Belli bir düzeyde doğrudur Bu sözcük kümesi zaman kavramı üstünde ilginç bir oyun oynuyor Kuşaklar arasında katılım dolayısıyla, ilerde ana olacak her bebekten çocuğun var olduğu söylenebilir Anasının beşiğini sallayan bir insanın olduğunu söyleyerek bu tekerleme parçası, çok ekonomik biçimde tarihsel zaman kavramının dışına çıkıyor Kısacası, masaldaki olayların tüm kuşaklar için geçerli olacağını anlatmaya çalışıyor (Karabaş, 1999: 274) Dil oyunları ile tekerleme çocuğun dil sınırlarını tıpkı düş gücünü, düşlerinin sınırlarını genişletir gibi genişletir Dili matematiksel problemlere dönüştürerek, egzersizler yaptırarak güçlendirir Tekerleme, mani, sayışma, bilmece çocuğun dilsel bellek gücünü artırır Pratik bir dil kazandırır Çocuklar bu halk anlatı türleriyle eğlenir, düşünmeye başlar, dil ve düşünce ilişkisini sezinler, dilin gizemli dünyasını duyumsar Bilmeceler, sayışmalar, maniler, bir varlığın, olayın, kavramın adını vermeden kapalı biçimde, çağrışımla birlikte, özelliklerini belirterek bulunmasını sağlarken, çocuğun sözcük dağarcığını da zenginleştirir (Nas, 2002 : 325) Sözlüklerde “ağızda yuvarlanan söz, saçma sapan söz, eşsesli kelimelerle kurulu konuşma” anlamlarına gelen tekerleme masal, öykü, bilmece, halk tiyatrosu gibi bazı edebi türler içinde veya bağımsız olarak söylenen ölçülü ve kafiyeli sözlerdir Çokluk çocuk folklorunda hoşça vakit geçirmek, konuşma kabiliyeti kazanmak, oyunlarda eş ve ebe seçmek için bu yola başvurulur Masal tekerlemesi, oyun tekerlemesi gibi adlar alırlar En çok çocuk oyunlarında, masalların baş, orta ve sonunda söylenirler Yöreye göre değişik isimle de söylenirler Doğu Anadolu da döşeme, Güney Anadolu da sayışma denir Karagöz ve ortaoyununda muhavere, çocuk oyununda ebe, çıkarmada ise sayışma diyebiliriz Türk edebiyatında ilk tekerleme örneklerine XI yüzyıldan itibaren rastlanır Divanü Lügati t Türk‘te bazı tekerlemeler yer alır Âşık fasıllarında Tekerleme (Tekellüm): Âşık fasıllarında, saz şairlerinin yaptıkları şiir yarışmaları halk dilinde tekerleme, âşıklar arasında tekellüm olarak adlandırılır Bu tür şiirler ya söylenmesi zor sözcüklerden meydana getirilir ya da darayak şeklindedir Ayak daraldıkça kafiye bulmak zorlaşır Âşıklardan biri fasıl aralarında tekerlemeye başlar ve yeni bir ayak açar TEKİRBir iki tombul tekir
Camdan bakar
Başına takar
Hop hop, altın top MISTIKMustafa, Mıstık,
Arabaya kıstık,
Üç mum yaktık,
Seyrine baktık LEYLEKLeylek leylek havada,
Yumurtası tavada,
Gel bizim hayata,
Hayat kapısı kitli,
Leyleğin başı bitli KUZUKuzu kuzu me
Bin tepeme
Haydi gidelim
Ayşe teyzeme YAĞMURYağ yağ yağmur,
Teknede hamur,
Bahçede çamur,
Ver Allah’ım ver,
Sicim gibi yağmur KARGAKarga karga “gak” dedi,
“Çık şu dala bak” dedi,
Karga seni tutarım,
Kanadını yolarım PORTAKALPortakalı soydum,
Başucuma koydum
Ben bir yalan uydurdum,
Duma duma dum
Duma duma dum
Öğretmeni kandırdım,
Kandırdım OYUNOooo… 
İğne battı,
Canımı yaktı,
Tombul kuş Arabaya koş
Arabanın tekeri,
İstanbul’un şekeri
Hop Hop altın top,
Bundan başka oyun yok HANIM KIZIÇan çan çikolata,
Hani bize limonata?
Limonata bitti,
Hanım kızı gitti
Nereye gitti?
İstanbul’a gitti
İstanbul’da ne yapacak?
Terlik pabuç alacak
Terliği pabucu ne yapacak?
Düğünlerde,
Şıngır mıngır oynayacak KEÇİLERAyşe Hanımın keçileri,
Hop hop hopluyor,
Arpa, saman istiyor,
Arpa, saman yok,
Kilimcide çok
Kilimci kilim dokur,
İçinde bülbül okur
İki kardeşim olsa,
Biri ay, biri yıldız,
Biri oğlan, biri kız,
Hop çikolata çikolata,
Akşam yedim salata,
Seni gidi kerata SINIFLARMini mini birler,
Çalışkandır ikiler,
Mavi gözlü üçler,
Dayak yiyen dörtler,
Misafirdir beşler,
Altılar, altınımı çaldılar,
Yediler, yemeğimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu EBEEbe ebe gel bize
Uzaktan vur elimize
Eğer vuramazsan
Ebesin ebe
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi,
Bunu sana kim dedi?
Diyen dedi on yedi
Yağlı böreği kim yedi? TAVUKPazara gidelim,
Bir tavuk alalım,
Pazara gidip,
Bir tavuk alıp ne yapalım?
Gıt gıdak diyelim
Happur huppur,
Happur, huppur yiyelim TOPBir iki üç
Söylemesi güç
Sana verdim bir elma
Adını koydum Fatma
Hop hop hop
Bir büyük altın top DEDEAltı kere altı otuz altı
Dedemin sakalı yolda kaldı
Sakalını aldı dereye attı
Dedem sakalsız kaldı EVEvli evine
Köylü köyüne
Evi olmayan
Sıçan deliğine İĞNEOoooo
İğne iplik
Derme diplik
Çelik çubuk
Sen çık NACAKNacak sapına
İki kes
Bir sana
Biri de bana HEDİYEKızın adı Hediye
Ekmek vermez kediye
Kedi gider Kadıya
Kadının kapısı kitli
Hediyenin başı bitli EL EL EPENEKEl el epenek
Elden düşen kepenek
Kepeneğin yarısı
Keloğlan’ın karısı KARNIM AÇKarnım aç
Karnına kapak aç
Değirmene kaç
Değirmenin kapısı kitli
Heybaşı bitli DEĞİRMENDeğirmene girdi köpek
Değirmenci vurdu kötek
Geldi yedi köpek
Hem kötek
Hem yedi köpek ALİ DAYIAli dayının keçileri
Kıyır kıyır kişniyor
Arpa saman istiyor
Arpa saman yok
Kilimcide çok
Kilimci kilim dokur ÇARŞIÇarşıya gittim
Eve geldim hanım yok
Bebek ağlar beşik yok
Çorba taşar kaşık yok
Ali baba öldü tabut yok HAKKIHakkı hakkının hakkını yemiş
Hakkı Hakkı’dan hakkını istemiş
Hakkı Hakkıya hakkını vermeyince
Hakkı da Hakkı’nın hakkından gelmiş HASANHasan Hasan
Helvaya basan
Kapıyı kıran
Kızı kaçıran KÜÇÜK DOSTUMKüçük dostum gelsene
Ellerini versene
Ellerimizle şap şap
Ayaklarımızla rap rap
Bir şöyle, bir böyle
Dans edelim seninle ELLERİM PARMAKLARIMSağ elimde beş parmak,
Sol elimde beş parmak
Say bak, say bak, say bak
Hepsi eder on parmak
Sen de istersen saymak
Say bak, say bak, say bak
Hepsi eder on parmak ALİAli baksa dum dum
Sakalına kondum
Beş para buldum
Cebime koydum KUZUKuzu kuzu mee
Bin tepeme
Haydi gidelim
Hacı dedeme
Hacı dedem hasta
Mendili bohça
Kendisi hoca KOMŞU, KOMŞU -Komşu, komşu !
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk
-Kime, kime?
-Sana, bana
-Başka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı
-Ağaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düştü
-Su nerede?
-İnek içti
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu TAVŞANKapıdan tavşan geçti mi?
Geçti
Tuttun mu?
Tuttum
Kestin mi?
Kestim
Tuzladım mı?
Tuzladım
Pişirdin mi?
Pişirdim
Bana ayırdın mı?
Ayırdım
Hangi dolaba koydun?
Çık çık dolaba koydum
Haydi, al getir
Getiremem
Neden getiremezsin?
Kara kediler yemiş
Vay vay, miyav NEREDEN GELİRSİN?Nerden gelirsin?
Zikzak kalesinden
Ne gezersin?
Açlık belasından
Nerde yattın?
Beyin konağında
Altına ne serdiler?
Perde
Desene kupkuru yerde
Bıyıkların neden yağ oldu?
Bıldırcın eti yedim
Bıldırcın yağlı mıydı?
Gökte uçarken gördüm
Saçların neden ağardı?
Değirmenden geldim
Değirmen dönüyor mu?
Zımbırtısını duydum
Ayakların neden ıslandı?
Çaydan geçtim
Çay derin miydi?
Köprüyü dolaştım,
İşte geldim sana ulaştım CAMBir cam
İki cam
Üç cam
Dört cam
Beş cam
Altı cam
Yedi cam
Sekiz cam
Dokuz cam
On cam
Bu da benim amcam Eveleme develeme
Evvel altı elma yedi
Seren sekiz serçe dokuz
Tarmanın topu kara
A devenin çatı kara EBEEbe ebe nerede
Su doldurur derede
Dere boyu çalılık
Derede olur balık
Şu ebe de ne alık
Oltamı attım,
Balığı tuttum
Balık suya dalamaz,
Ebe beni bulamaz
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi
Bunu kim dedi,
Diyen dedi on yedi,
Yağlı böreği kim yedi? ELLERİMEllerim tombik tombik,
Kirlenince çok komik
Kirli eller sevilmez
Güzelliği görülmez
Dişlerim bakım ister
Hele saçlar, hele scalar
Uzayınca tırnaklar
Kirlenince kulaklar
Bize pis derler, pis derler
|