|
Gözyaşı
|
Bir Türk Gencinin Ata'ya Hitabesi
Sevgili Atam;
Sana bu hitabeyi 33 yaşına girmiş,
Gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş,
Temel eğitimini tamamlamış,
Ve ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan,
Türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum
Seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım
İlkokul birdim Miniciktim Elimde beslenme çantam, önlüğümün cebinde annemin sevgisi, sınıfımda bilim öğrenecektim
Karatahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana bakıyordun
Bakışların keskindi
ABC'den sonra ilk öğrendiğimdin; Mustafa Kemal'din Çocuktum  Bana, bize, tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin Armağanını, uygun adım sol-sağ-sol, Sol-sağ-sol Kutladık  Kaçımızın ayağı su toplamıştı, kaçımız bayılmıştık  
Biz bayramlarda ağlayan çocuklardık
(Ne zaman salıncakta sallanan fotoğrafını görsem, geçen 23 Nisan'lara yanarım )
Ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana  
Dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin  
Şahin bakışların vardı,hürriyete aşıktın  
En azılı düşmanlarına karşı bile merhametliydin,
Ama savaş meydanlarında karşında kimse duramazdı
Aslandın, kaplandın, kartaldın, panterdin  
Özgür geleceklere açılan pencereydin
Sözün özü benim sevgili atam;
Kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı
Beni milli bir şekilde eğitenler,
Failatün, failatün, failatün, failün ölçü sistemini,
Niagara Şelalesi'nin yükseklik ve debisini,
Yes, it is a pencil demesini,
Deli İbrahim'in küpesini;
Bir bir kafama yerleştirdiler de;
Bana senin insan yönünü anlatmadılar
Sigara tiryakisi olduğunu,
Rakı içtiğini,
Aşık olduğunu,
Evlendiğini,
Boşandığını,
Kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp, için için ağladığını,
Özlemlerini, hasretlerini,
Geleceği kazanmaya dair fikirlerini
Anlatmadılar
Bana, bize, tüm dünya gençlerine bayram armağan etmiştin
Armağanını, uygun adım sol-sağ-sol, sol-sağ-sol Kutladık  
Kaçımızın ayağı su toplamıştı
Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemiştik
Biz bayramlarda bunalan gençlerdik
(Ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem, 19Mayıs'lara yanarım )
Bir yandan;
Heykellerini diktik
Dağa-taşa siluetlerini çizdik,
Her kitaba, her yazıya
Mutlaka senden alıntılar yerleştirdik
Bir yandan;
Her işin kolayına kaçtık,
Ticarette kazık attık,
Üretim yerine kopyaladık,
Bilim adamlarını sindirdik,
Aydınları yargıladık,
Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik,
Çoktan yere nice amaçsız gençler yetiştirdik
Zeki, çevik ve aynı zamanda düzenciydik
Eğitimi siyasete kurban verdik,
Ekonomiyi siyasete kurban verdik,
Aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik
Varlığımız siyasi emellere armağan oldu  
Benim biricik Atam;
Biz Demokles'in kılıcını sapından değil
Keskin yanından tutmayı marifet bildik
Senin ruhunu gıdım gıdım içtik,
Tükettik  
Tükettik  
Tükettik  
Dedemden babama, babamdan bana
Politikacı tabiriyle 'enkaz devralmış' bulunmaktayız
Bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek
Enkaz bile bulamayacağız 
Türk'tük, doğruyduk, çalışkanlığımız şüpheli;
Birinci vazifemiz; Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet
muhafaza ve müdafaa etmek,
Ülkümüz;
Yükselmek, ileri gitmekti  
Uzun bir yoldu  
Yorucu ve yıpratıcıydı   
Adidas'larımız eskidi,
McDonalds'ta mola verdik
Belki de 'Bir Türk dünyaya bedeldir' deyişini
Biz 'Her Türk dünyaya bedeldir' anladığımız için emanetini,
1 milyon beş yüz****en bin kat küçültmeyi becerdik  
Verdiğin en önemli görev:
Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem
Türk istiklalini ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir,bilirim
Muhtaç olduğum kudretin,
Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir, ellerinden hasretle öperim  
Baştan sonuna kadar okuyanlara teşekkürler sizler gerçek bir Atatürkçüsünüz bence
__________________
|