Prof. Dr. Sinsi
|
Çanakkale Destanı Skeç Çalışmaları-Çanakkale Destanı Skeç-Çanakkale Destanı Tiyatro
ÇANAKKALE DESTANI
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyoooom düşmana karşı
Oooof gençliğim eyvah    
Çanakkale içinde vurdular beni
ölmeden mezara koydular beni
Oooof gençliğim eyvah    
tuğçe:
Çanakkale,
Asırlara uzanır yolculuğun
Gecenin karanlığında suları yaran sal,
İçinde kırk yiğidi Süleyman Paşa’nın  
Ve Sarı Saltuk,Evronos Bey,Gazi Fazıl
İşte senin gerçek tarihin böyle başlar
tuğba
Giriş kapısı Anadolu’mun,
Geçiş kapısı Avrupa’nın
Sensin tapusu yurdumun
İlk defa seninle tanıdı Türk’ü,
Son defa sende öğrendi,
Seni ve beni unutamaz Avrupa
berat:
Mavi denizlerinde hür martıların
Oynaşırdı uzun asılarda
Huzur içinde yatardı denizine karşı
Bolayır’da Süleyman Paşa
Uzak iklimlerden gelen gemileri,
Selamlardı,gemiler Bolayır’ı
3 irem
Ezine’de Ahi Yunus,
4 eda nur
Kaşıkcı Baba Kilitbahir ‘de,
erensu
Gelibolu’yu bekleyen gönül erleridir
5 gamze
Huzur , sükunet ister gönül erleri
Yatışları denize karşı,
Gözlemek içindir gemileri
berna
Ey güzel toprak,bedenimsin,tenimsin
Seninle kucaklaşan erlerinle:
BENİMSİN,BENİMSİN,BENİMSİN   
6 büşra
Giriş kapısı sensin Marmara’nın
Sen Anadolu’sun,Rumeli’sin
Sana evlat bağışlayan her ilisin
Kastamonu,Van,Kırklareli’sin  
Kısacası sen : Türkeli’sin
tuğba
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi yatanlarındır
Bir tarih boyunca onun uğrunda,
Kendini tarihe verenlerindir
7 burak keskin
Yıl 1914           
Kaynamada bütün Avrupa
Barut kokusu gelmede dört yandan
Yeryüzü kaynamada;
berna
ATEŞ,öLÜM,KAN         
8 merve
Ülkeler sıkarken birbirine yumruğunu
İnsanlık adına insanoğlu,
Veriyor belki son soluğunu  
Savaş çığlıkları yükseliyor gökyüzüne
Analar ,bacılar,dedeler,kan ağlamakta beride
9 hamza
Hamılton karar vermiş:Şu boğazların
Sahibi olacakmış,bugün değilse yarın  
10 tenzile
Geçip Çanakkale’den hesapları
İstanbul’u almak ister İngiliz cenapları  
Sonra:Hasta Adam’ın
Mirasını, bölüşmekmiş hülyaları  
11 burak alp
Boşalmış beş kıtanın bütün denizleri
Çanakkale olmuş sanki geçit yeri  
Karadağlı’sı,Fransız’ı,İngiliz’i  
Kendi geldiği yetmiyormuş gibi
Yanında bir de Hintli’si,Zelendalı’sı   
12 emine
Fakat bu hesapta aldanmada hesapsızlar
Her hasta mutlaka ölmez
Türk’ü öldü sanmada soysuzlar
Daha dün Türk’tü efendisi
Ne çabuk unutmada insan hafızası
-- ---
Asırlarca söylenirken,
Dillerde bizim şarkımız
Medeniyet bizimle doğdu
Hakk’a merdiven oldu ırkımız
Son rütbemizdi şahadet
ölümden yoktur korkumuz
Birlik olur ölümüz,dirimiz
Çelikten bir orduya
Bedeldir ırkımız  
13 tuğba kınık
Ben ezelden beri hür yaşadım,hür yaşarım 
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış ?Şaşarım
Kükremiş sel gibiyim ,bendimi çiğner aşarım
Yırtarım dağları enginlere sığmam ,taşarım
14 necdet
Her bucaktan mantar gibi
Bitiyor çelik ordular
Denizden gökten topa tutuyordular
Koç yiğitler,aç toprakları
Durmadan doyuruyordular
-- --
Yurda olurken göğsümüz siper,
Sırtlan gibi bağırıyor gemiler
Sanki boşaltmada içindeki ateşi,
Bunlar mı Avrupalı,bunlar mı medeni?
15 tuğçe
Düşman sevinçle karaya tırmanıyor
Şimdilik sessiz siperlere
Yürürken sevinçle, azametle,
Sahipsiz köy buldum sanıyor
16 merve
Ve birden saldırıyor , o aslan Mehmetcik  
Fırtına yaratırken havada mermiler,
Ok gibi fırlamada siperden her nefer
Bir adım gerilemiyor yerinden
Kahraman Türk askeri
-- --
Adım atamaz siperden öteye düşman
ölmeden en son kahraman
17 büşra
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun,korkma Nasıl böyle bir imanı boğar
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar
18 berat
Birbirine karıştı varlıkla yokluk
Çelik zırhlılarla iman dolu göğüsler
ölen ölür, kalanınsa, kanı göğsünü süsler
Bire beş, beşe on gelmede düşman
Ortada zaferden eser yok, geride kalan mı?
-- ------
öLÜM!öLÜM!öLÜM!  ölüler   Ve bir de kan
-- ----
Bayrakları bayrak yapan üstünde ki kandır
Toprak eğer uğruna ölen varsa vatandır
19 eda nur
Yaralı bir asker gibi saldırıyor Mehmetcik
Bakmıyor düşmanın sayısına  
------ -------
O’nu siperden sipere uçuran iman var
20 gamze
Hamilton haykırıyor:
ölün,dönmeyin geri
“Yetişin bittik!”diye yalvarıyor telsizler
Tükenenin yerine yenisi yükleniyor
Her yüklenişte düşman yeniden ümitleniyor
21 emre
Mehmetcik ise azaldıkça yeniden bileniyor
Topları susturuyor”Allah Allah” narası
Kandan başı dönüyor çarpışanların
Durmazsa bu akın,duracak hayat yarın
------ -------
Toz yerine uçuyor kollar,başlar , bacaklar
Son ümitle son defa saldırıyor Anzaklar  
Uğrattık anzakları süngümüzle bozguna
İlk günüde mıhlandı düşman Arıburnu’na
22 burak keskin
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın
Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir belki yarın , belki yarından da yakın
23 tuğba kınık
Durur mu düşman,
Bir daha , bir daha deneyecek şansını
Kendi ateşe dokunmuyor nasıl olsa,
Taa Hint’ten , Kanada’dan getirmiş maşasını
24 necdet
Bir er patlamamış bir bombayı geri sallıyor
Kendi silahıyla düşmanından öç alıyor
Son harpteki ölüler kalkmamışken ortadan,
Yeni bir akın yaptı düşman Anafartalar’dan
Elden ele geçiyor bazı tepeler,
Otlar gibi süngüden geçiriliyor askerler
------ -------
Harp şiddetlendi,yeniden saldırıyor,gök,deniz  
Sağlar yetişmeyecek, ölüler!diriliniz  
ATATÜRK:
BEN SİZE TAARRUZU DEĞİL,öLMEYİ EMREDİYORUM
26 irem
Böyle emrediyordu Mustafa Kemal , erlerine
Hepsi gülerek koştu ölüm siperlerine
27 burak alp
Başka hangi milletin komutanı askerine,
ölmeyi emreder savaşmak yerine
Aslında ölmek esarettir Türk askerine,
Yaşamaksa , destanlar yaratmaktır kaderine
28 emre
Ezineli Yahya Çavuş derlerdi ona
Çiftini, çubuğunu vatan,namus bilir,
Bir de Allah’ı tanırdı
O’na Fransız,İngiliz dendi mi
Kendi gibi insanoğlu sanırdı
29 eda nur
İşte 25 Nisan 1915,
Seddülbahir Köyü’ndeyiz
Altı taburla çıktı kıyıya İngiliz  
30 tenzile
Ezineli Yahya Çavuşa bir siper verdiler
Etten kemikten bir hisar oldu düşmana
Altı düşman taburunu on saat
Kıyıda tuttu altmışüç adsız kahramanla
31 emine
“Dur bakalım!”dedi Yahya Çavuş
Ne öyle aceleniz?
Ordumuza zaman gerek  
Ne kadar geç düşersek toprağa,
O kadar pahalı olur canımız  
32 hamza
Bugün aynı siperde bir abide  
Altmışüç şehitten on sekizi
Yazılı bir yüzünde
öbür yüzünde de:
------ -------
Bir kahraman takım ve Yahya Çavuş’tular,
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular
Düşman ,tümen sanırdı bu şahane erleri
Allah’ı arzu ettiler,akşama kavuştular
33 irem
Bu kahramanlık destanından kalan,
İşte hepsi bu kadar  
------ -------
Bastığın yerleri toprak diyerek geçme ,tanı!
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun,incitme yazıktır atanı
Verme , dünyaları alsanda bu cennet vatanı
34 emine
Ben Mehmet oğlu Seyit’im
Namus borcumu ödemektir niyetim
Canımdır bu borçta en son diyetim
Denizden kuduran ateş cehenneminde
ödedi diyetini arkadaşlarım , sıra bende
Daha ne olduğunu anlamadan topun dibinde
İlişti gözüme ikiyüzonbeş okkalık mermi
Canı çıkmadan koçyiğidin
Vatana borcu biter mi?
“Bismillah “ dedim ta yürekten
Sürdüm namluya birincisini
Sıyırdı geçti Ocean’ı direkten
Peşinden ikinci mermiyi gönderdim hedefe,
Hakk için atış üçtür diye
Üçüncü mermi elimde, namlu da hedefte
------ -------
ŞİMDİ OCEAN SULARIN DİBİNDE BEKLEMEKTE  
35 hamza
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak ,toprağı sıksan, şüheda
Canı,cananı, bütün varımı alsında Hüda
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda
36 büşra
Sevinçle tırmanıyor düşman Conkbayır’ını,
Sanır ki kimse durduramaz bu akını
Uçarak bir hamlede fundalıklı sırtlardan,
Tam vaktinde yetişti,
“MUSTAFA KEMAL” adlı yüce kahraman
Yıldırım sedasıyla dedi: - Eşsiz çocuklar!
önünüzde, biliniz mutlak ölüm var
Doymayan topraklara akıtıp temiz kanımızı,
Mutlaka kurtaracağız vatanımızı -
37 berat
Üstünlüğü vermeyiz hiçbir savaşımızda
öndeyiz, Mustafa Kemal durdukça başımızda
Gözleri ufku kollar, parmakları enginde,
Arzın göğsü kabarır, O varken üstünde
Güneş daha kaç kere aydınlatsa cihanı,
Bir kahraman millet ki bu, yazılmaz destanı
------ -------
“Boğaz’da ölenlerin torunuyum ” Demek yeter
Rabbim, bu kıyıma sebep olanlara tufanlar gönder
38 gamze
SUSUN!    DİNLEYİN, KONUŞUYOR öLÜLER:
------ -------
-Niçin, kim için öldük?  
39 burak keskin
Zulmün topu var, güllesi var, kalesi varsa,
Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır
Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa,
Sönmez ebedi her gecenin gündüzü vardır
------ -------
-Millet yoludur, Hak yoludur, tuttuğumuz yol;
Ey hak yaşa, ey sevgili millet yaşa      Var ol!
40 tenzile
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ öNÜNDE EĞİLMEDEN
41 merve
Heybetli ordulara mezar oldu bu toprak
Artık Çanakkale’ye kimse saldırmayacak
42 burak alp
İnsanlığı koruduk biz Çanakkale önünde
Göğsümüz bir iman kayasıdır
Dün de bugün de     
------ -------
Çanakkale , şehitler toprağı!
Son savaşta vatanın,
İkiyüzellibini koynundadır
Gencecik fidanları,dalı,yaprağı  
Sana destanlar gerek,tarihin görmediği
Destanlar gerek,yakılmaz ağıt
Destanına ancak denizler olmalı kağıt
Çanakkale,ey aziz vatan!
Erlerinin nöbetinde  
Sonsuza kadar Türk yurdu kalacaksın
Nesilden nesile hep sen anlatılacaksın
Bizimle birlikte zafer türkülerine katılacaksın
43 tuğçe
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal;
Ebediyyen sana yok ırkıma yok izmihlal
HAKKIDIR HÜR YAŞAMIŞ BAYRAĞIMIN HÜRRİYET,
HAKKIDIR HAKK’A TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLAL
(çanakkalede düğün adlı oyun,ardından Türk bayrağının doğuşu ve gösterinin sonu )
|