|  12-20-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Şiir Ve Zihniyet 
 
             
 Şiir ve Zihniyet
 
 şairin şiirde işlediği tema - şiirin söyleyiş özelliği - yazıldığı dönemin şiire etkisi
 
 Zihniyet denildiği zaman aklımıza bir dönemin,
 
 ? sosyal ve siyasî olayları,
 ? kültürü
 ? sanat zevki,
 ? insanlar arası ilişkileri
 ? bilimsel ve teknik düzeyi
 ? sürdürülen yaşama biçimi
 ? eğitim anlayışı
 ? gelecek kaygısı
 ? inanç sistemleri gelmelidir
  
 Her eser yazıldığı dönemin (yukarıda belirttiğimiz unsurların) izlerini taşır
  Şairin şiirinde işlediği tema, şiirinin ses ve söyleyiş özellikleri ve dili dönemin özellikleriyle iç içedir
  Bu yüzden her şiirde yazıldığı dönemi çağrıştıran ipuçları vardır: 
 İLAHİ
 
 Doğru yola gittin ise
 Er eteğin tuttun ise
 Bir hayır da ettin ise
 Birine bindir az değil
 
 Yunus EMRE
 
 Yunus Emre 13
  yy  'da Anadolu'da yaşamış, şiirlerinde Allah aşkını işlemiş bir şairimizdir  Yukarıdaki şiirinde bize o dönemin zihniyetini yansıtan söz ve söz grupları şunlardır: 
 ? doğru yola gitmek (yaşama biçimi, inanç sistemi)
 ? er eteğin tutmak (ermiş kişiden eğitim almak, eğitim anlayışı)
 ? hayır etmek (insanlar arası ilişki)
 ? birine bin (inanç sistemi)
 
 GAZEL
 
 Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
 Felekler yandı âhımdan muradım şem'i yanmaz mı
 
 Gül-i ruhsarına karşu gözümden kanlı akar su
 Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı
 
 FUZULİ
 
 Günümüz Türkçesiyle:
 
 Sevgili beni candan usandırdı, cefa etmekten usanmaz mı?
 Ahımdan gökler yandı, dileğimin mumu yanmaz mı?
 Gül yanağına karşı gözümden kanlı su akar;
 Ey sevgilim bu gül mevsimidir, akar sular bulanmaz mı?
 
 Bu şiirde dönemin izlerini taşıyan söz ve söz grupları şunlardır:
 
 ? âh etmek, candan usanmak, cefâ etmek (yaşama biçimi, sevginin çok güçlü olması)
 ? Felekler (dokuz kat gök anlayışı) mum yakmak (bilim - teknik seviyesi) gül yanak (benzetme - sanat zevki)
 
 GARİBİM
 
 Ne bir güzel var avutacak gönlümü,
 Bu şehirde
 Ne de bir tanıdık çehre;
 Bir tren sesi duymaya göreyim,
 İki gözüm iki çeşme
 
 Orhan Veli Kanık
 
 Şiirde dönemin zihniyetini yansıtan söz ve söz grupları şunlardır:
 
 ? gönlünü avutmak (yaşam biçimi)
 ? tanıdık çehrenin (dostun) olmaması (insanlar arası ilişki)
 ? tren sesi (bilim - teknik düzeyi)
 ? iki gözüm iki çeşme (benzetme - sanat zevki)
 
 Dönemlerin Sanat Anlayışlarının Şiirlerdeki İzleri:
 
 İlahi: Dörtlüklerle yazılmıştır
  Düzenli ve kulağa hoş gelen bir söyleyişi vardır  Tasavvuf (İslamiyet?i hal ve hareketlerle yaşama) konusunu işler  Dili oldukça sadedir  Halk söyleyişleri vardır  Halkı yakından ilgilendiren bir konu işlenmiştir  Amaç, halka öğüt vermektir  
 Bu şiir; işlediği konu, dili ve yazılış biçimiyle bir bütün olarak değerlendirildiğinde şiirin tasavvuf geleneğine bağlı olarak yazıldığı görülür
  
 Gazel: Bu şiir, ilahiden farklı olarak beyitlerle yazılmıştır ve mısraları ilahiye göre daha uzundur
  Öyleyse biçim yönüyle ilahiden farklıdır  Dil yönüyle de ilahiden farklıdır  Arapça - Farsça sözcükler ve tamlamalar yoğunluktadır  Şiiri, ilahi kadar rahat anlayamıyoruz  İlahi, halkı eğitmeyi amaç edindiği halde bu şiirde kişisel duygular işlenmiştir  Şiirde yoğun olarak benzetmeler yapılmış, imgeler kullanılmıştır  Şiir tüm bu özellikleriyle klasik şiir geleneğinin özelliklerini taşır  
 Garibim: Bu şiirde diğer iki şiirden farklı olarak mısra sayısının belli bir düzene göre gruplanmadığını, mısralarının uzunluklarının eşit olmadığını görüyoruz
  Öyleyse şiir, biçim yönüyle diğerlerinden ayrılmaktadır  Şiirin, yine diğerlerinden farklı olarak özel bir adının olduğunu da görüyoruz  Teknoloji şiire daha çok girmiştir  Duygusal bir şiirdir ve şair tamamen kendi duygularını işler  Şair, kalabalığın içindedir (Tanıdık çehre yok; ama başka çehreler vardır) ama yalnızdır ve mutsuzdur  Şiirde kullanılan dil, günlük konuşma diline çok yakındır  Tüm bu özellikleriyle şiirin serbest nazım geleneğine bağlı olduğunu görüyoruz  
 ? Her üç şiirde de şairler, içinde bulundukları sosyal - kültürel yaşamı yansıtmışlardır
  ? Şairler, dönemlerinin sanat anlayışlarını benimsemişlerdir ve temsil ettikleri geleneğin özelliklerini yansıtmışlardır
  Yani şairlerin bağlı oldukları bir şiir geleneği vardır  
 Not: Şairlerin gelenekten yararlanma ölçüleri farklıdır: Kimileri çok, kimileri az yararlanır, kimileri de hiç yararlanmaz, yani geleneğin dışındadır
  
 
 | 
	|  |   |