Konu
:
Anlatım Türleri Nelerdir, Anlatım Türleri Özellikler
Yalnız Mesajı Göster
Anlatım Türleri Nelerdir, Anlatım Türleri Özellikler
12-20-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Anlatım Türleri Nelerdir, Anlatım Türleri Özellikler
1-BETİMLEYİCİ ANLATIM
Özellikleri:
1
Betimlemeler açıklayıcı ve
sanatsal
betimleme olmak üzere ikiye ayrılır
2
kişinin iç dünyasını anlatan betimlemelere tahlil(ruhsal portre) denir
3
Kişinin dış görünüşünü anlatan betimlemelere simgesel betimleme denir
4
Roman hikâye tiyatro gezi yazısı Şiir gibi türlerde kullanılır
5
Kelimenin yan ve mecaz anlamlarına yer verilebilir
Sanatsal Betimleme:
1
İzlenim kazandırmak amacıyla yazılır
2
Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulur
3
Ayrıntılar sübjektif olarak verilir
4
Amaç
sanat
yapmaktır
Örnek metinler
91-92,İnce Memed, ve Çarşı
Açıklayıcı Betimleme:
1
Bilgi vermek amacıyla yazılır
2
Genel ayrıntılar üzerinde durulur
3
Ayrıntılar objektif (olduğu gibi)olarak verilir
4
Amaç
sanat
yapmak için değil bir konu hakkında bilgi vermektir
5
Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulmaz
6
Betimlenecek varlığa kişisel duygu ve düşünceler katılmaz
Örnek metinler: s
92�Akdeniz Bölgesi�
2-ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM
Özellikleri:
1
Olay kişi mekân ve zaman ortak öğeleridir
2
Olaylar birinci şahsın ağzından anlatılabilir
(Anlatıcı olay kahramanlarından biridir)
3
Sanat
metinleri öyküleyici anlatımla yazılır
4
Olaylar ilahi bakış açısıyla anlatılabilir
5
Olaylar 3
şahsın ağzından anlatılabilir
(Olan biten bir kamera sessizliğiyle izlenip anlatılır
6
Kişi mekân ve zaman olay ve olay örgüsünü oluşturmak için kullanılan ögelerdir
7
Öyküleyici anlatım hikâye roman anı söyleşi görüşme(mülakat) gibi metin türlerinde kullanılır
8
Öyküleyici anlatımda bir olayın olması şarttır
9
Yaşanmış olaylarda olay zincir kurgulanmış olaylarda olay zinciri vardır
10
3
Şahıs anlatımda anlatıcı her şeyi bilir
11
Öyküleyici anlatım
sanat
metinlerinde ve öğretici metinlerde kullanılır
12
Sanat
metinlerinde anlatıcı kurmaca kişi öyküleyici metinlerde ise gerçek bir kişidir
13
Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır
Örnek metinler için bakınız Dil ve anlatım kitabında sayfa 73 (Kefil) 75 (Kıbrıs�ın Fethi)76(Cemile)77(On İkiye Bir Var)78(Biz İnsanlar)81(Ayı ve İki Ahbap)82(İstanbul�un Fethi)83 (Başını Vermeyen Şehit)adlı metinler
3-COŞKU VE HEYECANA BAĞLI (LİRİK) ANLATIM
Özellikleri:
1
Lirik anlatımda dil �heyecana bağlı işlev�de kullanılır
2
Coşku ve heyecana bağlı anlatım daha çok şiir roman hikâye tiyatro türlerinde kullanılır
3
Öyküleyici anlatımda bir olay ve durumun anlatılması; betimleyici anlatımda kişi durum ve varlıkların betimlenmesi; lirik anlatımda ise duyguların ifade edilmesi esastır
4
Coşku ve heyecana bağlı anlatımlarda kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır
5
Öyküleyici anlatımlarda olay ve durumlar anlatılırken duygusal düşünceler katılmaz
Coşku ve heyecana bağlı anlatımda duygular ve içinde bulunulan ruh hali yansıtılır
4-DESTANSI(EPİK)ANLATIM
Özellikleri:
1
Olağanüstü olaylar ve kişiler anlatılır
2
Destan türünün yiğitçe havası vardır
3
Yapıp etmeler yani fiiller ön plandadır
4
Tarihi konular ve kahramanlıklar işlenir
5
Etkileyici bir özellik taşır
6
Sürekli hareket vardır
7
Kelimeler mecaz ve yan anlamlarda kullanılabilirler
8 Şiir destan roman hikâye tiyatro destansı anlatımın kullanıldığı türlerdir
9
Anlatımda abartıya yer verilebilir
10
Sanatlı bir dil kullanılır
Örnek metin: s
124 Çanakkale Şehitlerine s
125SivastopolOsmancık Kanije Kalesi�nin Fethi Genç Osman
5-EMREDİCİ ANLATIM
Özellikleri:
1
Dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır
2
Emir telkin öneri anlamı taşıyan ifadeler yer verilir
3
Öğretici ve açıklayıcı yönleri vardır
4
Cümlelerde fiiller hakimdir
5
Uyulması beklenen bir üslubu vardır
(Zorlama anlamı vardır)
6
Sosyal hayatın düzenlenmesinde emredici anlatım kullanılır
7
Trafik kuralları bazı eşyaların kullanma kılavuzları ilaçların kullanma kılavuzları emredici anlatıma örnek verilebilir
6-ÖĞRETİCİ ANLATIM
Özellikleri:
1
Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır
2
Söz sanatlarına kelimelerin mecaz anlamlarına yer verilmez
3
Verilen bilgiler örneklerle ve tanımlarla pekiştirilir
4
Daha çok nesnel cümleler kullanılır
5
Açıklama aydınlatma bilgi verme amaçlarıyla yazılır
6
Öğretici metnin anlaşılması ve yorumlanması için okuyucunun verilen bilgiyi kavrayabilecek birikime sahip olması gerekir
7
İfade hiçbir engele uğramadan akıp gider
8
Gereksiz söz tekrarı yapılmaz
9
Ses akışını bozan söylenmesi güç sesler ve kelimeler yoktur
10
Dil ve ifade sade gösterişsiz ve pürüzsüzdür
11
Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir
12
Bu anlatım türü daha çok ansiklopedilerde ve ders kitaplarında kullanılır
13
Tarihi metinler Felsefi metinler Bilimsel metinler gibi bölümleri vardır
Örnek metinler için bakınız Dil ve anlatım kitabı sayfa 147�148 �Meridyenler� �Klasizm� Maddenin Üç Hali�
7-TARTIŞMACI ANLATIM
Özellikleri:
1
Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır
2
Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir
3
Dil ve ifade sade gösterişsiz ve pürüzsüzdür
4
Gereksiz ifadelere yer verilmez
5
Karmaşık ve anlaşılması güç cümleler kullanılmaz
6
Ses akışını bozan söylenmesi güç sesler ve kelimeler yoktur
7
Savunulan ve karşı çıkılan görüşlere yer verilir
8
İki farklı bakış açısının olduğu konular bu türde işlenmeye daha elverişlidir
9
Fıkra deneme makale röportaj gibi türlerde kullanılır
10
Yeteneğe bilgi ve deneyime göre yöntem belirlenir
11
Eleştirici bir bakış açısıyla yazılırlar
Anlatım tarzı sohbete varabilir
12
İhtimal bildirmeyen kesin kanıtlanmış bilgiler kullanılır
Örnek metinler için bakınız Dil ve anlatım kitabında sayfa 160�161�162�deki metinler
8-KANITLAYICI ANLATIM
Özellikleri:
1
İnandırma aydınlatma kendi görüşünü kabul ettirme amaç edinilir
2
Kavramları tanımlama ve açıklama önemlidir
3
Okuyucu ve dinleyiciyi ikna etmek düşündürmek ve üzerinde durulan konudan uzaklaşmamak için bazı kelime kelime grupları ve cümleler tekrar edilir
4
Konuşmacı ve yazar üzerinde durduğu konuyu aydınlatmak ve düşüncelerini kabul ettirmek için örneklere başvurur
5
Konuşmacı ve yazar konuyu aydınlatmak maksadıyla farklı kişilerin düşüncelerine müracaat eder
6
Kelimeler ve kelime grupları gerçek anlamında kullanılır
7
Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır
8
�Tanımlama açıklayıcı betimleme sınıflandırma örneklendirme karşılaştırma tanık gösterme sayısal verilerden yararlanma � gibi düşünceyi geliştirme yollarından faydalanılır
9
Kanıtlayıcı anlatımda hitap edilen toplumun kültür düzeyi ve beklentileri önemlidir
9-DÜŞSEL (FANTASTİK) ANLATIM
Düşsel Anlatımın Özellikleri:
1
D
A
da konu; olağanüstü ve fantastik özelliklere sahip hayal ürünüdür
2
Zaman belirli ya da belirsizdir; olağanüstü özelliklere sahip olabilir
3
Mekân olağanüstü düşsel öğelerden oluşmuş olabilir
Mekân günlük yaşamda karşılaşamayacağımız niteliktedir
4
Kişiler çoğu zaman gerçekten uzak kişilerdir
Olağanüstü nitelikte olabilirler
5
Düşsel anlatımda hayal varsayım abartma kişileştirme gibi unsurlar çok kullanılır
6
Daha çok di� li veya miş�li geçmiş zaman kipi kullanılır
Örnekler: Harry Potter Yüzüklerin Efendisi Gora E
TYıldız Savaşları
Düşsel Anlatımla; Düşsel Olmayan Metinlerin Benzer Ve Farklı Yönleri:
Benzerlikleri:
Her iki anlatımda da yapıyı meydana getiren ögeler (kişizamanmekanve olay örgüsü)aynıdır
Farklılıkları:
1
Düşsel anlatımda: D
A
da konu; olağanüstü ve fantastik özelliklere sahiphayal ürünüdür
Düşsel Olmayan Anlatımda: Konu yaşanmış ya da yaşanabilir olmalıdır
Günlük yaşama ait unsurlar konu olabilir
2
Düşsel anlatımda: Tema hayali unsurlardan oluşur
Düşsel Olmayan Anlatımda: Tema konuyla ilgili olarak günlük yaşama ait yaşanabilir özelliktedir
3
Düşsel anlatımda: Zaman belirli ya da belirsizdir
Bazen zaman ötesi nitelikler taşır
Düşsel Olmayan Anlatımda: Zaman belirli ya da belirsizdir
İçinde bulunduğumuz zamanın özelliklerine sahiptir
4
Düşsel anlatımda: Mekân olağanüstü düşsel ögelerden oluşmuş olabilir
Mekân günlük yaşamda karşılaşamayacağımız niteliktedir
Düşsel Olmayan Anlatımda: Mekân olağanüstü düşsel ögelerden uzak sıradan günlük yaşamda karşılaşacağımız mekânlardır
5
Düşsel anlatımda: Kişiler çoğu zaman gerçekten uzak kişilerdir
Olağanüstü nitelikte olabilirler
Düşsel Olmayan Anlatımda: Kişiler gerçekte olabilecek sıradan günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz kişilerdir
Örnek metinler için bakınız Dil ve anlatım kitabında sayfa 176(�Bitmeyecek Öykü� �Ağrı Dağı�) 177 (Dünyalar Savaşı) adlı metinler
10-GELECEKTEN SÖZ EDEN ANLATIM
Gelecekten söz eden anlatımın kullanıldığı metin türleri: roman hikâye tiyatro şiir deneme
Gelecekten söz eden metinlerin ortak özellikleri:
1
Gelecekten söz eden metinler varsayım ile oluşmuştur
2
Gelecekten söz eder
3
Verilerden yola çıkılarak geleceğe ait tahmin yapılabilir
4
Olandan çok olması istenilen anlatılır
5
Gerçekleşmesi mümkün olmayan tasarı ve düşünceler(ÜTOPYA) anlatılır
6
Genellikle gelecek zaman ifadesi kullanılır
�Gelecekten söz eden anlatım� ile �Düşsel anlatım� arasındaki benzerlik ve farklılıklar: Gelecekten söz eden anlatımda ve düşsel anlatımda kişinin kendi hayal dünyasındakiler dile getirilir ve buna göre bir anlatım yolu seçilir
Düşsel anlatımda gerçeklikle ilgisi olmayan tamamen çağrışımlara dayalı olaylar kişiler zamanlar anlatılır ve bu yapı unsuruyla konu ve tema oluşturulur
Gelecekten söz eden anlatımda ise gerçeklerden yola çıkılarak tahmine dayalı bir anlatım yolu benimsenir
Yani gelecekten söz eden anlatım gerçeğe daha yakındır
(Bakınız dil ve anlatım kitabı sayfa 183 �Ütopya� ve �İklim Değişikliği� başlıklı metinler
)
11-SÖYLEŞMEYE BAĞLI ANLATIMLA OLUŞTURULMUŞ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ
1
Jest ve mimikler anlatımın gücünü arttırır
2
Sohbet mülakat ve diyalog monolog metinleri söyleşmeye bağlıdır
3
Karşılıklı konuşmalar bağlama ve konuşulan kişiye göre değişebilir
4
Görme ve işitmeyle kurulan iletişim önemlidir
5
Vurgu ve tonlama önemlidir
6
Hikâye Roman Tiyatro Mülakat Röportaj Monolog söyleşmeye bağlı anlatımın kullanıldığı metin türleridir
7
Roman hikâye ve tiyatrolardaki karşılıklı konuşmalara diyalog iç konuşmalara ise monolog denir
8
Tekrarlar söyleşmeye bağlı anlatımlarda ifadeyi kuvvetlendirir
9
Söyleşmeye bağlı metinlerde anlatımın süresi sınırlandırılmalıdır
12-MİZAHİ ANLATIM
Özellikleri:
1
Okuyucuda uyandırılmak istenen etkiye göre düzenlenir
2
Ses taklit hareket ve konuşma önemlidir
3
Mizahi unsurlarda gerçekten sapma vardır
4
Mizahi unsurları oluşturmada karşılaştırmalar durumlar hareketler kelime ve kelime gruplarından yararlanılabilir
5
Amaç okuyucuyu düşündürmek ve eğlendirmektir
6
Roman hikâye tiyatro şiir deneme gibi türlerde kullanılır
7
Mizahi anlatımlarda dil bir olayı anlatmak için kullanılır
(sanatsal edebi işlevlerde kull
)
KANITLAYICI ANLATIM
Ortaya atılan herhangi bir konu düşünce görüş veya yargıyı okuyucuya (veya dinleyiciye) kabul ettirmek için başvurulan anlatım biçimine kanıtlama (ispat yoluyla anlatım) denir
Bu anlatım biçimi -genellikle- makale deneme fıkra eleştiri gibi yazılı türlerle; konferans açık oturum münazara gibi sözlü kompozisyonlarda kullanılır
Kanıtlamada önce kişiye ait düşünceler (yargılar kanaatler
) ortaya konur sonra bu kanaatlerin doğruluğunu ispatlayacak delillerden belgelerden de yararlanılarak dinleyici veya okuyucu ikna edilir
Bu anlatım biçiminde bir başka üslûp olarak da önce yazarın katılmadığı zıt düşünceler söylenir sonra bunların yanlışlığı belgeleriyle ispatlanır
FANTASTİK ANLATIM
Gerçek dışı ve düşsel nitelikteki olgu ve oluşumları niteleyen sözcük
FANTAZİ Büyük ölçüde bireysel istek ve kaprislere göre biçimlenmiş amacı somut bir işlevi yanıtlamak olmayan özellikle genel-geçer eğilimlere uymayı yadsıyan her tür sanatsal ürün tutum ve davranış
Soyutlaştırma Yüzey ya da hacim sanatlarında gerçek varlıklara gönderme yapan betilerin tanınamayacak derecede yalınlaştırılması
Üsluplaştırma işlemine benzer gibi gözükse de ondan tümüyle farklıdır
Üsluplaştırma betiyi gerçek bir varlık olarak tanınabilirlikten uzaklaştırmaz
Ayrıca Soyutlaştırma tümüyle bireysel bir etkinlik olduğu halde üsluplaştırmada genel toplumsal biçim kalıplarına uymak söz konusudur
Soyut Resim Soyut Ekspresyonizmin 1950lerin sonuyla 1960lar arasında gelişen bir dalı
Büyük oranda A
B
D
ye özgüdür
Geniş homojen boyanmış ve birbirinden yalıtılmış renk lekeleri oluşturmaya dayanan bir resim anlayışı getirmiştir
Gölge-Işık ve Devingenlik etkisini yadsıyışıyla soyut sanatın en uç noktası sayılabilir
Sanatta İlk Soyutlaşmanın Başlama Nedenleri Buzul Çağının sonuna kadar insanların yiyeceklerini hazır olarak doğadan aldıklarını gördük
Yani insan yiyeceğini doğadan gasp suretiyle temin ediyordu
Fakat bu çağda insan avcıdır ve yabani meyveleri toplayarak geçinir
Taştan balta ağaçtan yay ve mızrak kafataslarından kap-kacak yapmaktadır
Avı için büyü yapar tuzaklar kurar
Avını kayalara resmeder resimde onu öldürür
Böylece avını yakalayacağına inanır
Buzul Çağında insan düşüncesi hayvanla ilgilidir
Kendini problem olarak ele almamıştır
Ortataş Çağında ise insanın kendini gözlemlediği görülüyor
Buzul Çağında insan resimleri canavarımsı değildir
İnsanın içini ürperten bir anlatım yoktur
Henüz neyin iyi neyin kötü olduğunu bilmemektedir
Günah fikri henüz doğmamıştır
O aynen Eskimolar Buşmanlar gibi neşeli sağlıklı bir vahşidir
Kendisinin yaptığı işler canavarcadır
Fakat onda canavar düşüncesi yoktur
Bu devrin insanı bol su ağaç av meyve ve zengin bir doğa içindedir
Ölülerini ölüye ilişkin eşyalarla birlikte ve yaşayan bir insanın neye ihtiyacı varsa onlarla beraber gömüyor
Bu tasavvuru ilerde büyük uygarlıkların başladığı Mısır ve Mezopotamyada da göreceğiz
Ayrıca Buzul Çağı insanları ölünün doğal rengini yok etmek için onları kırmızı toprak boyalarla boyuyorlardı
Görüyoruz ki Buzul Çağı insanında öldükten sonra yaşanıldığı inancı vardır
Fakat bu dünya ve öteki dünya gibi bir tasavvurları yoktur
Bütün bu hususları bize Buzul Çağı sanatı açıklamaktadır
Bu çağın resimlerinde bir şey üzerinde kafa yormak olmadığı gibi düşünülmüş soyut anlamda ulvi bir tasarım da yoktur
Bu resimler tamamen hali gösterirler ve içinde yaşanılan somut dünyanın birer aynasıdırlar
Demek ki Buzul Çağı insanının dünyası soyut olmayan bir bütünle ilgilidir
Bu devrin sonundaysa insan tamamen bir başka ortamdadır
İnsan artık bizzat kendini gözlemlemektedir
Resimlerdeki hayvanın yerini insan almıştır
Hayvan resimleri tamamen kaybolmamakla birlikte azalmıştır
Bu olayı Ortataş Çağında görüyoruz
Henüz tarım hayvanları evcilleştirme ve çanak-çömlek gibi tasarımlara ait buluşlar yoktur
Fakat bütün bu buluşların hazırlıkları görülmektedir
Bunların hazırlanma devri olan Ortataş Çağı İ
Ö
10
000 - 4
000 arasıdır
Verilen bu tarihler Güney Avrupa içindir
Kuzey Avrupada ise İ
Ö
10
000 - 2
000 arasıdır
Tarımın ilk kez Mezopotamya ve Mısırda görüldüğü gerek kazılardan gerekse din kitaplarından bilinmektedir
Tarımla insanoğlu tüketicilikten üreticiliğe geçiyor
Yani kendi ihtiyacını artık bizzat yaratan varlık durumuna geçiyor
Bu olay insanlığın oluşunda büyük bir değişmeyi göstermektedir
Tarımla beraber toprağa yerleşme başlıyor
Tarım yapılan yerlerde köyler kuruluyor
Kalabalık bir insan topluluğunun çalışması toprağın ürün vermesi fikri bereketin sırrı ölüm ve doğum üzerinde düşünme tohumun verimliliği hava güneş yağmur gibi etmenler üzerinde endişeler ortaya çıkıyor
Fantastik Türünün Ortaya Çıkışı Fantastik yazının geçmişi 17
yüzyılın sonlarına kadar uzanır
Bu yüzyılda Batı edebiyatlarında verilen eserlerde fantastik öğelere rastlanır
Fransız yazar Charles Pernault eserlerinde fantastik öğelere yer verenler arasındadır
Gerçekte ise bu yazın William Beckpord?un Fransızca olarak yazdığı Vathek Sasques Cazotte?un Diable amoureux adlarında bu türe örnek oluşturabilecek özellikteki iki öyküsü ve 19
yüzyıl İngiltere?sinde gotik kaynaklı bir akımdan hareketle dehşet verici haydutluk maceralarına hortlaklara hayaletlere yer veren polisiye roman kurgusundan da yararlanarak bir suçun işlenişini toplumsal gerçekliğe dayanarak anlatan ?Kara Roman?ın etkisiyle kendisinden söz ettirmeye başlar
Geçen yüzyılın başlarından ortalarına kadar süren zaman kesitinde değişik ülkelerden ? Amerika?dan İngiltere?ye Fransa?dan Rusya?ya kadar uzanan bir yelpazede ? Ludwig Tieck Ernest Thcodor Amcdeus Hoffmann Achim Von Arnim Nathani el Hawthorne Washington Irwing Prosper Merimce Honorc de Balzac gibi ünlü yazarların kalemlerinden önemli fantastik yapıtlar çıkar
Önceleri sadece nesnel gerçekliğin sınırlarını aşma olarak algılanan fantastik tür Edgor Allon Poc ile ussal biçimini bulur
Henry Sames tarafından ise yenilikçi bir anlatım içinde okuyucuya ulaşır
Fakat fantastik edebiyat bir tür olarak 18
yüzyılın sonlarında doğmuştur
Bu yüzyılda bazı yapıtlarda öteki dünyaya karşı bir ilginin düşlere mistik zevklere doğru bir eğilimin ve akılcılığa karşı bir tepkinin dile getirildiğini görüyoruz
Goethe ve Ann Rodeliff bu konuda sayabileceğimiz isimler arasında yer alır
Fantastik edebiyat kısaca ve kabaca söylenecek olursa hayaletleri ruhları düşsel yaratıkları içine alan bir edebiyat türüdür
Öykü roman masal gibi türleri kapsayan bu edebiyat zaman içerisinde çok geniş bir yayılım göstermiştir
masalımsı öğelerden olağanüstü büyüleyici ortamlardan harikalar ülkesinin sahnelerinden sıyrılarak gerçekçi bir
çerçeveye yerleşmiş olaylar gerçek ortamlarda geçmeye başlamıştır
Bir varmış bir yokmuş ifadesiyle başlayan masallar okuru gerçeküstü belirsiz bir ortama götürürken fantastik öykülerde mantık dışının gerçek ve günlük yaşama birdenbire giriverdiğini görüyoruz
Fantastik eserlerdeki kişiler ve olaylar tanıdığımız içinde yaşadığımız evrendeki kişiler ve olayların değiştirilmiş biçimidir diyebiliriz
Çünkü olağanüstü olayların gerçekçi zemin üzerine oturtulması bu yeni edebiyat türünün başlıca özelliğidir
Fantastik Türünün Çeşitli Tanımları Castex Conte Fantatique en France (Fransa?da Fantastik öykü) adlı yapıtında şöyle yazar: ?Fantastik ?
Gerçek yaşama birdenbire gizemin girmesiyle ?
Belirir?
Louis Vax L?Art et la Littérature Fantastiques?te (Fantastik Sanat ve Edebiyat): ?Fantastik anlatı? bizim yaşadığımız gerçek dünyada yaşayan bizler gibi ancak birdenbire kabul edilmesi olanaksız bir olay karşısında kalmış insanlar sunmayı sever
? Roger Caillois Au Coeur du Fantastique?te (Fantastiğin İçinde): ?Tüm fantastik bilinen düzenin bozulması gündeliğin değişmez yasallığı içinden kabul edilmemeyecek olanın fışkırmasıdır? ?Fantastik kendi doğal yasalarından başka yasa tanımayan bir öznenin görünüşte doğaüstü bir olay karşısında yaşadığı kararsızlıktır? yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı üzere fantastik doğaüstü olayların gerçek bir zemine oturtulması ile ortaya çıkmaktadır
Olaylar ne kadar olağanüstü görünürse görünsün gerçeklik payı mutlaka vardır ve kişiler de yaşadığımız dünya içerisindedir
Todorov ise şöyle der: ?Bir kitapta anlatılan bazı olayların açık biçimde hayal ürünü olduğunun belirtilmesi yapıtın geri kalan bölümündeki hayal payını tartışılır kılar
Herhangi bir görüntü aşırı coşmuş bir hayal gücünün ürünüyse eğer onu çevreleyen diğer olayların hepsinin gerçek olmasındandır
Fantastik edebiyat hayalgücüne bir övgü olmak şöyle dursun metnin büyük bölümünü gerçekliğe dayandırır
Fantastik edebiyat bize yalnız iki kavram sunar gerçeklik ve edebiyat üstelik ikisi de zor tanımlanır kavramlar
On dokuzuncu yüzyıl gerçeklik ve düşsellik ayrımının metafiziğiyle yaşamıştı ve fantastik edebiyat da bu pozitivist on dokuzuncu yüzyılın vicdan rahatsızlığından başka bir şey değildir
ancak bugün ne değişmez bir dışsal gerçekliğe ne de bu gerçekliğin yazıya aktarılmasından başka amacı olmayan bir edebiyata inanılıyor artık
Nesneler özerkliğini yitirirken sözcükler özerklik kazandı
KONUŞMALI ANLATIM ( DİYALOG )
Herhangi bir konu üzerinde iki veya daha çok kimsenin karşılıklı konuşturulduğu anlatım biçimine konuşmalı anlatım (diyalog) denir
Tiyatro eserlerinin tamamı bu anlatım biçimiyle kaleme alınır
Açık oturum panel forum münazara mülâkat ve röportaj gibi uygulamalar da diyalog tarzında yapılır
Hikâye roman sohbet fıkra gibi türlerde anlatıma canlılık kazandırmak ve okuyucunun dikkatini çekmek için yeri geldikçe konuşmalı anlatımdan yararlanılır
Konuşmalı anlatımda aşağıdaki hususlara dikkat edilir:
a) Kişilerin konuşmaları kendi karakterlerine toplumdaki yerlerine mesleklerine uygun ve tabiî olmalıdır
Öğretmenin bir öğretmen gibi annenin bir anne gibi doktorun da bir doktor gibi
konuşturulması gerekir
b) Konuşmalar okuyucuyu bıktıracak derecede uzatılmamalıdır
c) Cümleler konuşma dilinin özelliklerine uygun biçimde düzenlenmelidir
d) Sözün gelişinden kimlerin konuştuğu açıkça anlaşılıyorsa gereksiz açıklamalara ve ayrıntılara yer verilmez
e) Karşılıklı konuşmalar konuşma çizgisiyle (―) gösterilir
(Amerikan tipi yazılarda konuşma çizgisi kullanılmamakta bunun yerine konuşmalar tırnak işareti içinde verilmektedir
) Konuşma çizgisinin her zaman paragrafa konması gerektiği unutulmamalıdır
Bir kişinin sıra kendindeyken peş peşe söylediği cümlelerin her biri için konuşma çizgisi tekrarlanmaz
Konuşanın değiştiğini sözün başkasına geçtiğini göstermek gerekince
konuşma çizgisi tekrar konur
MİZAH
Tanımıyla (resimli komik fıkra komik bir durumu tasvir eden çizim) karikatür mizah anlamına gelir
Fakat canlandırılmış çizgi film ya da macera fan¤¤¤i ya da romantik hikayeler anlatan resimli çizgi dizilerin arasında bulunduğu bazı karikatürlerin komik olma niyeti yoktur; buna rağmen karikatür kelimesi kullanıldığında akla mizah gelir
Karikatür olmamalarına rağmen ilkçağlardaki tablolar ve çizimlerin birçok mizahi yanları vardı
Hatshepsut?sun hükümdarlığında (15
yüzyıl) Mısırlı bir kraliçenin aşırı yüklenmiş bir katır üzerine otururken oluşan kat kat vücudu ve sarkan göğüslerini gösteren tasviri Japonya?da bin yıldan daha fazla bir süre önce yellenme yarışmaları ve Piskopos Tobanın erkeklik organı üzerine bir tomar kağıtları Frans?nın el yazması ve kitaplarındaki süslenmiş harflerdeki komik ögeler 10?12?nci yüzyıl arasında; Vinci?nin karikatürleri Pieter Bruegel?in 16
yüzyıl Hollandasının halka mal olan komik çizimleri Batı Ukrayna?nın 16?ncı yüzyıl sosyal hicivden esinlenerek yapılmış dini tabloları Japonya?nın gravürleri Hindistan?ın Kalighat yergi çizimleri 18 ve 19?uncu yüzyılda İngiltere?de James Gillray?ın William Hogarth?ın ve George Gukshanki ve Fransa?da Honoré Deumier ve Juan David?in çalışmaları buna birer örnektir
Bu çalışmalar karikatürün bir ya da daha fazla özelliğini yergiyi parodiyi ince espriyi şakacılığı garipliği ve erotizmi sergiler
Mizah ve karikatürü tanımlama çabasında muhtemelen en uygun kategoriler; latife komik anlatım politik ve yerici mizah ve portre karikatürüdür
İnce esprili (gag) karikatürleri sanata uygulanmış bir oturumluk esprilerdir
Nerede basıldıklarına bağlı olarak çeşitli biçimler alırlar; bazıları utandıracak kadar aptalca diğerleri (görünüşte) daha entelektüel diğerleri müstehcen ya
da garip (Gahan Wilson?un çalışmaları akla gelir)
Komik öykü biçimindeki karikatürler gazete ve resimli çizgi roman gibi mizahi bir hikayeyi ya da gülünç fıkrayı birden fazla oturumda anlatır
Sık sık mizahi bir duruma düşen ve kurtulan daimi bir tipi karakterize eden üç ya da dört oturumluk biçimde; diğer zamanlar kahramanın komik halleri uzun süreye yayılmış olarak seri hale getirilir
Politik karikatürler tek oturumluk sosyal politik ve kişiliklerin zaaflarını dürter ve yorumlar ve durumda değişiklik olması için mücadele eder
Basının özgürlüğü olmayan bazı ülkelerde karikatür politik meselelerden kaçınır
Hicveden/mizahi çizimler belki de mizahtan öte sanatsal yapıya yönelir; duvara asıp sergileyecek kadar kalıcı görünürler
Sergilerde kitaplarda gazetelerde dergilerde ve inceleme makalelerinde yer alırlar
Portre karikatür insanların abartılı tasviridir ve yukarıda belirtilen türlerin hepsinde bulunabilir
Karikatürlerdeki mizah çağdaş toplumda engellerle uğraşmak zorunda kalmıştır
Özellikle Amerika ve Amerikalı olan herşeyi taklid eden ülkelerde politik doğruluk adına aşırı duyarlılık mizah sanatçısını engellemiştir
Resimli hikaye kahramanların içen sigara içen çapkınlık yapan ve zorba tavırları komik olmama yolunda arındırılmıştır
Politik karikatürler çeşitli etnik grupların bireylerini kadınları ve politik şahsiyetleri nasıl gösterdikleri konusunda tehdit boykot ve düpedüz sansür yoluyla kem küm edilmiştir
Mizah karikatüristlerin karşılaştığı bir diğer mesele yapılan çalışmayı gazeteye satma konusundaki yarıştır
Amerika?da gazeteler ikamet eden karikatüristleri geçici olarak işten çıkarmış ya da çalışmalarını daha ucuza satan karikatüristlere bağlı olarak yeni karikatürist işe almamıştır
Pazar kaybetmenin yanı sıra karikatüristler için sonuç politik karikatürlerde daha az yerel meseleleri ele alma olmuştur
Problem çalışmalarını gazetelere satan karikatüristlerin dünya çevresinde seyahat ederek yerel sanatçıların pazarlarını ve işlerini elinden alıp yabancı olaylar kahramanlar durumlar kullanarak ve genellikle medya emperyalizmi edebileştirmesiyle artmıştır
Birçok yerdeki problem daha genç insanların tercihlerini mizah karikatürü değil aksiyon/macera resimli hikaye olarak kullanmasıdır
Japon manga ya da anime internet ve video oyunları görsel efekt ağırlıklı filmlerden etkilenenler gazetedeki çizgi roman politik karikatürleri ya da mizah çizimlerine ilgileri yok denecek kadar azdır
Bir kişiyi ağlatana kadar güldüren komik bir karikatürden daha tatmin edici bir şey yoktur ve sonuç olarak bir mizah türünün diğer kültürel biçimler gibi kaybolmasına izin vereceğiz gibi görünmüyor
GELECEKTEN SÖZ EDEN ANLATIM
Gelecekten söz eden anlatımın kullanıldığı metin türleri: roman hikâye tiyatro şiir deneme
Gelecekten söz eden metinlerin ortak özellikleri:
1
Gelecekten söz eden metinler varsayım ile oluşmuştur
2
Gelecekten söz eder
3
Verilerden yola çıkılarak geleceğe ait tahmin yapılabilir
4
Olandan çok olması istenilen anlatılır
5
Gerçekleşmesi mümkün olmayan tasarı ve düşünceler(ÜTOPYA) anlatılır
6
Genellikle gelecek zaman ifadesi kullanılır
?Gelecekten söz eden anlatım? ile ?Düşsel anlatım? arasındaki benzerlik ve farklılıklar: Gelecekten söz eden anlatımda ve düşsel anlatımda kişinin kendi hayal dünyasındakiler dile getirilir ve buna göre bir anlatım yolu seçilir
Düşsel anlatımda gerçeklikle ilgisi olmayan tamamen çağrışımlara dayalı olaylar kişiler zamanlar anlatılır ve bu yapı unsuruyla konu ve tema oluşturulur
Gelecekten söz eden anlatımda ise gerçeklerden yola çıkılarak tahmine dayalı bir anlatım yolu benimsenir
Yani gelecekten söz eden anlatım gerçeğe daha yakındır
SÖYLEŞMEYE BAĞLI ANLATIMLA OLUŞTURULMUŞ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ
1
Jest ve mimikler anlatımın gücünü arttırır
2
Sohbet mülakat ve diyalog monolog metinleri söyleşmeye bağlıdır
3
Karşılıklı konuşmalar bağlama ve konuşulan kişiye göre değişebilir
4
Görme ve işitmeyle kurulan iletişim önemlidir
5
Vurgu ve tonlama önemlidir
6
Hikâye Roman Tiyatro Mülakat Röportaj Monolog söyleşmeye bağlı anlatımın kullanıldığı metin türleridir
7
Roman hikâye ve tiyatrolardaki karşılıklı konuşmalara diyalog iç konuşmalara ise monolog denir
8
Tekrarlar söyleşmeye bağlı anlatımlarda ifadeyi kuvvetlendirir
9
Söyleşmeye bağlı metinlerde anlatımın süresi sınırlandırılmalıdır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul