Konu
:
İnebolu Limanı'nın Tarihçesi Ve Önemi
Yalnız Mesajı Göster
İnebolu Limanı'nın Tarihçesi Ve Önemi
11-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
İnebolu Limanı'nın Tarihçesi Ve Önemi
Batı Karadeniz Bölgesi’nde şirin bir yerleşim birimi olan İnebolu
Kastamonu ve Çankırı ile buralara bağlı bazı ilçelerin önemli bir ithalat ve ihracat merkezi olmuştur
Yakın zamana kadar söz konusu illerin İstanbul ile bağlantısı da buradan sağlanmıştır
Açık deniz kıyısında yer alan İnebolu’da bir liman olmadığı için gelip giden yolcuların vapura binmelerinde veya yük ve eşyaların vapura naklinde her zaman büyük sıkıntılar yaşanmıştır
Çoğu zaman vapurlar yük ve yolcu almadan geçip gitmiş; halk malını ihraç edemediği için çevrede yaşayanlar büyük zarar görmüştür
Bu durumu gören zamanın Kastamonu Valisi Sırrı Paşa
Sadaret Makamına bir yazı yazmış
sıkıntıları izah etmiş ve İnebolu’ya bir liman yapılmasını istemiştir
Paşa’nın bu isteği yerinde görülmüş ve 1298 (1882) mâlî yılında İnebolu limanının inşaatı başlamıştır
Başta vinç ve dubalar olmak üzere gerekli olan araç ve malzemeler de İstanbul’dan gönderilmiştir
Liman
halkın Moloz Burnu diye tanımladığı yerden
kuzeye doğru ve 20 derece doğuya meyilli 114 metrelik dik bir çıkıntıdan sonra
doğu istikametine 120 derece iç açı ile dönülerek 400 metre uzunluğunda bir dalgakıran olarak planlanmıştır
Sırrı Paşa
liman inşaatı ile yakından ilgilenmiş; İnebolu’ya giderek zamanın büyük bir kısmını çalışmalara ayırarak adetâ yapılacak işi tahayyül etmiştir
Paşa görevden ayrılırken halefi Abdurrahman Paşa’yı İnebolu’da beklemiş ve ona liman inşaatı hakkında bilgi verdikten sonra
“Size yetim bir evlat bırakıyorum
cümlece müsellem olan imârât-ı mülkiyemizden birisi de şu görmüş olduğunuz inşaat olsun
En büyük ricam ikmâline inâyetinizdir” demiştir
Kastamonu’da
başta lise binasının yapımı olmak üzere birçok hayırlı hizmetlerde bulunan Vali Abdurrahman Paşa da liman inşaatı ile yakından ilgilenmiş
zaman zaman İnebolu’ya giderek çalışmalara bizzat nezaret etmiştir
Sonraki vaziyete bakıldığında
aslında liman onun vaktinde yapılan şekliyle de kalmıştır
1884 yılında İnebolu’dan yazılan ve basına yansıyan bir mektupta
liman inşaatı hakkında önemli bilgilere rastlanılmaktadır
İnşaatın hızla devam ettiği
rıhtımın bazı yerlerinin bittiği
denizdeki taşların çıkarıldığı anlatılmıştır
Ancak araçların yetersiz olduğu
maçuneli vinç
demiryolu çubuğu
vagonet yaptırmak için dingil çubuğu gibi malzemelere ihtiyaç bulunduğu bildirilmiştir
İstanbul’dan gönderilen malzemelerin âdi olduğu
inşaatın vaktinde bitirilmesi için malzeme takviyesi ile çalışmalara bizzat nezaret edecek olan bir mühendisin görevlendirilmesi istenmiştir
Aynı mektuptan anlaşıldığına göre İstanbul’dan ve Kastamonu’dan gönderilen mühendisler İnebolu’da incelemelerde bulunmuşlardır
Basına yansıyan bir habere göre
22 Aralık 1300 gecesi saat 7 sularında şiddetli bir fırtına olmuş
12 kayığı deniz alıp götürmüş
50 kayığı parçalamış
vinçleri devirmiş ve rıhtımdaki bekçi kulübesini de yıkmıştır
Daha sonraki günlerde liman inşaatında Aziz Bey adında bir mühendisin görevlendirildiği anlaşılmaktadır
Nitekim Aziz Bey
25 Aralık 1304 tarihinde Kastamonu’daki başmühendisliğe bir rapor yazmış ve o güne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi vermiştir5
Aziz Bey
11 Nisan - 23 Ekim 1304 tarihleri arasındaki çalışmaları anlatırken rıhtım inşaatının tümüne ait 1/10000
o güne kadar yapılan işleri anlatan 1/1000 ve 1304 yılındaki çalışmaları gösteren 1/100 ölçekli haritaları da raporuna eklemiştir
Onun yazdığına göre
İnebolu’ya 2 saat uzaklıktaki Kavşak mevkiinden ve Değirmencikler’den her biri 1 metreküp hacminde 837 adet büyük ve yine her biri 70 cm
ile 1 metreküp arasında değişen 650 adet küçük toplam 1487 adet taş
dubalar vasıtasıyla taşınmıştır
Bu dubalar 8-10 kişi tarafından çekilmiş olup normal havalarda taş ocağına en az 3 günde gidip gelmişlerdir
Bazan bu dubalar kayıklar tarafından çekilmiştir
Getirilen taşlar su seviyesinden 30 cm
yukarıda demir zıvana ve kurşunla bağlanmış
su altında kalan 30 cm lik bölümleri ise çimentolu harçla derz edilmiştir
Rıhtımda
su altında 146
su üstünde 618 olmak üzere toplam 764 metreküp malzeme kullanılmıştır
Aziz Bey
elde 5 adet vasat ve küçük vinç olduğunu
bunlardan 3’ünün dubalarda
2’sinin rıhtımda bulunduğunu yazmıştır
Raporda
rıhtımdaki su seviyesinin 4
5 m olduğunu
bunun 10 m
ulaşacağını
dolayısıyla mevcut araçlarla işlerin devam edemeyeceğini
bu sebeple 6 adet duba
maçuneli vince sahip römorkör vapuru ile taş ocaklarında kullanılmak ve araba üzerinde hareket edebilen 2 adet vince daha ihtiyaç olduğunu yazmıştır
Yine aynı rapordan anlaşıldığına göre belirtilen tarihler arasında yapılan işlere 107 737 guruş 26 para harcanmıştır
Bu paranın dökümü şu şekilde verilmiştir:
14 995 guruş 10 para : Denizden çıkarılan taşlara
35 027 guruş 18 para: İstanbul’dan getirilen vinç
çapa demiri
zincir
makara
çimento vb
22 124 guruş 3 para : Taşçı
kalafatçı ve ustalara
25 024 guruş 34 para: Memur
geçici memur
bekçi ve duba reislerine
7 195 guruş 20 para: İşçi gündeliklerine
3 270 gruş 19 para : İmal ettirilen taşların müteahhitlerine
Ayrıca duba reislerine
kaybettikleri zincir
çapa demiri gibi malzemelerin bedeli olarak 446 guruş 20 para da ödettirilmiştir
Vilayet başmühendisi de 31 Aralık 1304 tarihli bir rapor ile durumu Vali Abdurrahman Paşa’ya sunmuştur
Raporda
İnebolu limanının Kastamonu ve Çankırı açısından ifade ettiği önem vurgulanmış ve limanın yapılması halinde ticaretin gelişeceğini ve İnebolu’nun bu havalinin Varna’sı olacağını
mevcut haliyle denizin buna imkân vermediğini yazmıştır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul