Prof. Dr. Sinsi
|
Hazzın Hayırlısı, Hayrın Hazzıdır
Hazzın hayırlısı, hayrın hazzıdır
İnsan, yaptığını üç şey için yapar:
1 Haz
2 Yarar
3 Hayr
Sadece haz için yapılan her şey gelip geçicidir Çünkü haz gelip geçicidir Hazzı esas alanlar, en çok günaha batanlardır Çünkü yaptıklarının hayır veya yarar getirip getirmediğini asla düşünmezler Varsa yoksa hazdır onların gayesi
Haz veriyorsa, tamamdır Sigara, içki, kumar, uyuşturucu, zina vb gibi kötü alışkanlıkların temelinde hazcılık yatar
Haz için yapılan evlilik, haz bitinceye kadar sürer O bitince evlilik de biter Haz için kurulan dostluğun ömrü haz kadardır
Zaten hazzın kendisi ömürsüzdür Çünkü haz, nefsin duyular aracılığıyla aldığı bir neşe, bir lezzettir
Hazcılar en düşük insan tipleridir Bir anlık haz uğruna, bir ömürlük yararı feda ederler
Hatta bir anlık haz uğruna, ebedi hayrı feda ederler
Hazcının ne değeri olur, ne fiyatı Dolayısıyla, baktığının ne değerine bakar, ne de fiyatına
Onun için her şey haz sırasına göre kıymet bulur En çok haz veren, en çok kıymetlidir
Modern eğlence kültürünün amacı, insanları hazzın esiri kılmaktır
Son yıllarda sık sık söylenen “keyif aldım”, “eğlendim”, “hoş vakit geçirdim” gibi ifadeler, işte bu hazcı kültürün yansımasıdır
Özellikle değerden yoksun büyütülmüş genç oğlanların ve kızların tek amacı “eğlence” haline gelmiştir
“İyi nedir?” diye çevirip sorun, size vereceği cevap “Beni daha fazla eğlendiren” olacaktır
Bu hazzın putlaşmasıdır Hazzı putlaştıranlar; içgüdülerine kul, şehvetine esir olan bir tip yetiştirirler
Yararı esas alanlar, hazzı esas alanlara göre daha iyi durumdadırlar
Her yararın içinde haz bulunmaz
Bazı şeyler haz vermese de yararlı olduğu için yapılır Ancak, eğer hayrı görmeyen bir yararcılıksa bu, sahibini “menfaatperest” yapar Kendisine menfaati olana sarılır Her şeye “Bundan nasıl yararlanırım?” diye bakar Hayırsız bir yarar, sahibini adi bir çıkarcılığın kollarına atar
Yararcının derdi kendisidir Paylaşmaz, el uzatmaz, yardım etmez, omuz vermez, aldırmaz Toplumun gidişatı onu ırgalamaz
Eğer hayrı gözetmeyen bir yararcılıksa bu, bazen öyle bencilleşir ki, komşunun evi yanarken kendi yumurtasını pişirmenin kaygısına düşer Hatta bu bencillik çılgınlık halini alır da, yumurtasını pişirmek için komşunun evini yakar
Elbet, yararcı hazcıdan bir gömlek üstündür En azından kendine faydası vardır En azından faydalıyı faydasızdan ayırabilmektedir
Ne ki, kimi zaman kendi çıkarı için başkasına zarar vermekten geri durmaz Bunun sebebi hayrı gözetmemesidir
İslâm; muhatabını hazza ve yarara değil, “hayra” çağırır
Müslüman haz için ve yarar için değil, hayır için koşar, çabalar, didinir, çırpınır
Hazzı içgüdüler belirler
Yararı nefis belirler
Hayrı Allah belirler
Haz anlıktır, yararın en uzunu ömürlüktür, hayr ise ölümden sonrasını da kapsayan mutluluktur
Hazzın ücreti hemen verilir, yararın karşılığı dünyada görülür, hayrın karşılığı ise hem bu dünyada, hem ahirette görülür
Mü'min hayra talip olandır İşte bunun için ibadet eder Çünkü Allah hayrı diler Hayır Allah'ın emrettiğindedir Ramazan orucu da
Allah'ın bizden istediği bir hayırdır Eğer hayrı işlersek, hem yarar, hem de hazza nail olabiliriz
Her hayrın içinde yarar vardır Hayrı hazza dönüştürmek bizim elimizde Bu, elbette dini oyun ve eğlence edinmek şeklinde olmamalıdır
Hayrı hazza dönüştürmek, hayırdan haz almak, onun tadını almak şeklinde olmalıdır
Efendimiz'in ifadesiyle bu “halâvetu'l-imân: imanın lezzeti”dir
Bayramlar bize hayrın nasıl hazzı da beraberinde getirdiğini gösterirler Meşru hazzı, sevinci, eğlenceyi temsil ederler
Mustafa İslamoğlu
|