Yalnız Mesajı Göster

Hz. Mevlanadan İbretlik Sözler

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Mevlanadan İbretlik Sözler



Hz Mevlanadan İbretlik Sözler

Şu üç şey hakkında dudağını kıpırdatma: Gittiğin yol, paran, bir de mezhebin

Çünkü bu üçünün de düşmanı çoktur Düşman bildi mi sana pusu kurar

Ok gibi doğru ol da yaydan kurtul Çünkü her doğru okun, yaydan fırlayacağına şüphe yoktur



Söz söylemek için önce dinlemek gerekir Söze, kulak verme yolundan gir

Dinleme ihtiyacı olmaksızın anlaşılan söz, ancak tamahsız ve ihtiyaçsız olan Allah ın sözüdür

Sel akmağa başlar başlamaz önünü kes, yolunu bağla Yoksa alemi perişan ve harap eder, her tarafı yıkar

Fakat harap olmaktan niye gamlanayım Harabenin altında padişah hazinesi var!

Kimin namazında mihrab ve kıblesi Ayn (Allah ın zatı, cemali) olursa onun tekrar iman tarafına gitmesini ayn ve kusur bil

(Hak) Bu yolda yolun, tırmalan, son nefese kadar bir an bile boş durma!

Olabilir ki son nefeste bir dem inayete erişirsin O inayet, seni sırdaş eder

Dünyanın lütfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokma-dır, ama az ye Çünkü ateşten bir lokmadır!

Ateş gizlidir, zevki meydanda Dumanı sonunda mey-dana çıkar

Nefis, çok övülmesi yüzünden firavunlaştı Alçak gönüllü, hor, hakir ol; ululuk taslama!

Elinden geldikçe kul ol, sultan olma! Top gibi zahmet çekici ol, çevgân olma!

Yoksa; senin bu letâfetin, bu güzelliğin kalmayınca o, seninle düşüp kalkanlar, senden usanırlar

Zamanınızdaki günlerde Rabbinizin güzel kokuları vardır Kendinize gelin; o güzel kokuları almaya çalışın ( Hadis)

Sen mâdem ki zahiri önü, sonu düşünmektesin, ancak ve ancak bu gam ve neşe alemindesin Ey hakikatte yok olan! Yok olan; nerede ön, nerede son!

Yağmurlu gündür, gece çağına kadar yürü! Bu yağmur bildiğimiz yağmur değil, Rahmet yağmurlarından

Eğer, cüzü külle muttasıl dır, ayrılmaz dersen diken ye, gül isteme Diken de gülden ayrılmaz

Cüzü külle ancak bir yüzden bağlıdır Yoksa Hakk ın peygamberleri göndermesi abes olurdu
)

Sakın, endişelerden sakın! Fikir, aslan ve yaban eşeğidir; gönüller de ormanlıklar

Perhizler, ilaçların başıdır Çünkü kaşınma uyuzluğu artırır

Perhiz, şüphe yok ki ilacın aslıdır Düşüncelerden perhiz et de can kuvvetini gör!

Akıllı, o kişidir ki, çekinilen belada dostların ölümünden ibret alır
Kendinize gelin Allah ın gayreti, pusudan çıkmayı görsün: baş aşağı yerin dibine gidersiniz

Vehmi, fikri, duyguyu, anlayışları sopa gibi çocuk atı bil!

Gönül ehlinin ilimleri, kendilerini taşır Ten ehlinin ilimleriyse kendilerine yüktür

Gönle uran, adamı gönül ehli yapan ilim, insana fayda verir Yalnız tene tesir eden, insana mal olmayan ilim yükten ibarettir

Hakikati olmayan bir adı hiç gördün mü Yahut Kâf ve Lâm harflerinden gül topladın mı

Mâdem ki, ismi okudun; var müsemmayı da ara Ayı gökte bil, derede değil!

Addan ve harften geçmek istersen hemencecik kendini tamamıyla kendinden arıt (yok ol!)

Demir gibi demirlikten çık, renksiz bir hale gel Riyazatta tozsuz, passız bir ayna ol!

Kendini kendi vasıflarından arıt ki, asıl kendi saf, pak zatını göresin

O vakit kitap, müzakereci ve üstat olmaksızın gönlün-de peygamberlerin ilimlerini görür bulursun

Din ehlini kin ehlinden ayırt et; Hak la oturanı ara, onunla otur!

Maksada sabırla erişilir, aceleyle değil Sabret, doğrusunu Allah daha iyi bilir

Aslanlar gibi avını kendin avla Yabancının yaltaklan-masını da terk et, akrabanın yaltaklanmasını da!

Aşağılık kişilerin hürmetini, hatır saymasını, o halden bil Kimsesizlik, adam olmayan kişilerin işvesinden iyidir

Miski tene sürme, gönle sür Misk nedir Ululuk sahibi Allah ın adı

Temiz şeyler temizlere aittir; pis şeyler de pislere kendine gel!

Kin yüzünden yol azıtanlara kin tutma Çünkü onların kabirlerini de kin tutanların yanına kazarlar

Kinin aslı cehennem dir Senin kinin o küllün cüzüdür, dinin de düşmanı

Kim seni haktan hakikatten soğutursa bil ki, şeytan o adamın içindedir Derisinin altında gizlenmiştir

Böyle bir adamın içine girip, böyle bir adamın sûretine bürünüp seni aldatamazsa hayaline girer de seni o hayaller kötülüğe sevk eder

Seni gâh gezip eğlenme, gâh dükkan açıp alışveriş etme, gâh ilim öğrenme, gâh ev bark kurup çoluk çocuk sahibi olma hayallerine düşürür

Kendine gel, hemen Lâ Havle de Ama sade dille değil; candan gönülden!

Âdem oğlu da iflası sabit oluncaya kadar bu dünya hapishanesinde kalır

Rabbimiz de İblis in müflisliğini Kur an la bize bildir-miş, her tarafa yaymıştır

O; hilekar, müflis ve kötü sözlüdür Onunla hiçbir sûretle ortak olma, oyuna girişme!

Alış-verişe girişirsen kâr edemezsin, çünkü o müflistir, ondan nasıl olur da bir şey elde edebilirsin diye anlatmıştır

Ey çarelere başvuran, ölünün gözü nasıl cana bakarsa sen de gözünü lâmekan alemine çevir, aklını başına al

Varlık alemi çarelerle doludur da Allah, bir pencere açmadıkça yine çare yok!

Bu cihan, cihetsiz lâmekan aleminden meydana gelmiş, bu cihana lâmekan aleminden bir mekan verilmiştir

Allah ı candan-gönülden seviyorsan varlıktan yokluğa dön

Bu yokluk, gelir yeridir; ondan kaçınma Bu varlık da çok olsun, az olsun, gider yeridir!

Hak sanatının tezgah evi, mâdem ki yokluktur O hal-de tezgah evinin dışında ne varsa değersizdir

Padişahlıktan feragat edeni padişah bil Onun nuru ayla güneş olmaksızın da parlar durur

Kendini ücret tuzağına teslim et de sonra kendinden, kendiliğin olmaksızın bir şey çal

Yaralıya, vücudundan temreni çıkarabilmek için afyon verir, uyuturlar

Ölüm vaktinde de adama elem ve ıstırap verirler O halde meşgulken canını alıverirler

Şu halde anlıyorsun ya, gönlünü her hangi bir düşünceye verdin mi, gizlice senden bir şey alacaklardır

Her ne düşünür, her ne elde edersen hırsız, emin olduğun yerden gelip çatmaktadır

Binaenaleyh, en iyi işe koyul da, hırsız senden hiç olmazsa en bayağı bir şeyi, en aşağı bir şeyi alıp götürebilsin

Tacirin yükü suya düşerse ondan daha iyi bir kumaşa el atar

Senin de, mâdem ki suya bir şeyin düşecek, mahvolacak, en aşağı şeyi terk et de daha iyisini bul!

Hiss e ait gözüne toprak serp His gözü akla da düşmandır, dine de

Hak Teâlâ, duygu gözüne kör dedi, putperest dedi, bizim zıddımız dedi Çünkü o, köpüğü gördü de denizi görmedi Bu demi gördü de yarını görmedi

Bugünün sahibi de O dur, yarının sahibi de Her ana sahip olan, önünde durup durur da o, hazineden bir pul bile görmez

Bir zerre bile o güneşten haber verir ve güneş: o zerreye kul, köle kesilir

Birlik denizinin elçisi olan katraya, yedi deniz esir olur

Gönül istemeden ağza gelen latif sözler, külhandaki yeşilliğe benzer, dostlar

Uzaktan bak, geç Yavrum, onlar yemeye, kokmaya gelmez

Vefasızlara gitme Onlar; iyi dinle, yıkık köprü dür

Bilgisiz biri oraya ayak basarsa köprü de yıkılır, ayağı da kırılır

Asker, nerede bir bozgunluğa uğrarsa, iki-üç karı tabiatlı adamın yüzünden uğrar

O, erkek gibi silahlanıp savaş safına girer Diğerleri de İşte tam dost , diye ona güvenirler

Fakat savaş zahmetlerini gördü mü yüz çevirir Onun kaçışı senin manevi kuvvetini de kırar

(O adam ki) İbadet-i kışırdan ibaret, içi yok Cevizler çok ama içleri boş!

İbadetlerin netice vermesi için zevk gerek Tohumun ağaç olması için iç gerek!

İçsiz tohum, fidan olur mu Cansız sûret de hayalden başka bir şey değil

Ticarette kamil değilsen yalnız başına dükkan açma, yoğrulup kemale gelinceye dek birisinin hükmü altına gir!

Susun, dinleyin! emrini işit, sükut et Mâdem ki Hak dili olamadın, kulak kesil

Söylersen bile sual tarzında söz söyle Padişahlar padi-şahıyla edepli konuş!

Kibir ve kinin başlangıcı şehvettendir Şehvetinin yerleşip kuvvetlenmesi de itiyat yüzündendir

Kötü huy, adet edindiğinden dolayı sağlamlaşır, yerleşir, seni ondan vazgeçirmek isteyene kızarsın

Toprak yemeye alışırsan, kim seni bundan menetmeye kalkışırsa onu düşman sayarsın

Puta tapanlar, bu tapmayı huy edindiklerinden men edenlere düşman olmuşlardır-

Bakır, altın olmadıkça bakırlığını: gönül padişah olmadıkça müflisliğini bilmez

Bakır gibi sen de iksire hizmet et Gönül, dildarın cevrini çek

Dildar kimdir İyice bil Dildar, ehl-i dildir Çünkü ehl-i dil olan, gece ve gündüz gibi cihandan kaçıp durmakta, alemde eğleşmemektedir

Allah kulunun ayıbını az söyle, padişahı hırsızlıkla az kına

Addan geç, sıfatına bak da sıfatlar, seni zata ulaştırsın

Halkın ihtilafı addan meydana gelir Fakat manaya ulaşınca rahatlaşırlar

Her an, canının bir cüzü ölüm halindedir, her an can verme zamanındadır Can verme anında imanını gör, gözet!

Ömrün, altın kesesine benzer, geceyle gündüz de para sayan adamdır

Bilmeden, anlamadan sayar-durur, nihayet kese boşa-lır, ay tutulur

Dağdan alsan da yerine koymasan dağ bile yerinde kalmaz, yok olur, gider

Şu halde her an yerine karşılık koy ki Secde et de yaklaş âyetinin maksadı neyse bulasın

Alıntı Yaparak Cevapla