Yalnız Mesajı Göster

Kur'an Fihristi- L

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- L



Kur'an fihristi- L

''Lakap'

Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden daha hayırlıdırlar Kendi nefislerinizi (kendi kendinizi) yadırgayıp-küçük düşürmeyin ve birbirinizi 'olmadık-kötü lakablarla' çağırmayın İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir Kim tevbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir (Hucurat Suresi, 11)

''Lanet'

Dediler ki: "Bizim kalplerimiz örtülüdür" Hayır; Allah, inkarlarından dolayı onları lanetlemiştir Bundan dolayı pek azı iman eder (Bakara Suresi, 88)
Allah Katından yanlarında olan (Tevrat)ı doğrulayan bir kitap geldiği zaman, -ki bundan önce inkar edenlere karşı fetih istiyorlardı- işte bilip-tanıdıkları gelince, onu inkar ettiler Artık Allah'ın laneti kafirlerin üzerinedir (Bakara Suresi, 89)
Gerçekten, apaçık belgelerden indirdiklerimizi ve insanlar için kitapta açıkladığımız hidayeti gizlemekte olanlar; işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de (bütün) lanet ediciler (Bakara Suresi, 159)
Şüphesiz, inkar edip kafir olarak ölenler, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir (Bakara Suresi, 161)
Artık sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkında seninle 'çekişip-tartışmalara girişirlerse' de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne kılalım" (Ali İmran Suresi, 61)
İşte bunların cezası, Allah'ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır (Ali İmran Suresi, 87)
Kimi Yahudiler, kelimeleri 'konuldukları yerlerden' saptırırlar ve dillerini eğip bükerek ve dine bir kin ve hınç besleyerek: "Dinledik ve karşı geldik İşit, -işitmez olası- ve 'Raina' bizi güt, bize bak" derler Eğer onlar: "İşittik ve itaat ettik, sen de işit ve 'Bizi gözet' deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu Fakat Allah, onları küfürleri dolayısıyla lanetlemiştir Böylece onlar, az bir bölümü dışında, inanmazlar (Nisa Suresi, 46)
Ey kendilerine kitap verilenler birtakım yüzleri silip de arkalarına çevirmeden ya da cumartesi adamlarını (o gün yasağı çiğneyenleri) lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden evvel, yanınızdakini (Tevrat ve İncil'i) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin Allah'ın emri yapılagelmiştir (Nisa Suresi, 47)
İşte bunlar Allah'ın kendilerini lanetlediğidir Allah'ın kendisini lanetlediğine hiçbir yardımcı bulamazsın (Nisa Suresi, 52)
Kim bir mü'mini kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir Allah ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır (Nisa Suresi, 93)
Allah, onu lanetlemiştir O da (şöyle) dedi: "Andolsun, kullarından 'miktarları tespit edilmiş bir grubu' (kendime uşak) edineceğim (Nisa Suresi, 118)
Onların kendi sözlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerine karşı inkara sapmaları, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve: "Kalplerimiz örtülüdür" demeleri nedeniyle (onları lanetledik) Hayır; Allah, inkarları dolayısıyla ona (kalplerine) damga vurmuştur Onların azı dışında, inanmazlar (Nisa Suresi, 155)
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun Yine de onları affet, aldırış etme Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever (Maide Suresi, 13)
De ki: "Allah Katında, 'kesinleşmiş bir ceza olarak' bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah'ın kendisine lanet ettiği, ona karşı gazablandığı ve onlardan maymunlar ve domuzlar kıldığı ile tağuta tapanlar; işte bunlar, yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmışlardır" (Maide Suresi, 60)
Yahudiler: "Allah'ın eli sıkıdır" dediler Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkarlarını artıracaktır Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar Allah ise bozguncuları sevmez (Maide Suresi, 64)
İsrailoğulları�ndan inkar edenlere, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları nedeniyledir (Maide Suresi, 78)
(Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin" Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat artırılmış bir azap ver diyecekler (Allah da:) "Hepsi için kat kattır Ancak siz bilmezsiniz" diyecek (Araf Suresi, 38)
Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimiz'in vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun" (Araf Suresi, 44)
Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kafirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti Bu, onlara yeter Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır (Tevbe Suresi, 68)
Allah�a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? İşte bunlar, Rablerine sunulacaklar ve şahidler: "Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır" diyecekler Haberiniz olsun; Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir (Hud Suresi, 18)
Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) inkar ettiler Haberiniz olsun; Hud kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi) (Hud Suresi, 60)
Onlar, burda da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular (Bu) Verilen bağış, ne kötü bir bağıştır (Hud Suresi, 99)
Allah'a verdikleri sözü, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesip-koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir (Ra'd Suresi, 25)
"Ve şüphesiz, din gününe kadar lanet senin üzerinedir" (Hicr Suresi, 35)
Hani Biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da Biz onları korkutuyoruz Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor (İsra Suresi, 60)
Beşinci (yemini) ise, eğer yalan söyleyenlerdense, Allah'ın lanetinin muhakkak kendi üzerinde olması(nı kabul etmesi)dir (Nur Suresi, 7)
Namus sahibi, bir şeyden habersiz, mü'min kadınlara (zina suçu) atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir Ve onlar için büyük bir azap vardır (Nur Suresi, 23)
Bu dünya hayatında onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır (Kasas Suresi, 42)
(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiçbir yardımcınız yoktur" (Ankebut Suresi, 25)
Gerçek şu ki, Allah'a ve elçisine eziyet edenler; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için aşağılatıcı bir azap hazırlanmıştır (Ahzab Suresi, 57)
Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler (Ahzab Suresi, 61)
Gerçekten Allah, kafirleri lanetlemiş ve onlar için 'çılgın bir ateş' hazırlamıştır (Ahzab Suresi, 64)
"Rabbimiz, onlara azaptan iki katını ver ve büyük bir lanet ile lanet et" (Ahzab Suresi, 68)
"Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap) gününe kadar Benim lanetim senin üzerinedir" (Sad Suresi, 78)
Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün; lanet de onlarındır, yurdun en kötüsü de (Mü'min Suresi, 52)
İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir (Muhammed Suresi, 23)
Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için O kötülük çemberi, tepelerine insin Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır Varacakları yer ne kötüdür (Fetih Suresi, 6)

''Leş'

O, size ölüyü (leşi)-kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı kesin olarak haram kıldı Fakat kim kaçınılmaz olarak muhtaç kalırsa, taşkınlık yapmamak ve haddi aşmamak şartıyla (ölmeyecek oranda yiyebilir), ona bir günah yoktur Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (Bakara Suresi, 173)
Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,- dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır) Bugün inkara sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir (Maide Suresi, 3)
De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla-(bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir) Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir (En'am Suresi, 145)

''Levha'

Biz ona Levhalarda herşeyden bir öğüt ve herşeyin yeterli bir açıklamasını yazdık (Ve:) "Şimdi bunlara sıkıca sarıl ve kavmine de emret ki en güzeliyle sarılsınlar Size fasıkların yurdunu pek yakında göstereceğim" (dedik) (Araf Suresi, 145)
Musa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara: "Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?" dedi Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu (ki Harun ona:) "Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriştiler Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi (Araf Suresi, 150)
Musa kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca Levhaları aldı (Onlardan bir) Nüshasında "Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır" (yazılıydı) (Araf Suresi, 154)

Alıntı Yaparak Cevapla