Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat P Harfi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat P Harfi



Osmanlıca Sözlük Lügat P Harfi

P Osmanlı alfabesinin üçüncü harfi olup, ebced hesâbında "b" harfi gibi iki sayısına tekabül eder
PÂ (PÂY) f Ayak * Takat, mukavemet * İz
PÂ-BEND Ayak bağı Köstek Ayağa vurulan zincir * Engel, mâni
PÂ-BEND-İ TERAKKİ İlerlemeğe mâni olan zincir, köstek
PÂ-BERCÂ Ayağı yerde demek olan bu tâbir, mecaz yoliyle kaim, sabit, berkarar, daim, bâki mânâlarında da kullanılır
PÂ-BERCÂ-Yİ HAREKET Hareket etmek üzere bulunan, âmâde
PÂ-BE-RİKÂB Hareket etmek üzere olan
PÂ-BESTE f Ayağı bağlı Hareketsiz
PÂ-BUS f Ayak öpen
PÂ-BÜREHNE f Yalın ayak
PÂ-CÂME f Şalvar, don, çakşır Pijama
PAÇAN f Saçan, saçıcı
PAÇAVRE f Paçavra, kirli bez
PA-ÇE f Küçük ayak Pantolon, şalvar gibi şeylerin dizden aşağı olan kısmı Paça * Koyun, keçi ve sığır ayağı * Koyun, keçi ve sığır ayağından yapılan yemek
PAÇEK f Tezek, mayıs
PAÇENG f Küçük pencere * Baca, menfez delik
PA-ÇİLE f Karda yürüyüp yol açmak gayesiyle ayağa giyilen bir çeşit ayakkabı
PAD f Saklayan, hıfzeden * Büyük, ulu * Bekleyen, muhafaza eden, koruyan
PA-DAM f (Ayaktan yakalayan) Kuş tuzağı
PADAŞ (C: Padaşân) f Mükâfat, ecr * Yoldaş Yol arkadaşı
PADAŞÂN (Padaş C) f Arkadaşlar, ayakdaşlar * Mükâfatlar
PADAV f Kocakarı
PADE f Eşek ve sığır sürüsü * Çoban sopası * Yayla
PADERGİL (Pâ-der-gil) f Ayağı çamurda * Mc: Davranamaz * Sıkıntıda
PADERHAVA (Pâ-der-hava) f Ayağı havada * Mc: Temelsiz, çürük
PADERİKAL (Pâ-der-ikal) f Ayağı köstekli, ayağı bağlı, hareketsiz
PADERPA (Pâ-der-pâ) : f Ayak ayağa Yanyana
PA-DEŞ f Mükâfat
PADGÂNE f Yüksek dam * Kapı içinde olan pencere
PADİŞAH (Pâdşâh) f Büyük hükümdar, sultan Cihan sahibi Zararı def´ eden, ıslah eden, muslih
PADİŞAH-I SÂNİ İkinci padişah
PADİŞAHÎ f Padişahla ilgili, padişaha ait
PADZEHR f Panzehir
PAFERSUD (Pâ-fersud) f Ayağı incinmiş, aşınmış olan
PAGANDE f Atılmış pamuk * Atılmış pamuktan yapma yumak
PAGUŞ f Suya dalma
PA-HAST f Ayak altında kalmış, çiğnenmiş olan
PAJEH f İnleme, inilti
PAJİR f Panzehir
PAK f Temiz, saf, katıksız Hep, tamam, mübarek, kudsi
PAKAN (Pâk C) f Temizler, pâklar * Mc: Veliler, evliya
PAKÂR f Tahsildar
PAKÂRÎ f Tahsildarlık
PAK-BAZ (C: Pâk-bâzân) f Temiz oynayan * Mc: Sadakatli âşık
PAKDAMEN f Eteği temiz * Mc: Namuslu
PAK-DAMENÎ f "Eteği temiz oluş" * Mc: Namusluluk
PAKEND f Yakut * şarap, bâde
PAKİ f Temizlik, paklık * Ustura
PAKİZE f Temiz, pak Lekesiz Hâlis, saf, katıksız
PAK-MEŞREB Gidişi, yaratılışı temiz İyi huylu olan
PAKT Fr Akid, sözleşme, andlaşma Siyasi anlaşma
PA-KUB f Çengi
PAK-ZAD f Temiz asıllı Aslı temiz olan
PALA Ağzı enli, ortasına doğru daha genişliyerek ucuna doğru daralmaya başlayan kalın, kısa ve ağır kılıç
PALA f Yedek at * Asılmış, asılı * Süzgeç
PALAD (Pâlâde) f Yedek at
PALADE f Kötü söyleyen, ayıp arayan
PALAHENG f Yular, dizgin * Av veya suçlu bağlanacak kement * Kemer * Tazı boynuna geçirilen ağaç halka
PALAMAR Büyük gemileri karaya bağlamak yahut demir gomneye bedel lengere rabtetmek için kullanılan halat * Büyük halat (OTDS) * Vaktiyle muharebelerde silâh olarak kullanılan ve yük kaldırmak için kullanılan sırıklar (Sanat Ansiklopedisi)
PALAN f Palan, semer, eğer
PALAN-DUZ f Semerci, palancı Semer diken
PALANÎ f Semerci
PALAR f Çatı direği
PALAS PANDIRAS Hemen, birden bire, hazırlıksız, habersiz
PALAVAN (Pâlâven) f Süzgeç, helvacı süzgeci
PALAVRA (İspanyolca) Mübalâğalı söz, yalan söylenen söz
PALAY f (Bak: Pala)
PALDÜM f Hayvanın semerinin ileri geri kaymaması için arka ayaklarının kaba etleri üzerinden geçirilen kayış
PALENG f Postal Çarık
PALENG-İ FERSUDE Eski çarık
PALİDE f Süzülmüş, durulmuş * Ziyade olmuş, büyümüş
PALİKANE f Büyük han kapılarının ortasındaki küçük kapı
PALİKARYA Mc: Kabadayı, yiğit, cesur * Rum gençleri
PALUDE f Süzülmüş, saf hâle getirilmiş
PALUŞ f Karışık
PALVANE f Dağ kırlangıcı
PALVAYE f Dağ kırlangıcı
PA-MAL f Ayak altında kalmış, çiğnenmiş,
PA-MAL-İ ADÜV Düşmanların ayakları altında çiğnenmiş
PAN Yun "Bütün, karşı" mânasına kelimenin başına getirilerek kullanılır Meselâ: Panzehir $ : Zehire karşı ilâç
PANAYIR Yun Yılda bir - iki defa muayyen bir yerde kurulan ve bir müddet devam eden büyük pazar
PA-NİHADE f Ayak koymuş, ayak basmış Gelmiş, ulaşmış, vâsıl olmuş * Doğmuş, tevellüd etmiş
PAN-İSLAMİZM Bütün müslümanların birleşmesi siyaseti İttihad-ı İslâm İslâm birliği siyaseti
PANDOMİMA Yun Vahşi ve gürültülü karışıklık, anarşi * Sessiz tiyatro oyunu
PANDOMİMA KOPMAK Karışıklık çıkmak * Seyircileri eğlendiren kavga çıkmak
PANO Fr Üzerine ilân, tablo, vs asmaya yarayan levha
PANZDE(H) f Onbeş
PANZEHİR Zehire karşı ilâç
PAPA İtl (Baba kelimesinden) Roma Katolik kilisesinin ruhâni reisi
PAPAĞAN İtl İnsan konuşmasını taklid edebilen bir kuş
PAPEZ f İnişi ve yokuşu olan yer
PAPURE f İki çift öküz koşulan ağır bir cins saban
PA-PUŞ f Ayak örten Ayakkabı, pabuç
PAR f Geçen yıl, bıldır * Para
PARAFE Fr Kısa imza, işâret
PARAGRAF Yun Düz yazıda bölümlerden herbiri
PARALEL Yun Müvazi * Geo: Bütün noktaları birbirinden aynı uzaklıkta olan çizgi veya hat, düzlük, satıh
PARANTEZ Yun Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna konulan işaret
PARAV f Kocakarı, acûze
PARAVAN(A) İtl Eskiden haremle selâmlığı ayıran ve şimdi de ilk bakışta görülmesi caiz olmıyan yerleri örten perdeler * Daha ziyade kapıların dışına veya içine konan, katlanır, taşınır tenteneli perde * Gizleme vasıtası
PARAZİT Yun Radyo gibi ses veya elektrik âletlerinin zırıltı ve gürültü çıkarması * Başka bir hayvan veya nebatın üzerinde onun zararına yaşayan canlı Asalak Tufeylî
PARÇE f Ufak şey, küçük nesne, parça
PARDUZ f Eskici, yamacı
PARE f Cüz, parça Kesinti * Para Kuruşun kırkta biri * Kur´an-ı Kerim´in otuz kısmından bir kısmı, bir cüz´ü * Sayı, bölük * "Parça" mânâsına gelir ve birleşik kelimeler yapılır Meselâ: Meh-pâre $ : Ay parçası * Güzel Yek-pâre $ : Tek parça, bir parça
PARE-DUZ f Eskici, yamacı
PA-RENC f Ayak teri Ücret
PARE-PARE f Parça parça
PARGÎ f Mutfak ve banyo sularının toplandığı çukur * Orospuluk
PARİN (Pârine) f Geçen yılki, geçen sene olan, bıldırki
PARİR f Dayak, destek, direk
PARLAMENTO İng Millet meclisi Milletvekillerinden meydana gelen meclis ve senatonun tamamı
PARS f Dine bağlı kimse * Nâmuslu, iffetli, temiz ve doğru insan * Fars milleti, İran kavmi
PARSAL f Geçen yıl, bıldır
PARSE f Dilencilik
PARSEL Fr Bir maksatla ayrılarak sınırlandırılmış arazi parçası
PARSENG f Teraziyi denkleştirmek için kefesine konulan şey
PARTİZAN Fr Kendi partisine aşırı düşkün olup başkasına hak tanımak istemeyen kimse
PARU (Pârub) f Kocakarı, acûze
PARULE f Şakacı, lâtifeci * Yonga * Hayırsız ve işe yaramaz kişi
PARYAB f Irmak ve çay suyu ile sulanan ekin

Alıntı Yaparak Cevapla