Prof. Dr. Sinsi
|
Anne Babalar İçin Farklı Bir Bakıs Açısı-Dogan Cuceloglu
Bir gun seminere baslamadan once kisa boylu guler yuzlu birisi geldi, Hocam elinizi opmek istiyorum, dedi
Ben el opturmekten pek hoslanmadigim icin, yanaktan opuselim, dedim, opustuk Aramizda soyle bir konusma yer aldi:
- Hayrola, neden elimi opmek istedin?
- Hocam, uc yil once sizin bir seminerinizi katildim Hayatim degisti O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve
size tesekkur etmek istiyorum; onun icin elinizi opmek istedim
- Ne oldu, nasil oldu?
- Uc yil once sirketimizin organize ettigi iki gunluk bir seminerde bizimle beraberdiniz O seminerin bitisine dogru dediniz ki,
“Bir insanin anavatani cocuklugudur Cocuklugunu doya doya yasayamamis bir insanin mutlu olmasi cok zordur
Bir annenin, bir babanin en onemli gorevi, cocuklarinin cocuklugunu doya doya yasamasina olanaklar yaratmaktir ”
Bir sure sustu, bir sey hatirlamak ister gibi dusundu, sonra konusmaya devam etti:
- Hatta daha da ilerisi icin soylediniz; dediniz ki, “Bir ulusun en onemli gorevi cocuklarinin cocuklugunu doya doya
yasamasina olanaklar yaratmaktir ” Ben bir baba olarak sizi duydugum zaman kendi kendime dusundum:
Ben bir baba olarak cocugumun cocuklugunu doya doya yasamasina firsatlar yaratiyor muyum?
Boyle bir sorunun o zamana kadar hic aklima gelmedigini fark ettim Ben ne yapiyorum, diye dusundum
Benim yaptigim sanirim bircok babanin yaptiginin aynisiydi Dokuz yasindaki oglum ben isten eve gelince beni gormemeye,
benden kacmaya calisiyordu Neden kacmaya calisiyordu, biliyor musunuz, Hocam?
- Hayir, neden?
- Cunku onu gorunce hemen su soruyu soruyordum “Oglum bugun odevini yaptin mi?” Tuhaf tuhaf bakiyor, gozunu kaciriyor,
daha da sIkistirinca, hayir anlamina gelen, “cik” sesini cikariyordu Kiziyordum, soyleniyordum, “Niye yapmiyorsun odevini!” diyordum
Aramizda surekli tartismalar, surtusmeler olusuyordu Tabii bunun sonucunda butun aile huzursuz oluyordu
Burada biraz sustu, soluklandi Sanki hatirlamak istemedigi anilar vardi; onlarin ustesinden gelmeye calisiyordu
Sonra konusmaya devam etti:
- Ben sizin seminerinizden ciktiktan sonra dusunmeye basladim “Ben ne bicim babayim,” diye kendime sordum
Seminer icin geldigim Istanbuldan calisma yerim olan Kayseriye gidinceye kadar dusundum; otobuste butun gece dusundum ve
sonra kendi kendime dedim ki, esimle konusayim, biz birlikte bir karar alalim Diyelim ki bu cocuk isterse bes yil sinifta kalsin,
ama doya doya cocuklugunu yasasin
- Radikal bir karar!
- Evet, ucta bir karar, ama bu karar icime cok iyi geldi, Hocam Gerginligim, uzuntum gitti, icim rahat etti
Ben eve gelince esime dedim ki, hadi gel otur, konusalim Yemekten sonra oturduk konustuk,
cocuklar yatti biz konusmaya devam ettik Seminerde anlatilanlari aktardim,
boyle boyle boyle diye izah ettim ona ve en nihayet dedim ki, ya benim gonlumden ne geciyor sana soyleyeyim
Bizim oglumuz var ya bizim oglumuz, o isterse bes yil sinifta kalsin, ama cocuklugunu yasasin! Simdiye kadar onun cocuklugunu yasamasiyla ilgili pek bir caba gostermedik, bir bilinc gostermedik, oluruna biraktik Gel simdi degistirelim bunu
- Esiniz ne dedi?
- Hocam biliyor musun ne oldu?
- Ne oldu?
- Karim hayretle bana bakti ve dedi ki, “Bu ne bicim seminer be! Kim bu adam? Oyle sey mi olur; yok bizim ki cocuklugunu
yasayacakmis! Bizim cocuk cocuklugunu yasarken oburkuler siniflarini gececek ilerleyecek! Oyle sey olmaz ”
- Anliyorum; anne olarak cocugunun geride kalmasini istemiyor, kaygilaniyor!
- Fakat hocam ben pes etmedim, birakmadim, mucadeleye devam ettim Her gun, her aksam gece yarilarina kadar
karimla konustum Uc gecenin sonunda bana, peki ne halin varsa gor, dedi
- Pes etti, yani Peki, sen ne yaptin?
- Iste onu dedigi gunun sabahi esofmanimi, ayakkabimi soyle kapinin yanina biraktim ise gittim; isten donunce
oglumun gozune baktim ve dedim ki, oglum bugun doya doya oynadin mi? Bana hayretle bakti ve
“Hayir!” anlamina gelen “cikk” dedi O zaman, hadi gel beraber asagiya inecegiz, oynayacagiz, dedim
Esofmanimi giydim, ayakkabimi giydim, onunla beraber sokaga ciktik
Pencereden arkadaslari bakiyorlarmis, onlar da sokaga ciktilar; birlikte sokakta oyun oynadik
Aksam saat altidan sekiz bucuga kadar sokaktaydik Eve gelince toz toprak icindeyiz,
beraber banyoya girdik, dus yaptik Havluyla kuruladim, cok mutluyduk ve o gunden sonra isten donunce
her gun onunla oynamaya basladim Her gun, her gun, her gun oynadim
Yedi gun sekiz gun sonraydi galiba, bir gun banyodan cikarken onu kuruluyorum havluyla, kolumu tuttu,
bana dondu ve dedi ki, baba ya, ben seni cok seviyorum Hocam nefesim durdu, gozum yasardi,
konusamadim Cunku farkina vardim ki, simdiye kadar sevdigini hic soylememisti
Dusundum, simdiye kadar hic soylemediginin farkinda degildim; belki omur boyu soylemeyecekti
“Ne buyuk tehlike!” diye dusundum
Omur boyu onun bana bu cumleyi soylemediginin farkinda olmayacaktim
- Demek farkina vardin, seni kutlarim Senin farkina vardigin bu durum bircok anne ve babanin
farkinda olmadigi gizil, ortuk ama onemli bir tehlike!
- Icimde bir sukur duygusu, havluyla cocugumu kuruladim ve giydirdim ve artik her gun
oyun oynamaya devam ettik Zaman gecti, iki hafta sonra okul, ogretmen veli bulusmasi icin
okula davet etti Daha onceki veli bulusmalarinda ogretmen,
“Sizin oglunuz akilli bir cocuk, ama odevleri kargacik burgacik yaziyor, dikkat etmiyor
Sinifta arkadaslarini rahatsiz ediyor, onlari itiyor kakiyor, lutfen onunla konusun
Odevlerine ilgi gosterin, sinifta arkadaslarini rahatsiz etmesin Odevlerini dogru durust yapsin,” demisti
O nedenle ogretmen bulusmasina gitmekten cekiniyordum Bu davet gelince ben esime dedim ki,
hadi okuldaki bulusmaya beraber gidelim!
Yok, dedi, sen tek basina gideceksin, ben gelmeyecegim
- Esiniz gelmek istemedi!
- Hayir istemedi Ya beraber gidelim, diye israr ettim hayir hayir sen yalniz gideceksin dedi
Ben yalniz gittim ve diger veliler geldikce sira bende oldugu halde siranin arkasina gectim,
siranin arkasina gectim ki baska kimse olmadan ogretmenle konusayim, diye
Mahcup olacagimi dusunuyordum Her seyin daha kotuye gittigini dusunuyordum
En nihayet butun veliler ogretmenle konusmalarini bitirip gittiler Sira bende!
Ogretmenin karsisina gectim, bana bakti gulumsedi,
"siz ne yaptiniz bu cocuga" dedi
Hic cevap vermedim, onume baktim Lutfen soyleyin ne yaptiniz bu cocuga, dedi
“Cok mu kotu hocam?” diye sordum
Gulumsedi, hayir, kotu degil, dedi “Artik sinifta arkadaslarini hic rahatsiz etmiyor, odevleri iyilesti,
tam istedigim ogrenci oldu Ne yaptiniz bu cocuga siz?”
- Herhalde bir baba olarak cok mutlu oldunuz?
- Hocam biliyor musunuz ogretmenin karsisinda aglamaya basladim Inanamiyordum kulagima,
icimden, vay evladim, biz sana ne yaptik simdiye kadar, duygusu vardi
Eve geldim, karim yuzume bakti, gozlerim aglamaktan kipkirmizi
“O kadar mi kotu?” diye sordu
Ona da cevap veremedim Hocam, ona da cevap veremedim! Agladim Daha sonra anlattim
Hocam onun icin sizin elinizi opmek istedim, tesekkur ediyorum
Benim oglumun ve onun kucugu kizimin hayatini kurtardiniz
Ailemin mutlulugu kurtuldu Hakikaten bir insanin anavatani cocukluguymus
Anavatani mutlu olan bir cocuk calismasini,
okulunu her seyini butun gucuyle yapar ve orada basarili olurmus
“Gel seni yeniden kucaklayayim!” dedim Kucaklastik
“Cocuklar gulsun diye!” yasayalim Cunku insanin anavatani cocuklugudur
Cocuklar gulerek, oynayarak buyurse, sonunda buyukler guler
Buyukler mutlu olup gulumseyince tum ulke, tum insanlik guler
Cocuklarin gulmesine hizmet veren herkese selam olsun!
Dogan CUCELOGLU

|