Prof. Dr. Sinsi
|
Yeryüzündeki Diller Ve Kelime Alışverişleri Makale
Yeryüzündeki Diller ve Kelime Alışverişleri Makale
Yeryüzünde konuşulan diller konusunda kaynaklarda farklı sayılar verilmektedir 1997 yılında UNESCO tarafından yapılan bir araştırmada, dünyada konuşulan 10 000 dil olduğu tespit edilmiştir Bu dillerin yaklaşık 2 000 kadarının yazılı şeklinin olduğu bilinmektedir Toplam 52 ülkede resmî dil olarak 1,7 milyar kişi tarafından konuşulan İngilizce ilk sırada yer almaktadır Diğer diller şöyle sıralanmıştır: Çince 1,5 milyar, Hintçe 418 milyon, İspanyolca 372 milyon, Arapça 255 milyon, Rusça 254 milyon, Portekizce 218 milyon, Fransızca 124 milyon, Almanca 121 milyon, Türkçe 120 milyon
George Weber'in "Dünyanın En Tesirli On Dili" adlı makalesinde; İngilizcenin 115, Fransızcanın 35, Arapçanın 24, İspanyolcanın 20, Rusçanın 16, Türkçenin ve lehçelerinin 12, Almancanın 9, Portekizcenin 5, Hintçe ve Urducanın 2, Bengalcenin 1, Japoncanın 1 ülkede konuşulduğu bilgisine yer verilmiş ve diller, anadili olarak konuşan insan sayısına göre şöyle sıralanmıştır:
Çince 1,2 milyar
İngilizce 330 milyon
İspanyolca 300 milyon
Hintçe-Urduca 250 milyon
Arapça 250 milyon
Türkçe 200 milyon
Bengalce 185 milyon
Portekizce 160 milyon
Rusça 125 milyon
Japonca 125 milyon
Almanca 100 milyon
Pencabi 90 milyon
Fransızca 75 milyon
Bir dili anadili olarak konuşanların çok olması, o dilin dünyada yaygın olarak kullanıldığını göstermez Yukarıda da belirtildiği gibi, Çince 1,2 milyar, İngilizce 330 milyon kişinin anadili olmasına rağmen, dünyada 1,5 milyar kişi Çince konuşurken 1,7 milyar kişi, İngilizce ile haberleşmektedir
Ülke sayısının dil sayısına göre bu kadar az -BM'ye üye 192 ülke vardır- olduğu göz önüne alınırsa, sadece bir dilin konuşulduğu bir ülke bulunamayacağı açıkça görülmektedir Hattâ yüzlerce dilin konuşulduğu ülkeler bile mevcuttur Dünyadaki diller haritasıyla bitki ve hayvanların biyoçeşitlilik haritasının karşılaştırıldığı bir araştırmada bitki ve hayvan çeşitliliğinin en fazla olduğu Amazon ve Yeni Gine gibi bölgelerde, dil sayısının daha çok olduğu tespit edilmiştir Başka bir araştırmaya göre de, hayvan türlerinin çeşitlilik gösterdiği, ormanların çok olduğu, tropik iklime sahip veya sıradağların bulunduğu bölgelerde dil çeşitliliği de artmaktadır Bu araştırmada son 500 yılda dillerin % 4,5'inin hayatiyetini kaybettiği ortaya konmuştur Aynı dönemde kuşların % 1,3'ünün, memelilerin %1,9'unun yok olduğunun ortaya konması, bitki ve hayvan çeşitliliğinin fazla olduğu bölgelerde dil çeşitliliğinin de fazla olduğu fikrini desteklemektedir
Pasifik adalarında yaşayan nüfus, dünya nüfusunun % 0,5'i olmasına rağmen, dünyadaki dillerin % 19'u bu bölgede konuşulmaktadır Sadece Papua Yeni Gine'de 3,5 milyon insan tarafından 850 dil konuşulmakta ve dillerin neredeyse yarısı; Endonezya'da 700, Hindistan ve Nijerya'da 400'er, Meksika'da 300, Kamerun ve Avustralya'da 250'şer, Brezilya'da 230, Zaire'de 200 farklı dil veya lehçe olmak üzere dokuz ülkede konuşulmaktadır
Konuşan sayısı bakımından ilk yüze giren diller, dünya nüfusunun % 95'i, geri kalan binlerce dil ise % 5'i tarafından konuşulmaktadır 250 dil, 1 milyondan fazla kişi tarafından konuşulmakla birlikte dillerin % 90'ının konuşanı 100 000 kişiden azdır Bunun yanı sıra 250 dil, sadece 2 500, 357 dil sadece 50'şer, 46 dil ise sadece 1'er kişinin anadilidir Kaynaklarda dillerin % 20'sinin şu anda 5 ilâ 20 kişi tarafından konuşulduğu için ölü durumda olduğu bilgisi yer almaktadır
Dil sayısının bu kadar çok olmasının yanı sıra birbirinden çok uzak coğrafyalarda yaşamış olmalarına rağmen, aynı seslerden, aynı harflerden müteşekkil kelimelerin birçok dilde aynı varlığı karşılaması, bütün insanların aynı ana-babanın çocukları olduğunun ispatı gibidir Bunu Richard Fester'in 200 dili karşılaştırarak yaptığı bir araştırmadan elde ettiği neticelerle misâllendirebiliriz Almanya'da "Ren", Fransa'da "Rhone, Garonne, Roanne", İtalya'da "Reno", Norveç'te "Rena" isimli nehirler olduğu gibi, Amerika'da Washington yakınlarındaki bir nehir de Kızılderililer tarafından "Raanoke" şeklinde adlandırılmıştır "Akmak, çağıldamak" fiilleri, Amerika'daki Mepucha yerlilerinin dilinde "rinun", Almancada "rinnen", Hindistan'da "rina", Tibet'te "ran", Japonya'da "ryu", Afrika'da "baharini" kelimeleriyle karşılanmaktadır Ayrıca İskoçya'da "cwen" kelimesi "genç kadın", Farsçada "civan" "yakışıklı genç" mânâsında kullanılırken Kuzey Germenlerde "Kwin" İngilizcede "guenn", Ortaçağ Almanya'sında "kwenne", Grekçede "gvne", Baskçada "gune", Norveç dilinde "guna", Peru'da İnkalarda "guna", Avustralya yerlileri olan Aborijinlerin dilinde "guna" kelimeleri "kadın" mânâsında kullanılmaktadır
Gerek yazı, gerekse konuşma dili olsun, yeryüzündeki dil zenginliğinin her geçen gün azalmasında, teknolojik yönden gelişmiş ve güçlü ekonomiye sahip ülkelerin kendi kültürlerini diğer ülkelere çeşitli vasıtalarla ihraç etmeleri mühim rol oynamaktadır Bunun yanı sıra sanayileşememiş ülke vatandaşlarının kendi ülke ve dillerinde bir gelecek görmedikleri için, gelişmiş ülkelerin dillerini tercih etmelerinin rolü de inkâr edilemez Bu durumda da kullanılmadığı ve yeni nesillere öğretilmediği için dillerin ölümü gerçekleşmektedir Zaten bir dilin gelecekte yaşayıp yaşamayacağını anlamak için genç nesiller ve küçük yaştakiler tarafından konuşulup konuşulmadığına bakmak gerekir Yoksa konuşan sayısının çok olması, o dilin gelecekte de varlığını sürdüreceği mânâsına gelmez Araştırmalara göre önümüzdeki 100 yıl boyunca her iki haftada bir dilin öleceği ve dillerin % 30 ilâ 50'sinin bu yüzyıl sonunda yok olacağı varsayılmaktadır
Diller ve kelime hazineleri
Dillerin kelime hazineleri de birbirinden farklıdır Yüz binlerce kelimesi olan dil bulunduğu gibi, birkaç bin kelimeli diller de mevcuttur Aslında bir dil, kelime hazinesi bakımından ne kadar zengin olursa olsun, kişilerin günlük hayatta, konuşmada kullandıkları kelimelerin sayısı sadece binlerle ifade edilmektedir Bu konuda "Verlee adlı bilim adamı, sıradan kimselerin 2 000'den biraz fazla, eğitimli kişilerin ise en çok 4 000 – 5 000 dolayında kelime kullandığını ileri sürer  Kimi bilginler, sıklık sayımlarıyla elde edilen cetvelde ilk sırayı alan 1 000 kelimeyle normal metinlerin % 80'inden fazlasının anlaşılabildiğini kaydederler " Sıklık sayımlarından ulaşılan neticelere göre en sık kullanılan ilk 1000 kelime konuşma dilindeki kelimelerin % 85'ini oluşturmaktadır En sık kullanılan 2 bin kelime, konuşma dilinin % 8–10'luk bölümünü oluştururken daha sonraki her bin kelime de % 2'lik bölümünü oluşturmaktadır Böylelikle en sık kullanılan ilk 4 000 kelimenin günlük konuşma dilindeki kelimelerin % 95'ini oluşturduğu görülmüştür
|