Yalnız Mesajı Göster

Padova’Da Bir Matematik Öğretmeni Galileo Galilei, Kopernik’İn Yeni Dünya Sistemini Kanıtlamak İstiy

Eski 10-24-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Padova’Da Bir Matematik Öğretmeni Galileo Galilei, Kopernik’İn Yeni Dünya Sistemini Kanıtlamak İstiy




VIII
SEKİZ YILLIK SUSKUNLUKTAN SONRA, KENDİ DE BİR MATEMATİKÇİ OLAN
YENİ PAPANIN TAHTA ÇIKMASIYLA YÜREKLENEN GALİLEO
YASAK KONULARDAKİ ARAŞTIRMALARINA YENİDEN BAŞLAR
GÜNEŞTEKİ LEKELER
Gerçek torbada gizli
Dil ağızda kilitli
Sekiz yıl suskunluktan kelli
Bir gün canına yetti
Dile getirdi gerçeği
GALİLEO’NUN FLORANSA’DAKİ EVİ

(Galileo’nun öğrencileri -Federzoni Küçük Keşiş, artık bir delikanlı olan Andrea Sarti- yapılacak deneyi izlemek üzere toplanmışlardır Galileo ayakta, elinde bir kitap Virginia ile Bayan Sarti çeyiz için dikiş dikmektedirler)
VİRGİNİA : Güzel şey çeyiz hazırlamak Büyük masada konuk ağırlamak için bu örtü Gözümü dört açmalıyım, pek titiz anası Babamın kitaplarını da gözü hiç tutmuyor
Bn SARTİ : Yıllarıdır tek kitap yazmadı adamcağız
VİRGİNİA : Bana öyle geliyor ki, anladı yanıldığını Roma’dayken çok büyük bir din adamı gökbilimi anlattı bana Evreni fazla geniş tutmuşlar, fizikçiler
ANDREA : (Kara tahtaya gündemi yazar) Perşembe Yüzen cisimler (Gereçleri hazırlar Öteki kitap okumaktadır)
Bn SARTİ : Virginia, şu evlilik işini bir konuşalım seninle Daha çocuk sayılırsın, anan da yok Baban desen buz parçalarının suda yüzdürüp duruyor Böyle ciddi bir işe gözü kapalı girmek olmaz Üniversiteye gidip doğru dürüst bir yıldız falına baktırsan diyorum Ne gülüyorsun?
VİRGİNİA : Gittim bile
Bn SARTİ : (Çok meraklı) Eee Ne dediler?
VİRGİNİA : Üç ay tetikte olmalıymışım, çünkü güneş oğlak burcuna giriyormuş Ama sonrası iyiymiş, bulutlar dağılacak, her şey yoluna girecekmiş Oğlak burcundan olduğum için, Jüpiter’i gözden kaçırmamak koşuluyla istediğim yolculuğa çıkarabilirmişim
Bn SARTİ : Peki, ya Ludovico?
VİRGİNİA : O Aslan burcu (Susar, sonra) Sevişmeye düşkün olurlarmış (Sessizlik Kapıya vurulur Virginia bakmaya gider Bu arada Andrea deneyle ilgili gereçleri sıralamıştır)
ANDREA : Buz, su dolu leğen, demir iğne, Aristo Her şey hazır
VİRGİNİA : Rektör Bay Goffone babama bir kitap getirmiş (Kitabı Federzoni’ye verir)
GALİLEO : Neymiş?
FEDERZONİ : Bilmem (Heceler) “De moculis in sole”
ANDREA : Güneşteki lekeler Aynı konuda bir kitap daha (Federzoni, sinirli, kitabı Andrea’ya verir) Bakın ne yazmışlar: “Çağımızın en yetkili fizik bilgini Galileo Galilei’ye” (Galileo gene kitabına dalmıştır)
ANDREA : Holandalı Fabricius’un güneş lekeleri üstüne yazdıklarını okudum Lekeler, diyor, güneşle dünya arasından geçen yıldız kümeleridir
K KEŞİŞ : Pek inandırıcı değil, değil mi Bay Galilei? (Galileo cevap vermez)
ANDREA : Paris’te, Prag’da da, güneşin sisleridir, deniyor
FEDERZONİ : Hııım
ANDREA : Federzoni inanmıyor Kuşkuyla karşılıyor bunu
FEDERZONİ : Karıştırmayın beni bu işlere Ben mercek ustasıyım Merceklerinizi yontar parlatırım, siz onlarla gökyüzüne bakarsınız, gördüğünüz de leke değil, “maculis”tir Ben nasıl kuşku duyayım? Okuyamıyorum ki kitapları Latince hepsi (Elindeki tartıyla öfkeli el, kol hareketleri yaparak konuşmuştur Kefelerden biri yere düşer Galileo hiç ses çıkarmadan gider, kaldırır yarden)
K KEŞİŞ : Kuşku bir çeşit mutluluk veriyor insana, neden acaba?
ANDREA : Lekeleri biz neden incelemiyoruz, Bay Galilei?
GALİLEO : Yüzen cisimleri inceliyoruz da ondan
ANDREA : Anamda bir sepet dolusu mektup birikti Bütün Avrupa bu konuda ne düşündüğünüzü bilmek istiyor Öylesine yayıldı ki, ününüz, susamazsınız artık
GALİLEO : Vatikan, ünümün yayılmasına, sustuğum için izin veriyor
FEDERZONİ : Ama artık susup göz yumamazsınız, olmaz
GALİLEO : Kuzu budu gibi ateşte kızartılmaya da göz yumamam
ANDREA : Yani, güneş lekeleri de o işle mi ilgili, diyorsunuz?
GALİLEO : Bir öykü anlatayım size Zorbalık döneminde, bir gün Giritli Filozof Keunos’un evine bir gizli görevli çıkagelir Girit’e egemen olanların ona verdiği bir belgeyi gösterir Bu belgede ayak bastığı her yerin ona ait sayılacağı, dilediği her yemeğin ona sunulacağı, karşılaştığı herkesin ona hizmet etmek zorunda olduğu yazılıdır Görevli oturur, yiyecek ister, yıkanır, yatar ve yüzü duvara dönük olarak şunu sorar: “Bana hizmet edecek misin?” Keunos adamın üstünü örter, sinekleri kovar, başucumda uyumasını bekler ve yedi yıl boyunca, o gün yaptığı gibi, adamın her dilediğini yerine getirir Yalnız bir tek kelime konuşmamaya özen gösterir Yedi yıl sonra, bir gün bunca buyruk, uyku ve yemekten şişmanlayan görevli ölür Keunos onu eski bir örtüye sarıp dışarıya sürükler, çarşaflarını yıkar, evi baştan başa temizler, derin bir nefes aldıktan sonra “Hayır,” diye yanıt verir
ANDREA : İyi ya, biz gene buz parçalarına bakalım, bunlardan size zarar gelmez
GALİLEO : Doğru Savımız nedir, Andrea?
ANDREA : Bir cismin suda yüzebilirliği, cizmin biçimine değil, sudan hafif ya da ağır olmasına bağlıdır, diyoruz Sudan hafif olan her şey yüzer, daha ağır olan her şey batar
GALİLEO : Aristo ne diyor?
K KEŞİŞ : (Kitaptan okur) “Diskus latus”
GALİLEO : Bırak şu Latinceyi Dilimize çevir şunu yahu!
K KEŞİŞ : Geniş yassı bir buz tabakası suda yüzer, buna karşılık, demir bir iğne dibe batar
GALİLEO : Buz niye batmıyor, Aristo’ya göre?
K KEŞİŞ : Geniş ve yassı olduğundan, suyu yaramadığından
GALİLEO : Peki (Bir buz parçası alıp leğene koyar)
Şimdi buzu leğenin dibine doğru bastırıyorum Elimi çekiyorum, ne oluyor?
K KEŞİŞ : Gene suyun üstüne çıkıyor
GALİLEO : Doğru Hani yaramıyordu Demek ki yukarı çıkarken suyu yarabiliyor, öyle mi, Fulgenzio!
K KEŞİŞ : Nasıl oluyor da yüzüyor, peki? Sudan daha ağır değil mi buz?
ANDREA : Sudan daha hafif olması gerekir ki, yüzebilsin
GALİLEO : Hah!
ANDREA : Aynı biçimde demir iğne yüzmez Sudan hafif olan her şey yüzer, ağır olan her şey batar İşte kanıtlandı
GALİLEO : Andrea, Özenli düşünmeyi öğrenmelisin Ver bana iğneyi Bir parça kağıt Demir, sudan ağır mı?
ANDREA : Evet (Galileo iğneyi kâğıt parçasının üstüne yerleştirip suyun üstünde yüzdürür Sessizlik)
GALİLEO : Ne oluyor?
FEDERZONİ : İğne yüzüyor! Hey gidi koca Aristo! Dediğin doğru mu, değil mi, denemek bugüne kadar kimsenin aklına gelmemiş (Gülerler)
VİRGİNİA : Ne oldu?
Bn SARTİ : Ne zaman böyle gülseler yüreğim ağzıma gelir Gene ne dolaplar çeviriyorlar acaba diye düşünürüm
GALİLEO : Bilimin bunca yoksul olmasının nedeni, kendini çok zengin sanmasıdır Bilimin amacı kapılarını sonsuz bilgiye açmak değil, sonsuz yanlışa bir sınır koyabilmektir Alın notlarınızı (Ludovico Marsilli girer Yol kılığındadır Arkasından eşyalarını taşıyan bir uşak Virginia koşar, boynuna sarılır)
VİRGİNİA : Geleceğini niçin yazmadın?
LUDOVİCO : Bucciole’deki bağlarımıza bakmaya gelmiştim, sana uğramadan edemedim
GALİLEO : (Gözlerini kısarak bakar) Kim o?
VİRGİNİA : Ludovico
K KEŞİŞ : Göremiyor musunuz, Bay Galilei?
GALİLEO : Ha evet, Ludovico (Karşılamaya gider) Atlar ne alemde?
LUDOVİCO : Atlar iyi, efendim
GALİLEO : Sarti, kutlamalıyız bu günü O Sicilya şarabından bir testi getirin bakalım, eskisinden (Bayan Sarti Andrea’yla çıkar)
LUDOVİCO : (Virginia’ya) Solgun görünüyorsun Köy havası sana iyi gelecek Annem eylülde bekliyor artık
VİRGİNİA : Dur bir dakika Sana gelinliğimi göstereyim (Koşarak çıkar)
GALİLEO : Otursana
LUDOVİCO : Üniversitedeki derslerinizi bini aşkın öğrenci izliyormuş, efendim Ne üstüne çalışıyorsunuz bu ara?
GALİLEO : Hep aynı şeyler Roma üzerinden mi geldin?
LUDOVİCO : Evet Unutmadan söyleyeyim Güneş lekeleri konusunda Hollandalıların kopardıkları yaygaraya karşılık takındığınız ölçülü tutumdan ötürü annem sizi kutluyor
GALİLEO : (Soğuk) Sağ olsun (Sarti ve Andrea girerler Ellerinde bardaklarla bir testi şarap vardır Masanın çevresine otururlar)
LUDOVİCO : Romalılar Şubat ayı boyunca konuşacak yeni bir konu buldular Peter Clavius, güneş lekeleri yüzünden bu “güneşin çevresinde dönen dünya şamatası” gene alevlenecek diye kaygılanıyor
ANDREA : Hiç kaygılanmasın
GALİLEO : Benim işleyebileceğim yeni günahlardan başka bir söylenti yok mu Kutsal Roma’da?
LUDOVİCO : Papanın ölüm döşeğinde olduğunu duydunuz sanırım
K KEŞİŞ : Aman Tanrı’m
GALİLEO : Kim geçecek diyorlar yerine?
LUDOVİCO : Çoğunluk Barberini diyor
GALİLEO : Barberini
ANDREA : Bay Galilei Barberini’yi tanır
K KEŞİŞ : Kardinal Barberini Matematikçidir
FEDERZONİ : Papalık tahtında bir bilim adamı, ha? (Sessizlik)
GALİLEO : Demek Barberini gibi az buçuk matematik okumuşlar aranıyor artık: İşler düzeliyor desene Federzoni İki kere ikinin dört ettiğini korkmadan söyleyeceğimiz günü görebileceğiz demektir (Ludovico’ya) Ben bu şarabı çok severim, Ludovico Sen nasıl buldun?
LUDOVİCO : Güzel şarap
GALİLEO : Bağını bilirim, sarp, taşlı yamaçtadır, maviye çalar taneleri Bayılırım bu şaraba
LUDOVİCO : Evet, efendim
GALİLEO : Gölgeler vardır bu şarapta Handiyse tatlıdır içimi Ama “handiyse” Andrea, kaldır şunları: Buzu, iğneyi, leğeni Bedenimizin de hakkını vermeli Bedenin istediklerini zayıflık sayan korkaklara hiç katlanamam Bir şeyin tadını çıkarabilmek hünerdir, derim
K KEŞİŞ : Ne yapmayı tasarlıyorsunuz, efendim?
GALİLEO : “Güneşin çevresinde dönen dünya şamatası”nı başlatıyoruz gene
ANDREA : (Mırıldanarak)
Kutsal kitaba göre dönmüyor
Uzmanlar da bunu kanıtlıyor
Papa da yerinde dursun diyor
Ama gene de dünya dönüyor
(Andrea, Federzoni ve Küçük Keşiş deney masasına koşup üstünü boşaltırlar)
ANDREA : Bakarsın güneşin de döndüğünü görürüz Ne dersin Marsilli?
LUDOVİCO : Bu coşkunun nedenini anlamıyorum
Bn SARTİ : Gene o şeytan işine mi başlayacaksınız, Bay Galilei?
GALİLEO : Annenin seni buraya neden yolladığını anlıyorum Barberini tahta çıkıyor Bilgi bir tutku olacak, araştırmak keyiflerin en güzeli Clavius haklı, güneş lekeleri beni gerçekten ilgilendiriyor Söyle bakalım Ludovico, benim işimle, gökbilimle kızımın ne ilgisi var? Venüs gezegeninin evreleri kızımın kıçını etkilemez
Bn SARTİ : Bayağılaşmayın bu kadar Virginia’yı çağırıyorum
LUDOVİCO : (Bn Sarti’yi durdurur) Bizimki gibi ailelerde evlilik yalnız cinsel kaygılarla yapılmaz, Bay Galilei
GALİLEO : Sekiz yıldır evlenmekten alakoydular seni Uslu oturup oturmayacağımı sınamak için değil mi?
LUDOVİCO : Karım kilisede, ailemize ayrılan yerde oturacak
GALİLEO : Köylülerimizin kirayı ödeyip ödememesi gelin hanımın babasının dindarlığına mı bağlı?
LUDOVİCO : Bir bakıma öyle
GALİLEO : Andrea, Fulgenzio, bakır aynayla, perdeyi getirin Gözlerimizi korumak için güneşi perdeye yansıtacağız (Andrea’yla Küçük Keşiş söylenenleri getirirler)
LUDOVİCO : Roma’dayken bir bildiri imzalamıştınız Bu işlerle uğraşmayacağınıza söz vermiştiniz
GALİLEO : O, o zamandı! Gerici bir Papa’mız vardı o zaman!
Bn SARTİ : Vardı diyor! Papa Hazretleri ölmedi ki daha!
GALİLEO : Eli kulağında Sarti, eli kulağında
LUDOVİCO : Papa Hazretleri bu dünyadan göçse bile, yerine gelen, kim olursa olsun, bilim sevgisi ne denli büyük olursa olsun, ülkedeki önemli ailelerin ona göstereceği sevgiyi de kesinlikle kollamak zorunda kalacaktır
K KEŞİŞ : Tanrı dünyayı yarattı, Ludovico Tanrı insan aklını yarattı; Tanrı fiziğe izin verecektir
Bn SARTİ : Galileo, sana bir şey söyleyeceğim Oğlum “deney”lerle, bu “gözlem”lerle gözümün önünde günaha girdi, elimden bir şey gelmedi Baştakilere karşı çıktın, seni uyardılar Bir süre dayandın, ama iki ay önce, tavan arasında gizli gizli çalışırken yakaladım seni Peki bir şey demedim, hemen kiliseye gidip bir mum yaktım Baş başa kaldığımız zaman akıllı uslu konuşuyorsun, “tutacağım kendimi, tehlikeli olduğunu biliyorum,” diyorsun Sonra bir bakıyorum gene başlamışsın, eskisinden beter Senin gibi bir dinsizin yanından ayrılmıyorsam, cehennemde yanacaksam, o benim bileceğim iş Ama kızının mutluluğunu o koca ayaklarınla çiğnemeye hakkın yok, bunu bilesin
GALİLEO : (Canı sıkkın, homurdanarak) Teleskopu getirin
LUDOVİCO : (Dışarı seslenir) Giuseppe, eşyalarımı arabaya koy
Bn SARTİ : Kızcağız dayanamaz buna! Artık kendin söylerisin (Koşarak çıkar)
LUDOVİCO : Gene başlıyorsunuz anlaşılan Bay Galilei, annemle ben, yılın dokuz ayını Campagna’daki topraklarımızda geçiririz Jüpiter’in uyduları üzerine yazdıklarınız vız gelir bizim köylülere Başlarını kaşıyacak vakitleri yok Ama kutsal kiliseye dil uzatanlar cezasız kalırsa tedirgin olabilirler Hayvandan pek fark yoktur zavallıların Çiftliğe dert yanmaya geldiklerinde annem hep bir köpek kırbaçlatır gözlerinin önünde, düzeni, disiplini hatırlasınlar, çizmeden yukarı çıkmasınlar diye
GALİLEO : (Kaba) Delikanlı beni işimden alıkoyuyorsun (Ötekilere) Perde hazır mı?
ANDREA : Evet Geliyor musunuz?
GALİLEO : Disiplini sağlamak için siz yalnız köpekleri değil, başkalarını da kırbaçlatabilirsiniz, değil mi Marsilli?
LUDOVİCO : Korkunç zeki bir adamsınız Bay Galilei Yazık
K KEŞİŞ : (Hayretler içinde) Gözdağı veriyor size
GALİLEO : Sana da Irgatlarının aklını çelebiliriz Yeni şeyler düşünmelerini sağlayabiliriz Uşaklarının da, kahyalarının da
FEDERZONİ : Latince bilmezler ki
GALİLEO : Azınlık için Latince yazacağıma, çoğunluk anlasın diye halkın diliyle yazabilirim
LUDOVİCO : Tutkularınızın kölesi olmuşsunuz, her zaman da öyle kalacaksınız Benim adıma Virginia’dan özür dileyin Onu görmesem daha iyi olacak sanırım (Gider)
GALİLEO : Çeyizi emrinizdedir, ne zaman isterseniz
ANDREA : Bütün Marsilli’lere saygılar!
FEDERZONİ : Sarayları yıkılmasın diye, dünyaya durmasını emredenlerin hepsine saygılar!
ANDREA : Cenci’lere, Villani’lere de!
FEDERZONİ : Cervilli’lere!
ANDREA : Lecchi’lere!
FEDERZONİ : Pirleoni’lere de!
ANDREA : Halkı ezdiği için Papanın ayağını öpenlerin hepsine selam!
K KEŞİŞ : (Teleskopun başında) Yeni papa aydın biri olacak
GALİLEO : Şimdi güneşin üstündeki lekeleri araştırmaya başlıyoruz, bizi ilgilendirdiği için, her şeyi göze alarak yeni Papaya fazlaca bel bağlamadan
ANDREA : (Sözünü keserek) Fabricius’un Paris ve Prag’ın bütün görüşlerini çürüterek güneşin döndüğünü kanıtlayacağız
GALİLEO : Kanıtlayacağız değil, Andrea, kanıtlamaya çalışacağız Amacım, bugüne kadar bulduklarımın doğruluğunu kanıtlamak değil; amacım doğru olup olmadıklarını anlamak Her şeyi araştıracağız, her şeyi yeni baştan Koşar adımla değil, sümüklü böcek hızıyla Bugün bulduğumuzu yarın sileceğiz defterden, ancak bir kez daha bulursak aynı şeyi, o zaman yeniden yazacağız Bulmak istediğimizi bulursak, ona özel bir kuşkuyla bakacağız Şimdi güneşle ilgili gözlemlerimize dünyanın durduğunu kanıtlamak istiyormuş gibi başlayalım Yenik düşersek, bütün çabamız boşa giderse, yanıldığımızı kesin olarak görür, başka hiçbir çıkar yol bulamazsak ancak o zaman haklıymışız, dünya gerçekten dönüyormuş diyebiliriz (Göz kırpar) Ama, ondan sonra acımak yok, ha! Araştırmadan, incelemeden konuşanların canını okuruz Kaldırın örtüyü, güneşe çevirin teleskopu (Yansıtıcıyı ayarlar)
K KEŞİŞ : Çalışmaya başladığımızı ben anlamıştım, Bay Galilei Ludovico’yu ilk bakışta tanıyamadınız O zaman anladım
(Sessizce gözleme başlarlar Güneşin görüntüsü perdede belirince, Virginia gelinliğiyle koşarak gelir)
VİRGİNİA : Baba, nasıl yaparsın bunu? (Bayılır Andrea’yla, Küçük Keşiş yardımına koşarlar)
GALİLEO : Gerçeği bilmem gerekiyor






Alıntı Yaparak Cevapla