Yalnız Mesajı Göster

6 Kişilik Skeç - Arzuhalci Hasan Efendi

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

6 Kişilik Skeç - Arzuhalci Hasan Efendi




Arzuhalci Hasan Efendi

ŞAHISLAR

HASAN EFENDİ (Arzuhalci) — ZEYNEP (Arzuhalci Hasan Efendinin eşi) — HACI MEHMET EFENDİ — (Kumaşçı) — DURMUŞ (Çoban) — KADI EFENDİ — ZABTİYE, Mübaşir ve halkI PERDE

(Sokak Sahnenin solunda kumaşçı Hacı Mehmet efendinin dükkânı Bu dükkân, üst katı sokağa doğru sundurulmuş bir evin altında Dükkânın önünde sıra tahtalarının üstünde de birçok kumaş topları var)

1 SAHNE

Hasan Efendi — Zeynep

HASAN EFENDİ — Zeynepçiğim, benim zavallı karıcığım İnceden inceye düşündüm, her çareye, hatta her hileye başvurdum, gene de hiç bir Tanrı kulu bana iş için gelmiyor Ne yapmalı? Halbuki bu diyarda bilgili, becerikli iki kişi varsa birisi mutlaka benim

ZEYNEP — önceleri müşterilerin kapımızı aşındırırlardı, sokağa çıktığın zaman, etrafını alırlardı Hâlbuki şimdi işsizlikten sinek avlıyorsun Nerde ise dileneceğiz Yiyip içecek, giyinip kuşanacak bir şeyimiz de kalmadı Biz böyle aç açık dururken senin bilgili, becerikli olman ne işimize yarar, a kocacığım?

HASAN EFENDİ — Ha! Giyinip kuşanmak dedin de aklıma geldi; gerçekten ihtiyacın varsa bir elbiselik alayım

ZEYNEP — Alayın tam sırası!

HASAN EFENDİ — Senin bildiğin gibi değil canım! Allem edip kallem edip mutlak birisini kafese koyacağım Söyle? Sana hangi renk daha gider? Yeşil mi, gök mavisi mi?

ZEYNEP — Meteliğe kurşun atarken bana yaraşacak rengi sormaktan ne çıkar? İşte buna leyleğin ömrü laklakla, ördeğin ömrü de vakvakla geçer derler!

HASAN EFENDİ — Üzülme, sen hemen eve git de beni bekle Biraz sonra ikimiz için de en iyi kumaşı alıp getirmez-sem, bana da arzuhalci Hasan Efendi demesinler!

ZEYNEP — İyi ama parasını kim verecek?

HASAN EFENDİ — Onu hiç düşünme Elbette bir gün öderiz

ZEYNEP — Ben gidiyorum, sen bildiğini yap! (Zeynep uzaklaşır)

HASAN EFENDİ (Kendi kendine) — Ey Hasan efendi Gayret sana düştü Kendini göster bakalım! (Biraz yürüdükten sonra) İşte sana bir kumaşçı!

2 SAHNE

Hasan Efendi — Hacı Mehmet Efendi

HASAN EFENDİ — Merhaba Hacı Mehmet efendi! Nasılsınız? İyi misiniz? Hoş musunuz?

HACI MEHMET EFENDİ — Hamdolsun… İyiyim Siz ne haldesiniz?

HASAN EFENDİ — Teşekkür ederim… İşleriniz nasıl gidiyor?

HACI MEHMET EFENDİ — Şöyle böyle Dostlar alışverişle görsün!

HASAN EFENDİ — Allah ticaret edenleri sever Sabırlı olmalı, gün olur ayı besler, ay olur günü besler… Hacı efendi, sizi görünce rahmetli babanızı hatırladım O ne iyi, ne eli açık adamdı Vaktiyle karım için ondan bir kumaş almıştım Gösterdiği âlicenaplığı hiç unutamam Deminden beri nurlu, sevimli yüzünüze bakıyorum Emin olun, sizi o mübarek ve muhterem zattan ayırt edemiyorum

HACI MEHMET EFENDİ (Hasan efendiye bir iskemle göstererek) — Buyurun Hasan efendi, oturun HASAN EFENDİ (Oturmadan devam eder) —Hakikaten, çehreleriniz bir elmanın yarısı gibi birbirine benziyor Babanız, çok anlayışlı, derin düşünceli, ileriyi gören, eli öpülecek bir zattı Söylediği birçok şeyler aynen çıkmıştır Onu her zaman derin bir saygı ile anarım

HACI MEHMET EFENDİ (İskemleyi Hasan efendiye yaklaştırarak) — Rica ederim oturun

HASAN EFENDİ (Oturarak) — Hayır! Hayır! Dünyada sizin kadar babasına benzeyen bir adama rastlamak mümkün değil Bu ağız onun ağzı, bu burun onun burnu, bu gözler onun gözleri! (Bir kuması eliyle okşayarak) Rahmetli ne kadar da hoşsohbetti Allah şahit, bu diyarda onun bir eşi daha yoktur, A! bu mavi kumaşın yünü ne kadar da yumuşak İnsanın elini okşuyor

HACI MEHMET EFENDİ — Koyunlarımın yünlerinden dokuttum

HASAN EFENDİ (Kumaşı göstererek) — Kim bilir elbisesi ne güzel olur! Demek, bu cici kumaşlar, koyunlarınızın yünlerinden dokundu, öyle mi?

HACI MEHMET EFENDİ — Evet!

HASAN EFENDİ — Sağlamlığına da diyecek yok

HACI EFENDİ — Eşi bulunmaz bir kumaştır!

HASAN EFENDİ — Gerçekten pek güzel! İnsanın hemen alıp kaçacağı geliyor Ne yapsam Hazırda biraz param var ama… Bu gibi ihtiyaçlarımı yıllık gelirimle sağlıyorum… Fakat kumaş o kadar hoşuma gitti ki gelirimi bekleyemeyeceğim

HACI MEHMET EFENDİ — Beklemenize lüzum yok

HASAN EFENDİ — Bundan karıma ve kendime birer elbiselik alabilsem!

HACI MEHMET EFENDİ — Ne kadar lazımsa vereyim İsterseniz topu ile alın Artan da bir gün işinize yarar Parasını düşünmeyin Hiç vermeseniz de olur

HASAN EFENDİ — Teşekkür ederim Sağ olun, var olun Hacı efendi!

HACI MEHMET EFENDİ — Beğendiğiniz bu mavi kumaş, değil mi?

HASAN EFENDİ — Evet Yalnız, arşım kaçtan?

HACI MEHMET EFENDİ — Sizden kâr almam

HASAN EFENDİ — Yani?

HACI MEHMET EFENDİ — Yüz onbeş lira

HASAN EFENDİ — Pahalı değil mi?

HACI MEHMET EFENDİ — Bana mal olduğu fiyatı söylüyorum Bu kış koyunların çoğu soğuktan kırıldı Piyasada yün pek azaldı

HASAN EFENDİ — Arşınına yuvarlak hesap yüz lira versem olur mu?

HACI MEHMET EFENDİ — Bir kuruş dahi kırsanız ziyan ederim Eskisine göre fiyatlar bir hayli yükseldi HASAN EFENDİ — Peki! Size inanıyorum hacı efendi ölçünüz

HACI MEHMET EFENDİ — Ne kadar istiyorsunuz?

HASAN EFENDİ — Benim için dört, karım için beş buçuk arşın yetişir sanıyorum

HACI MEHMET EFENDİ (Kumaşı ölçtükten sonra) — Tam on arşın! Fazla mal göz çıkarmaz! Güle güle giyin!

HASAN EFENDİ — Sağ olun!

HACI MEHMET EFENDİ — Paranızı almak için evime kadar gelmez misiniz?

HACI MEHMET EFENDİ — Şimdi gelmem

HASAN EFENDİ — Gelmezseniz çok üzülürüm Çekinecek bir şey yok Acı bir kahvemizi içerdiniz

HACI MEHMET EFENDİ — Burada verebilseydiniz daha çok memnun olurdum

HASAN EFENDİ — Dükkânın dışında alacağınız paranın sizce bir değeri yok mu? Hem evde kaz kızartması hazırlanıyor Bir kanadını da size ikram ederiz

HACI MEHMET EFENDİ — Eh mademki ısrar ediyorsunuz, gidelim… Âdeta beni büyülediniz! (Hasan efendi kumaşa uzanır) Bırakın da ben götüreyim

HASAN EFENDİ — Müsaade edin, ben koltuğumun altına alayım da göğsümü gere gere eve gireyim

HACI MEHMET EFENDİ — Size zahmet olmasın

HASAN EFENDİ — Hayır, hayır, olmaz… Ben sizden önce gideyim Hem yemeğe bakayım, hem de bir kahve hazırlatayım

HACI MEHMET EFENDİ — Azizim her şeyden önce parayı hazırlayın

HASAN EFENDİ (Kumaşlar koltuğunda giderken, kendi kendine) — Para!, evet! Senden çok bana lâzım Bana kumaş satarak para kazanacağını sanıyorsan aklına şaşarım (Uzaklaşır)

HACI MEHMET EFENDİ (Kendi kendine) — Budala! Dediklerime tamamıyla inandı Hem kumaşı tatlıca sattım, hem de kaz ziyafetine konacağım!



Alıntı Yaparak Cevapla