Yalnız Mesajı Göster

Aşkın Adı Ümittir Artık Ümidin Adı Aşk

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aşkın Adı Ümittir Artık Ümidin Adı Aşk




Aşkın Adı Ümittir Artık Ümidin Adı Aşk

Aşk nasıl akar bir yürekten diğer bir yüreğe? “İlk bakışta aşık oldum” der kimisi Hiç yaşamadım bilemem Doğrusu inanmam da Kim böyle söylese ya da nerede okusam bu cümleyi, olsa olsa etkilenmektir bunun adı, aşk değil diye düşünürüm Böyle bir cümleden sonra şartlanılmış bir aşk yaşanır ve biter Anıldığında geçici bir hevesmiş aslında diye düşünülür belki de Neyse asıl konumuz bu değil Düşsel bir aşkın hikayesi anlatacağım ben size, ya da isterseniz yaşanmış bir aşk deyin siz bu aşka Bu hikayede, ilk bakışta aşk yok, arkadaşlıktan aşka dönüşen bir hikaye de değil bu! Bir yasak aşk öyküsü hiç değil! İçinde biraz hüzün, biraz mutluluk gözyaşı, birkaç şiir ve şarkı, yaralı iki yürek, kaygılar ve tabii ki uykusuz saatler var Bu hikayenin içinde en çok ümit var Merkezde ise aşk

Birbirine uzak iki şehir Biri taş binalarla çevrilmiş, sokaklarında asık yüzlü insanların dolaştığı, kuru ayazların kol gezdiği bir şehir Diğeri deniz kokusu iliklerine kadar sinen Bu birbirinden çok farklı iki ayrı şehirde, birbirine çok benzeyen iki insan Birbirlerinden habersizken, aynı gecede aynı yıldızlara bakıp aynı dileği tutuyorlar belki bir gün Sonrasına siz masal deyin, ben hikaye ya da bir düş Dedim ya hikayede en çok ümit var diye; bir ümitle başlıyor işte her şey

Aşka en çok bahar yakışır değil mi? Oysa bir kış mevsiminde başlıyor bu düşsel aşk Dışarıda kış, yüreklerde bahar Kırlar yerine, yüreklerde açıyor papatyalar Dışarısı soğukmuş, buz gibiymiş, ne gam? Yüreklerde güneş

Kadın taş binalı, kuru ayazlı şehirde yaşıyor Sahteliklerden, yalanlardan bıkmışlığıyla bir uçurumun kenarındayken, bir ümit tutuyor elinden Yani deniz kokan kentten gelen adam! Onun ne işi vardı o uçurumun başında diye soracaksınız şimdi? O da aynı sebeple oradaydı Belki adam çevresindeki tüm sahteliklerin ve yalan sevdaların içinde adamlığından utanmıştı da , onu uçurumdan atıp rahatlamak istiyordu Yüreğini de fırlatıp atacaktı; böylece kimse acıtamayacaktı onu bir daha Ama karşılaşmayı hiç beklemediği o yer de kadınla karşılaşmıştı işte Adam ve kadın elele verip vazgeçtiler yüreklerini atmaktan Ne de olsa bir ümit vardı içlerinde hala Aslında onların yürekleri elele tutuştu O ikisi birbirlerinin gözüne kaşına değil, boyuna posuna değil, yüreklerine aşık oldular Ve ilk sözleri “Yüreğine aşığım” oldu aşka ilk adımı atarken En çok kelimeler yardım etti onlara, birbirlerinin yüreğine dokunmaları için

Bir gece vaktinde kadın adamı düşünürken güncesine şöyle yazdı:



Alıntı Yaparak Cevapla