10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Seni Ne Kadar Özlediğimi...
Yanımda, yöremde yoksun dokunmak, tutunmak istesem  başımda kavak yelleri eserken geldin bu süt liman gecelerde sanadır, bunca sitem 
bahçede bir kaç dal titrer, yüreğimde bütün bir sen seni nasıl özlediğimi bir bilsen 
yokuşlar çıkar karşıma birden, duvarlar yükselir, inceden mesafeler uzar, zaman daralır, ufukta ufalır, ne kaldıysa önceden 
salkım söğütlerden bir yaprak düşer, yüreğimden bütün bir sen seni nasıl özlediğimi bir bilsen 
miadını dolduruyor, yaşanmamış sevdalar bir daha yaşanmayacaklar hasretlerini savuruyor, yüreğimde tüm ağaçlar bil ki, sensizliği asla kuşanmayacaklar 
gözlerimde iki damla yaş kalır, yüreğimde bütün bir sen  aahh, seni nasıl özlediğimi bir bilsen; seni nasıl özlediğimi bir bilsen 
ikindi yağmurları yağmakta yine; kuşlar, ıslak toprak kokusuyla mest  peykelere sığınır, sırılsıklam anılar ben anıların pençesinde derdest 
çatı arasından sular damlar, parkelere; yüreğime bütün bir sen seni nasıl özlediğimi bir bilsen 
gecenin bir yarısı  orda, eski köprüde oturmuş, nehrin hareli akıntısına dalıp gitmişim aynı nehrin kıyısında bir ev; hafifçe sıyrılmış perdeler pencere kenarında sen olsan da, iki adımlık yerde ben kaybolmuş, yitmişim 
köprü altından Göksu akar gider, yüreğimden bütün bir sen seni nasıl özlediğimi bir bilsen 
titrek bir nağmede dalgalandı yüreğim kulaklarımda, uzaklardan tatlı bir gülüş  tebessümlerde donup kalsaydı keşke yaşam; ama ne mümkün! alnımda kıvrım kıvrım kederler, her biri ayrı bükülmüş 
bir acı tebessüm çökmüş yüzüme, içime bütün bir sen seni nasıl özlediğimi bir bilsen 
gurbet, gurbetlikten çıkmadan gel! bak alışacağımdan korkuyorum, seni göstermeyen semtlere, saatlere  yarın deme; yarını yok aşkın, yarını çok  takatim kalmadı artık, ufku belirsiz vaatlere 
gel; gurbetlerde garipliğim kalsın yine, yüreğimde bütün bir sen seni nasıl özlediğimi bir bilsen 
hep yakamıza yapışan dargınlıklar  bizi böyle ayıran akşamlara ne desem, fayda etmiyor parçalanmış bir sevdanın kırıntıları mı kalacak ellerimizde hep isyan edemiyorum ya; ağlamak istesem göz yaşlarım yetmiyor 
neylesin gönül; dağlara kızıllık vurmuş, yüreğime en hazin sen  ahh, seni nasıl özlediğimi bir bilsen
|
|
|