10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yoklugun Buz Gibi
Yoklugun buz gibi
Önce sen gel sevdiğim  Sonra ölüm gelsin
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes
"Üşüme" diye seslenmeni isterdim
Bir el olmanı isterdim, bir kol  "Özledim" deyip sarılmanı
En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim
Kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma
Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna, ağlasaydım doya doya
Geçerdi üşümesi yüreğimin, geçerdi üşümesi içimin,
kirpiklerimde yağmurlar dumanlanmazdı biliyorum
Seninle suları yeşil bir ırmağın kıyısında buluşmak, saçlarının kokusundan öpmek,
içime çekmek ve serin soluğundan içmek, sana sarılmak, kucaklamak, uçmak isterdim…
Ama nafile, aramızdaki bütün yollar kapalı
Bütün dallar kesik
Yokluğun buz gibi soğuk  Üşüyorum
Yüreğim de donmuş sanki
Gözlerimde
Ateşler içinde bedenim
Öyle bir üşüme ki, hiç bir şey ısıtmıyor artık
Bütün uzuvlarım uyuşmuş
Ezip geçiyor ruhumu acılar
Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi
Kirpikleri kırılan bir zamanın teninde, ağrılı şiirler topluyorum gecelere şimdi  
Bilirim, sevmek ve özlemek bir ateşe dokunmaktır; yakmaktır yüreğini yangınlarda
Ama ben üşüyorum
Yokluğun buz gibi soğuk
Yakacak bir şeyimde yok
Ağlıyorum, buza dönüşüyor gözyaşlarım…
Ağlıyorum, akıp gidiyor gözyaşlarım çağlayanlara
Bakakalıyorum ardından çaresiz…
Ah! bir el olsan dokunsan alnıma, okşasan saçlarımı bir anne şefkatiyle
Geçerdi ağrısı başımın, geçerdi biliyorum 
Bir gül olsaydın bahçemde, koklasaydım nefes nefes, çekseydim içime derin derin 
Bir göz olup baksaydın gözlerime, çekip alsaydın içindeki hüznü 
Ah! bir bilsen nasıl sevinirdi yüreğim, nasıl sevinirdi dudağımdaki gelincik, kapımdaki akasya  
Susuyorum artık derin derin 
Ve sessizce soluyorum bir hazan yaprağı gibi 
Oysa ne kadar çok hasretim konuşmaya, anlatmaya anlaşılmaya 
Oysa ne çok istiyorum, tüm bedenimden söküp almanı yalnızlığımı, hicranımı bir tılsımla  
Yüreğim kanrevan, dikenler acımasız,
ayaklarım kırık koşamıyorum artık doruklara, menzil uzak  
Gel Yüreğim ol seher gülüm, her ölümümde bana yeniden hayat ver
Elim ol, ayağım ol, canım ol  Gecem - gündüzüm ol 
Ağlayan gözlerim ol her damlada yeniden doğur beni, yeniden doğur umudumu
Her öldüğümde yeniden yarat ki,
seni ne kadar özlediğimi anlatayım yeryüzündeki bütün canlı cansız varlıklara,
ne kadar çok sevdiğimi   
Önce sen gel sevgilim solmadan resimler, şiirler sislenmeden 
İslenmeden geceler  
Sonra ölüm gelsin  
Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi  
|
|
|