10-15-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Alkolizm Ve Alkol Bağımlılığı Hakkında
Alkolizm ve Alkol Bağımlılığı Hakkında
Psikodinamik yaklaşım kuramlarını, ilk çocukluk yıllarında şekillendirdiğini varsaydığı ruhsal güçlerin arasındaki dinamik dengeye dayandırır, insanın kendiliğini de temsil eden ego, içten gelen dürtü-leri (id) toplumun beklentilerini temsil eden süperegoyla dengeleye-rek kişinin ruhsal anlamda çevresiyle uyumlu biçimde yaşamasını sağlar İd'den gelen dürtüler hiçbir biçimde sosyal olarak sekilenme-miş, yalnızca istekleri temsil eden dürtülerdir Temel istek olarak ya-şamın farklı dönemlerinde farklı vücut bölgelerine yönelmiş cinsellik anlaşılır (libido) Süperego ahlaki eğitimi temsil eder Oluşumunu, ço-cuğun yetiştirilmesi sırasında ona benimsetilen ahlaki değerlerle ger-çekleştirir Temelde süperego çocuğu yetiştiren ailenin ve daha geniş anlamda yine çocuğun içinde yetiştiği toplumsal değerlerin sesidir İsteklere karşı takındığı eleştirel tutum ve cezalandırıcı yapısıyla be-lirgindir Süperegonun en belirgin cezalandırıcı eylemi suçluluk duy-gusudur Ego, Id'den gelen cinsel dürtüleri süperegonun cezalandırıcı tutumundan korunmak amacıyla toplumun kabul edebileceği isteklere dönüştürerek dengeyi korumaya çalışır Bunu yapamadığı durumlar-da ise istekleri bastırma gibi savunma mekanizmaları kullanarak bi-linçten uzak tutmaya çalışır Toplumun isteklerine uygun hale getirilemeyerek bilinç altında tutulmaya çalışılan dürtüler kendilerini ifade edebilmek için alışılmışın dışında yollar kullanmaya başladıklarında işte bunlar nevrotik semptomları oluşturur
Bağımlılık için analitik yaklaşım, kullanılan maddenin [alkol] kim-yasal etkilerini, psikolojik bir gereksinimi karşılamak için arzuladıkları yolundadır Arzulanan, güvenlik duygusu veren, kendini kanıtlamayı sağlayan bir şeyi ele geçirmedir Bağımlılık için arzulama emredici ol-duğu gibi doyurulma çabalarının yetersiz kalacağını da anlatır Alko-lün kimyasal etkisi sıradan insanlar için sedatif etkiyken bağımlı bu sedatif etkiden yukarıda sözettiğimiz mutlak güvenlik ve elegeçirme duygusuna ulaşır Artık isteklerini doyurmak için başka bir çabaya gereksinimi kalmayacaktır Bağımlı olduğu alkolün elde edilmesi adeta temel istekleri karşılarken yaşamın diğer ilgi alanları yavaş yavaş kaybolmaktadır
"Alkol sarhoşluğu, inhibisyonların ve gerçeği sınırlayıcı görüşlerin bi-linçten, içgüdülerden daha önce çıkmalarıyla karekterizedir; öyle ki içgüdü-sel eylemleri gerçekleştirme cesareti gösteremeyen bir kimse alkolün yardı-mıyla hem doyum hem de avunç bulur Süperego ruhun alkolde eriyebilen bölümü olarak tanımlanmıştır Bundan dolayı alkol her zaman gam dağıtı-cı gücü nedeniyle övülmüştür Bazı kimselerde inhibisy onların azalmasıyla bazılarında ise gerçekten zevk verici düşlemlere çekilmekle, engeller doka küçük ve arzuların gerçekleşmesi daha yakın görünür " (Fenichel)
Alkolün etkileri yukarıdaki biçimiyle tanımlandığında, insanların süperegonun cezalandırıcı duygularına kapılmadan isteklerini ger-çekleştirebilmek için alkol aldıkları söylenebilir ancak niye bazılarının alkolik olduğu belli değildir
Analitik kuram, bağımlılık ortaya çıkaran bireylerin çocuklukla-rında, oral dönemde, ruhsal zedelenmeler yaşadıklarını ve alkol alı-mının oral karakterlerinin, oral narsistik döneme bir gerilemesi oldu-ğunu savunur Anlatılmak istenen, erken çocukluk döneminde, içgüdüsel cinsel (libidinal) isteklerin henüz ağız yoluyla ifade edildi-ği, çocuğun en önemli haz kaynağının beslenmek olduğu, erken be-beklik dönemlerinde yaşanmış olan bazı sorunlar nedeniyle psikoseksül gelişim o döneme (oral dönem) ait takıntılar içerir Hâlâ yetişkin bağımlı için de en önemli haz ağız bölgesiyle ilgilidir Alkol yalnızca ağızdan alınıyor olması nedeniyle değil, ağızdan alınan bir maddenin sıkıntıyı dağıtıcı, haz verici adeta sorunları ortadan kaldıran etkisiyle tam da sorunların yaşandığı döneme ve o döneme ait sorunlara (hiç-bir zaman bilinçli değil) iyi gelmektedir Bebeklik yıllarında alması gereken güven duygusunu ve sütle alacağı doymuşluk hissini yıllar sonra alkol vermektedir ona
Kişi tüm yaşamı boyunca hiç kimsenin kendisine vermediği gü-ven duygusunu alkolle bulmuştur Yaşamının diğer etkinliklerini sür-dürmek için yaptığı duygusal yatırımları yavaş yavaş çekebilir Enin-de sonunda temel ihtiyacı, temel doyum maddesi alkol olacaktır Bebek için süt olduğu gibi
Temel güven duygusu ilk bir yaş içinde oluşur Çocuk dünyanın güvenli bir yer olup olmadığına bu dönemde annesiyle olan ilişkisi doğrultusunda karar verir Alkolün sağladığı güvenlik hissi, kendine güven duygusu, tam da bunu yerine koymaktadır
|
|
|