10-14-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yusuf Hayaloğlu - Yüreğim Kanıyor
Yusuf Hayaloğlu - Yüreğim kanıyor
Sakin göllerin kuğusuyduk
Salınarak suyun yanağında 
Ve okşayarak nilüfer saçlarını gecenin
Sonumuzun adım adım yaklaştığını görürdük 
Yarılan ekmeğin buğusuyduk
Paylaşılan zeytin tanesinin
Yüzümüze saldıran yağmur avanesinin 
Biz hep üşüyen burnumuzu
Avucumuzda hohlayarak yürürdük
Hiçbir hesabımız yoktu kimseyle
Hiçbir aykırı yanımız, hiçbir yalanımız 
Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle!
Biri saksımızı çiğneyip gitti
Biri duvarları yıktı, camları kırdı
Fırtına gelip aramıza serildi 
Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
Her şeyi kötüledi, bizi yaraladı 
Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı,
Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu!
Ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor
Solmasaydı gülümüz böyle!
Dağlarda çoban ateşiydik
Sarmalayarak acı bir sevda masalını
Ve hıçkırarak hırçın rüzgarların kavalını
Namlunun bağrımıza sinsice sokulduğunu bilirdik
Ceylanın pınara inişiydik
Vedalaşan birkaç damla göz yaşının
Tenine kan bulaşan o masum çakıl taşının 
Oysa biz dualarımızda hep
Birbirimizden daha önce ölmeyi dilerdik  
Bazı sorumluluklarımız vardı hayata ilişkin
Bazı basit sorularımız, anlaşılır bazı sorunlarımız
Göğsüm daralıyor, yüreğim kanıyor
İncinmeseydi gençliğimiz böyle 
Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş
Aynı çıtırtıyla ürperen bir serçe
Hep aynı kaderde buluşurduk sevmeye tutuklu gibi 
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında
Birer çiğ damlasıydık
Bahar sabahında, gül yaprağında 
Dedim ya, hiç yoktan susturuldu şarkımız
Yüreğim kanıyor, yüreğim kanıyor
Bitmeseydi öykümüz böyle!
|
|
|