Yalnız Mesajı Göster

Kars Dili Şivesi Sözlüğü

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kars Dili Şivesi Sözlüğü




Kars Dili Şivesi Sözlüğü

Kars Dili, Şivesi Sözlüğü

A

Aba: kıldan örülmüş kalın kumaş ve bu kumaşdan yapılan elbise

Ağa: Büyük erkek kardeş Ağabey

Abad: Gelir

Abad olmak: Gelirden memnun olmak

Ağıl: Hayvanların dışarıda kapatıldığı yer

Ağhee: Eyvah anlamında olan sözcük

Ağhır: Son insanı son

Ağartı: Yağ peynir süt yoğurt gibi yiyeceklerin genel adı

Ağırsak Teşinin üst kesiminde çengelli olan yuvarlak parça

Ahan İşte burada

Anık Yeterince mayalanmamış ekmek hamuru

Ahırı: Sonu

Ağhırın gele: Sonun gele ölesin

Ağhur: Hayvenlerin konulduğu yer Ahır

Ağhbun: Gübre

Akuçka Pencere

Alha: Hele gör

Alaf: Kışlık için hazırlanan hayvan yemi Ot Saman

Andır: Uğursuz şeyler için söylenilir

Asaca Yıkımak: Başını önden yıkamak

Andıra Kalsın: Uğursuz olan şeylerin sonu gelsin

Atol: Patatese benzer fındık büyüklüğünde kök

Avlu: Odaların önüne yapılan koridor

Ayar: Atın sırtına vurulan eğer

Ayvan: Eyvan Balkon evlerin önüne yapılan örtme

Azgun: Şimarık

B

Baca: Evlerin üst kısmını konulan küçük pencere

Badval: Ambarın bir çeşidi

BagaPege: Ahırda hayvanlara ot ve samanın verildiği tahta bölme

Barç Etmek: Seslice şapırdatarak öpmek

Basma: Hayvan pisliğini bastırarar düzeltilmiş şekli

Beç: Biraz geri zekalı anlamında safca

Bed: Çirken

Bednar: Bir çeşit çıban yarası

Bege: Ahırda ot ve samının konulduğu yer

Beng: Ben hal insan vücudunda ki siyah lekeler

Belli: Bilinen

Berf: Kar

Besmi: Bir isim

Bıçğı Bışğhı: Testere

Bıldır: Geçen sene

Bınıvız: Sinsi

Bışkol: Koyun pişliği

Bibi: Babanın kız kardeşi

Biçin: Tırpanla biçilmiş ot ya da ekin

Bidibidi Az az ufak ufak

Bijbijli: Sivri uç

Bişi: Hamur kızartması

Bişka: Kibri

Boğozlu: Oburçok yemek yiyen

Bölme: Büyük tepsi

Buğari puğhari: Evlerin üstündeki duman çıkan baca

Buluz: Elbise

Büzdük: Kalça

C

Cadi: Yağcı insanlara yağ yakan kimse

Cağ: Şiş ya da mil

Camuş: Manda

Cancur: Bir tür küçük erik

Cazigudiyan: Yağcı ya da şeytan

Cemse: Askeri araç

Cici bici Süslü püslü

Çigelek: Yaban çileği

Cigerakraba: Enyakın akraba

Cillenmek Toprağın yeşillenmes

Cinav: Kamçı ya da bir ot çeşidi

Cıcık: Güzel

Cığız: Oyun bozan Cığıza cur bahan

Cılcıbıl Çırıl- Çıplak

Cırcır: Fermuar

Cırnak Kuşların ayak parmak ucu

Cızlavet: Siyah içi astarlı lastik ayakkabı

Cırnağ: Tırnak

Coc: Bataklık

Cucul: Civciv

Culuk: Hindi

Cur: Çocuk oyunlarında oyun bazmak

Cücük: Tavuk Kaz hindi kuş gibi hayvanların yumurtadan çıkan yavruları

Ç

Çar: Bir tür bez çarşaf

Çaynik: Çaydanlık

Çeçil: Tel peynir

Çemirlemek: Gömlek kolunu katlayarak çevirmek

Çengel: Kargaburnu Çatal

Çimmek: Yıkanmak banyo yapmak

Çit: Kadın baş örtüsü

Çor: Sinirli bir zamanda söylenilen söz

Çorağh: Verimsiz

D

Dabak: Bir hayvan hastalığı

Dadağh: Ağabey Kardeş

Dadda: Çocuk mamas

Damçı: Damla

Davar: Koyun

De hayde: Çabukça gel

Degenek: Sopa çubuk

Değirmi: Yuvarlak

Demiray: Bir tür yara egzama

Derekep: Derhal hemen

Desinler için: Gösteriş olsun diye

Diksinmek: Tiksinmek

Dıldıbıl: Çırılçıpla

Dillo: Ketenden örülmüş çuval

Dınaz: Alay

Dınaz etmek: Alay etmek

Dolamaç: Dönemeç

Dolap: Büyük su değirmeni

Dolça: Maşrap

Doydoy: Güvercin

Dummak: Suya dalmak

Düge: Düve

Düğmeç: Ekmek ve yağla yapılan bir çeşit yamak ekmek aşı

E

Eebele gel: İşte böyle bu yana gel

Efsene: Saf insan

Eğiş Teknede hamur kazıyan kazıyacak

Ekmek aşı: Düğmeç

Eqgo: Nene ana anlamında

Ele deme: Öyle söyleme

Endeze olmak: Oyalanmak

Erek: Orman içinde ki açıklık alan

Ergiş: Herif ev adam

Eringen: Tembel üşenen

Eseslice: Esaslıca

Eşgere Açık alenen

Evlek: Tarla sürümünde pulluğun açtığı iz

Eze Teyze

F

Fanti: İskambil

Ferik: Henüz yumurtlamamış tavuk Piliç

Fırtık: Sümük

Fırtıklı: Sümükl

Fışğı: Tezeğin ufalanmış şekli

Fitoz: Sevimli

Fizzah: Bağırmak

Fizahlanmak: Bağırmak ağlamak

Furuç: Armat kurusu

G

Gagaç: Kurumuş otlara verilen ad

Gağ: Meyve kurusu

Gada: Dert bel

Gadan alem: Dertlerini ben üstüme alayım

Gakka: Çocuk dilinde şeker

Galak: Tezek yığını

Galet: Bisküvi

Ganayahlı: Kadın ya da kız için söylenilen bir söz

Ganfet: Akide Şekeri

Garo: Eski anbar

Garonun yokuşu: Ambar yokuşu

Gaşka: At Arabası

Gav: Kil toprak

Gavçe: Çengel

Gayğana: Sahanda yumurta

Gecen ğhere kalsın: İyi geceler

Gedek: Manda yavrusu

Gejjo: Aptal bilinçsiz

Gem: Döven

Geven: Dikenli derelerde olan bitki

Gıdella: Küçük sepet

Gıdıl: Küçük

Gımı Atol denen bitkinin uzanmış sapı

Gımı gıçlı İnce bacaklı

Gıdik: Oğlak Keçi yavrusu

Gıjgırmak: Yoğurdun ekşimesi

Gıjjik: Kıvırcık saç

Gınco: Zayıf çelimsiz

Gırgal: Hayvanları bağlamak için ağaçtan yapılmış boyun bağı

Gırnap: Sağlam ip

Gobbuz: Yumruk

Gobbal: Büyük burun

Gocik: Kaban

Golopi: Tahtadan yapılmış sitil

Gizenguggi: Saklambaç oyunu

God: Bir ağırlık ölçüsü

Godda: Büyük zar makara

Godik: Manda yavrusu

Gor: Mezar

Gorbagor: Toplu mezar

Gorluk: Cenaze için saklanan para

Gorhana: Mezarlı

Goruhçu: Kır bekçisi

Gozo: Biçimsiz düzeni bozuk

Göze: Pınarın suyunun çıktığı yer

GurraGurre: Kendini beğenmiş

Gudik: Enik köpek yavrusu

Gurduşka: Kadınların giydiği bir çeşit gömlek

Guli: Hind

Gurban: Bir isim

Guşhana: Tencere

Guzzik: Kambur

Güman: Umut

Güman etmek: Umut etmek

H

Hacillenmek: Yaptığına pişman olmak

Hal: Siyah ben

Hamarat: Becerikli

Harbi: Doğru

Hardahurda: Kırık ya da döküntü

Harğ: Ark su kanalı

Harbutlamak: Sıcak su ile soğuk suyu karıştırmak

Haro: Ambar ya da samanlık içinde ki bölme

Haros: Ekilmemiş tarla

Hasıllama: Yoğurmak

Hedik: Haşlanmış buğday diş hediği

Hengel: Mantı

Helek: Yorgun

Helek olmak: Yorgun düşmek

Herk: Sürülmüş tarla

Herslenmek: Sinirlenmek

Hetircek: Ocak taşları üzerine yemek pişirmek için konulan demir çubuk

Hevenk: Kara batmamak için ayağa giyilen geniş ayakkabı

Heyathayat: Bahçe

Himm: Bina yapımı için kazılan temel

Hırkal: Mantı

Hışt: Çivili köpek tasması

Hızan: İş bilmeyen

Hodak: Öküzün boyunduruğuna binen ve öküzleri süren çocuk

Hop ğhop: Sabanın demir olan ucu

Noravel: Hodak denen çocuğun söylediği maniler

Hozan: Biçilmiş tarlanın birdiyer adı

İ

İstikan: Çay bardağı

İstol: Sandalye

İskat: Ölünün arkasından günahına karşılık verilen para

İşkınlanmak: Filiz vermek

İşkirlenmek: Şüphelenmek

İşmar: İşaret etmek

İtelemek: İtmek

K

Kanfet: Akide şekeri

Kargun: Yazın karların erimesiyle oluşan sel

Kaşka: Ağaçtan yapılmış el arabası küçük araba

Kayış: Kemer

Kayğana: Sahanda yumurta

Kebani: Ev işlerinde hamarat olan kadın

Kefterkuski: Hortlak

Kerme: Koyan pisliginden yapılan tezek

Kerti: Bayat

Kidik: Keçi yavrusu

Kınnap: İnce dayanıklı ip

Kırlent: Sekilere konulan yastık

Kirtil: Kısa ve oldukça sert ot

Kitmir: Küçük

Kodik: Manda yavrusu

Kolik: Boynuzu olmayanan hayvanlara denir

Kollik: Kuyruğu kesilmiş hayvan

Kolopi: Küçük sitil

Kopça: Düğme

Kopti: Kabasaba

Kor: Kör

Kart: Yeşil çimenlik ama sert olan yer

Koraraba: Kağnı

Koroğlu: Köroğlu

Korberevi: Önünü görmeyen

Koşat: Binalarda yük taşıyan kalın ağaç

Kotan: Pulluk

Kozik: Ahırda danaların kapatıldığı yer

Köçmek: Evlenmek

Köynek: Gömlek

Kudik: Küçük köpek Enik

Kulun: Kısrakların yavrusu

Kullik: Bere

Kunkul: Omu

Kurig: Kısrakların yeni kulunu tay

Kurun Kürün: Ağaçtan oyularak yapılan su kabı

Kuşkana: Küçük tencere

Kuzzik: Kambur

Küllah: Böğürtle

Külek: Ağzı geniş altı dar su kabı

Külül Külür: Yabani bezelye

Küski: Kaldıraç Söz sözün küsküsüdür

Kütan: KotanPulluk

Küze: Su kabı

L

Lallo: Konuşamayan lal

Lapatka: Kürek

Laçin: Doğan

Laz: Karadenizliye denili

Lazut: Mısır

Leçek: Beyaz renkli başörtüsü

Lelê: Ana bakıcı

Lenger: Geniş ve derin leğen

Lezgi: Halk müziğinde bir makam adı İsim bir aşık adı

Lıbbız: Parasız Züğürt

Lığlanmak: Mızmızlanmak gibi

Lili: Lakap

Lobya: Fasulye

Loda: Büyük ot yığını

Lokko: Büyük kaba

Lök: Büyük

Lüle Musluk Suyun aktığı boru

M

Mahal: Yer mesken

Mafiş: Küçük kare şeklinde kesilmiş yufkanın yağda kızartılması

Makat: Tahtadan yapılmış sedir

Mar: Yılan

Maşrapa: Kulplu bir çeşit su kab

Mattavar: Bir çeşit hastalık

Maya: Kadın adı

Mazi: İki teker arasında ki mi

Mehriban: Kadın adı merhametli

Mercana: kışlık yakacağın ormandan temini

Meşe: Orman

Merek: Ot ya da saman konulan ev: Merek yandı sıçana da kalmadı

Mintan: Gömlek

Miras kalsın: Mal sahibinin ölmesini dilemek

Modgam: İmec

Morbet: Çırak yardım eden çocuk

Mozik: Bir yaşına girmiş dana

Möğkgem: Sağlam

Muzveil: Muhbir

Muzveillenmek: İhbar etmek

Mürgülemek: Otururken hafifden uyumak şekerleme

N

Nahır: Sığır sürüsü

Neft: Gazyağı

Nevale: Erzak

Napuzzar: Kapının önünde ya da arkasında kalan tarla

Nat: Tırpan sapı

Nataş: Çıra parçasına verilen ad

Nöker: Hızmetkar

O

Ola Ula: Ulan arkadaş

Oçkur: Uçkur

Ola Çabuğh Gaç: Hemen kaç

Ö

Ögeç: Bir yaşını geçmiş erkek kuçu

P

Pağaç: Yuvarlak ve kalın bir tür ekmek somun

Pağhıl: Kıskanç

Pağhıllanmak: Kıskanmak

Pampara: Bir tür yabani bitki

Panta: Yabani armut ahlat

Papağ: Başa giyilen tiftik başlık

Papul: Çocuk ayakkabısı patik

Peg: Yıkıntı virane olmuş ev kalıntısı için denir

Pege: Ahırda hayvanların ot ya da saman yedikler bölme

Pepe: Kekeme

Peleş: Boynuzları yanlara doğru açılmış hayvanlara verilenad

Peçkir: El havlusu

Pisik: Kedi

Peş: Arka

Peşine gitmek: Arkasından gitmek

Peşlemek: Kovalamak

Peşgun: Ayakları kısa yer sofrası

Pırti: Elbise

Pızık: Yabani arı

Pızıklanmak: Sineklenmek

Pin: Tavuk yuvası kümes

Pingal: Folluk tavuk yuvası

Pitik: Köpek yavrusu

Polum: Oyun

Polim yapma: Oyun yapma

Portlak: Göz yapısı büyük olan

Poşa: Çingene

Potur: Büzgü

Poy Poy: Hele bakın anlamında Poy Poy Gülen

Pöçük: Kuyruk en geride kalan

Puç: Hiç yitirmek Emegim puç oldu

Punğar: Pınar

Pumpul: Yastık başlarına dikilen püskül süslü

Pulul: Ot demeti

Put: Bir ağırlık ölçüsü

Puti: Yiyeceği olmayan ailenin fertlerini komşuları alıp besleme işi

Püşürik aşı: Bir tür çorba

Pöçük: Son Kuyruk

Pörçük: Tırpanı sapına bağlanan yeri

Pörçüklü: Yağcı

Punğar: Çeşme

S

Sağdıç: Düğünde damadı gezdiren kişi

Sahi: Gerçek

Sahi mi: Gerçek mi

Sak: Çorabın tabandan yukarı olan kısmı

Sako: Sakar dökülen

Sambağı Samileri bağlıyan ip

Sami: Boyunduruğa takılan ağaç ya da demir çubuk

Sanaksal: Ahırların orta yerinde çukur hayvan bokunun toplandığı kanal

Sap: Başakların tutunduğu dal

Sarol: Can eriği

Sazna: Arazi ölçümünde kullanılan bir ölçü aleti

Secele: Soy kütüğü

Segirtmek: Çabuk gitmek

Sıggavus: Ahır temizlemede kullanılan süpürge

Seki Sevki: Sedir

Sıloık: ıslık

Sinor: Tarla hududu sınır

Sitekan İstikan Bardak

Sitil: Süt kabı

Sivirlenme: yokuş aşağı kayma olayı

Stol: Sandaliye

Sosiya: Parlak renkli kara kuş

Ş

Şaplak: Tokat

Şillopa: Karla karışık yağmur

Şirat: Peynir Suyu

Şoğurt: Saly

şourtlu: Salyalı

Şor Tuzlu

Şoş: Asfalt yol

Şöbe: Oltu taşından yapılan boncuk

Şuşlanmak: Fazla yatmak

Şuşurtluk: Değirmen oluğunun su dökülen yeri

Şüzzük: Peynirin suyu

T

Tağaryirlenme: Kendinden geçme

Tanış: Tanıdık

Talaş: Telaş

Tapan: Sürülmüş tarlayı düzeltmeye yarıyan tahta kalas

Tapul: Ot demeti

Tar: Tavukların üstüne dizildiği ince sırık

Tavşal: Kadınların baş örtüsünün kalını

Tecgere: Hayvan pisliğini taşımaya yarıyan tahat alet

Têlli: Güzel narin

Telis: Çuval

Teper: Doldurur Ha bire teper

Terek: Raf

Termaş: Bozuk

Termaşa kalsın: Bozulsun kalsın

Terpen: Kımılda

Terpet: Kımıldat

Teşi: Yün eğirmeye yarayan alet

Teşt: Saç legen

Tevür: Çeşit

Têy: bir nida Têy nezaman geldi

Trink: Peşin para anlamında

Tik: Yüksek dik

Tığ Harman yerinde ki saman yığını

Tığa: Saygısız olan delikanlıya denir

Tırık: İshal

Tırhıç: Ahırın içini bölmek için yapılmış tahta duvar bölme

Toklu: Yaşına girmiş erkek kuzu

Tulla: Köpek eniği

Tullanmak: Yuvarlamak

Tuluk: Tulum

Tuman: Don

Tülek: Korkudan çabukça kaçan ödlek

Torpağh : Toprak

Torpağh başına: Ölesin mezara gidesin

Torlak: İş bilmeyen acemi

Tosbağa: Kaplumbağa

Toklu: Bir yaşında kuzu

Toy: Düğün

Tump: Tarlaların kenarı

Tütün: Duman

Tütüye Bir kadın ismi

U

Uca: YüceUca dağların başında

Uçuğh: Yıkık

Uğuz: Oğuz

Ula: Ola olan

Ula Ula: Hele hele

Umaç: Hamurdan yapılan bir yemek

Uşağh: Çocuk

Ü

Ürek: Yürek

Üstü: Elbisesi

Üzerlik: Sedefotu

Üzdür: Yüzdür

V

Varlı: Zengin

Vedre Kova su kabı

Veran: Viran harabe

Veran kalsın: Harabe olsun

Voj: Yular

Vurgun: tutkun

Vışşş! Şaşırma ifadesi

Y

Yad: Yabancı

Yal: Köpek yiyeceği

Yalağh: Köpeğe yal verilen kap yal kabı

Yalaka: Yağcılık eden

Yanaşma: Yandan takılan

Yanbegi: Yatay olan eğiri

Yanpuri: Eğri düz olmayan

Yansılama: Taklit etmek

Yarpağh: yaprak

Yaşik: Ağaçtan yapılan kasa

Yaşmağh: Başörtüsü

Yavan: Katıksız

Yaylığh: Başörtüsü

Yêddi: Yedi

Yege: Eye

Yegin: Çalışkan üşenmeyen

Yeke: Büyük kocaman

Yêri: Yürü

Yerinmek: Heveslenme

Yesir: Esir

Yesir olmak: Kurban olmak

Yeşil***: ¼ lük Rakı

Yığ: Topla

Yığın: Ot yığını kalabalık

Yumri: Yuvarlak

Yuha: Sığ derin olmayan

Yuha: ince

Yuğhu: Uyku Yuğhun Gelêr

Yüngül: Hafif

Yola vurma: Gönderme

Yon: Bir ağacı yontmak

Yoz: Kısır mal

Z

Zabun: Çelimsiz

Zağar: Küçük köpek

Sağ: Kara karga

Zağ: Keskin sivri

Zağar: Küçük köpek

Zanduğh: Sandık

Zanka: Kızak

Zahar: Gerçekten öyle

Zeher: Ağu Zehir anlamında

Zehrimar: Sinirli bir anda Ne var anlamında kullanılır

Zer: Altın

Zerzebil: Perişan

Zerge: Değersiz değeri düşük olan denir

Zeşt: İnce sac

Zeşt: Ağıt

Zıbın: Bebek gömleği

Zevsek: Geveze

Zırlama: Ağlama çok söylenme

Zırza: Asmalı kapı kilidi

Zırzop: Uyumsuz kaba saba

Zibidi: Giyimiyle topluma uymayan kişi

Zibil: İnce toz

Zirt: Gösteriş meraklısı

Ziyankar: Zarar veren

Ziyil: Siğil

Zoğ: Tarla çayır biçiminde tırpanın biçerek yığdığı ot

Zokko: Mantar

Zukkum: Haram

Zukkum: Zehir zakkum anlamında

Zanduk: sandık



Alıntı Yaparak Cevapla