Prof. Dr. Sinsi
|
Sen Vardınya Ya Resullallah [ Şiir ]
Sen Vardınya Ya Resullallah [ Şiir ]
Hakkında Sen Vardınya Ya Resullallah [ Şiir ]
Ya Rasulallah!
İlk önce Hz Adem'de,
İki kaşının ortasında
Bir münevver parladı
Sonra başını kaldırdı
Hz Adem
Arş'ta Ahmed,
Arz'da Muhammed
Sen olmasaydın
Kâinâtı yaratmazdı Rahmet 
Ve cennetten çıkarıldı
Hz Adem
Münâcâtında
Yine sen vardın
Ya Rasulallah!
“Ya Rab!” diyordu,
"Beni sevgilin, Habib’in, Rasul’ün
Hürmetine affet "
Mukaddes duaya cevap ise;
“Ya Adem!
O  Benim için insanların
En hayırlısı 
Değil mi ki;
Benden O’nun hürmetine af istedin
Suçunu bağışladım ”
Senin nurun ya Rasulallah,
Şûbelerin en hayırlısına
En pakına geçerek geldi,
Taşıyıcıların hepsi temizdi
En temizine nakledildi
Abdullah;
Ahiriydi
Ve Amine 
Abdi Menafoğlu Vehb’in kızı
Amine 
Soylulukta en engin,
Manaca en emin
Amine 
Sana iki aylık gebe,
Abdullah ise
Cenazesi Medine'de 
Sene 571
Nisan ayının yirminci günü
Pazartesi sabaha doğru
Mekke ufukları ağarıyordu
İran kisrasının on iki burcu,
Çökün!
Ahmet geliyor,
Taberiye gölü,
Yerin dibine geç!
Muhammed geliyor
Bin yıldır yanan ocaklar
Sönün!
Bu aleme rahmet geliyor
Efendimiz;
Fahri kâinat geliyor
Halime'nin şefkatinde,
Abdulmuttalib'in merhametinde,
Ebu Talib'in himayesinde,
Yine sen vardın
Ya Rasulallah!
Memuriyetin
Gökten gelen Devlet'in
Derken
Başladı İslam'a gizli davetin
Hak yoluna giden izcilerin,
Ne olur
Ya Nebi,
Bizi de alsınlar içine
Bu kutsal görevin!
Yanında Sıddık-ı Ekber
İşte emir:
"Sana emredileni açığa ser!"
Karşında duramazlar artık
Ey Nebi,
Bu azgın dişliler!
İslam davası
Ya Rasulallah,
"Sağ elime şemsi,
Sol elime kameri verseler de,
Bu davadan vazgeçmemi söyleseler de,
Ben de öleceğimi bilsem
Yine vazgeçmem " sözleri
Ne mübarek,
Ne ulvi!
Zira;
Seni yaşayanlardan
Büyüklerden biri;
"Gözünde ne cennet sevdası,
Ne cehennem korkusu,
Cemiyetin imanını kurtarayım yeter"
Derken
Kalbi İslam için atıyordu
Çünkü "davan"
Onun kalbinde de vardı,
Ya Rasulallah!
İslam’ın ilk büyük harbi
Ve İslam kılıcının ilk sesi
Bedr gazvesi,
Sağa, sola, ileriye
Kılıç sallayan müslümanlar,
Kimdi yanlarındaki
Beyaz giysili insanlar?
Müşriklerin düşen başlarında,
Ve gazvenin kazanılmasında
Senin attığın bir avuç kum vardı
Ya Rasulallah!
İslam’ın büyük imtihanı
Ve müşriklerin Bedr intikamı
Uhut gazası 
Okçular
"Bu yerden ayrılmayın" emrini aldı,
İşte imtihan harbi başladı
Küfür safı yerinden oynatmıştı
Sanki gaza kazanıldı
An o an ki,
Nebi'nin sözü sadece
Bir iki okçuda kaldı
Ahh! Hz Hamza!
Hint’in elinde misin şimdi?
Ciğerini mi çiğniyor,
O azgın dişleri?
Gök kubbe görmüş mü
Böyle bir cinayeti?
Yaşla doldu
Nebi'nin gözleri 
Hicretin beşinci yılı
Şevval ayı,
Küfür ehli topladı
On beş binlik alayı
Allah Rasulü
Kabul etti hendek kazmayı
Bin kişi yedi
On beş kişilik taamı
Tuzla buz etti
Hendekteki kayayı
Ve bir kum fırtınası,
Müşrikler dayanamadı
Hepsi bir yana dağıldı,
Engel tanımaz oldu
İslâm davası
Artık İslam
Pürüzsüz bir düzlükteydi
Allah Teâlâ,
Rasulüne;
"Artık bütün işin beni hamdetmek
Beni tenzih etmek, mağrifet dilemek"
Yoksa!
Yoksa! Gidiyor musun?
Ey Nebi,
Neden bu veda Haccı?
Neden parmağını kaldırıp
Şahid ol ya Rab diyorsun?
Neden Hz Ebu Bekr kıldırıyor namazı?
Mescidin önü
Neden bu kadar kalabalık?
Bu haykırış da ne,
Abdullah bin Enes neden bayıldı?
Hz Ömer neden kılıcını çekmiş,
"Kim Allah Rasülü öldü derse
Paramparça ederim" diyor?
Hiç der miyiz ey Nebi,
Senin değerini bilmek için
Yaratılmışken,
Sana hiç ölmüş der miyiz?
Hani, Uhud harbinden sonra
Vahşi, müslüman olduğunda,
"Ne sen bana görün
Ne ben sana görüneyim" demiştin
Vahşi hasret kalmıştı
Ufacık tebessüme
Sesini işitince,
Bekledi çok zaman,
Bir gün Allah Rasulü
"Artık görünebilirsin" der mi diye 
Vahşi gibi olamasak da
Hasretiz sana Ey Nebi!
Doğarken “Ümmetî!”,
Mekan değiştirirken “Ümmetî!”
Dediğin bu insanlar,
Hasret sana
Hiç görmeseler de
Şefaat etmeni istiyorlar
Ey Nebi,
İçlerinden
Amin dilekleriyle! 
|