10-11-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yoruldum Gelgitlerden..
Bir deniz kıyısında,küçük bir kumsaldım  
Dalgalar okşardı kumlarımı,bir anne çocuğunun saçlarını okşar gibi  
Her dalga gelişinde,bu sefer gitmeyecek sanırdım,ama hiçbir dalga
kalmazdı kumlarımın üzerinde,bir nefesten daha uzun süre  
Kimi dalgalar bana deniz kabukları getirirdi,kimileri küçük,küçücük ama
çok güzel taşlar  Hatta deniz yıldızları bile getirenler olurdu ama
hepsi bu  
Hiçbiri kalmazdı bir nefesten daha uzun süre  
Kumdan kalelerim olurdu bazen  Altın sarısı kumlardan kendi canımdan yapılmış
Kollarımı açmış beklerken görkemli dalgaları,gelir umarsızca yıkıp giderlerdi kalelerimi arkalarına bile bakmadan  
Kimi büyük bir gürültüyle gelirdi,köpüklerini saçarak etrafa büyük bir haşmetle;
kimiyse sessiz ve sakin,karanlıkta bir fısıltı gibi  
Ben hep en gürültülüsünü,en köpüklüsünü beklerken,anladım ki benden en çok şeyi onlar alıp götürüyordu  Sessiz sakin gelenlerse sanki bana dokunmaya kıyamıyorlar,geldikleri gibi dönüyorlardı masmavi evlerine  
Bazen biri gitmeden bir diğeri çıkıp geliveriyordu İşte o zaman bilemiyordum ne yapacağımı  Birini
kucaklamak isterken diğeri kayıp gidiveriyordu avuçlarımdan  
Gelgitlerden oluyordu bazen  Kıyılarımdan giden dalgalar dönmüyorlardı geri Ve ben yalnız kalıyordum uzuuun bir zaman  Ve ilk dalga vurduğunda sahile yeniden büyük bir gürültüyle,içimde bir çocuğun mutluluğu büyüyordu  
Haydi güzel dalgam,ne olur gel artı
İster fırtınalarla gel,ister meltemlerle ama ne olur gel  
Sahilde bıraktığın köpük köpük gözyaşları yetmedi mi?
Bak görmüyor musun?Açtım sana kollarımı Gel söndür yanan kumlarımı içimdeki ateşi 
Yoruldum seni beklemekten,yoruldum gel-gitlerden  
GEL-GİTME ARTIK!!!!
|
|
|
|