Prof. Dr. Sinsi
|
A$K Kirintilari.....
Geride kalmıştı yaşanan ne varsa Artık her şey geçmişin raflarına kaldırılıp, tozlanacaklardı orda belki Elde kalanlar, anılardı sadece
Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana 
Al içine tekrar, derinine sakla,
Kat kasırgana  
Yalan söyleme,
Bak gözlerime, bitmiş olamaz 
Yokla ceplerimi,
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz  
"Bu kadar çabuk mu bitecekti herşey? Bu kadar çabuk mu tüketilecekti? Aşk yalan mıydı? Sevda bir hikayemiydi sonu belirsiz? Bir zamanlar ruhunu yakarcasına ısıtan neydi o zaman? Cevapsız sorular doluşuyor bir bir aklımın içinde "
"Öylesine zor ki iki yabancı gibi aynı sıradanlık çemberinde dönüp durmak, değmeden birbirine Görmeden birbirini, görsen de dokunamadan, dokunsan da hissedemeden Yanıbaşımdayken hissetmek yokluğunu En ağır şey bu olsa gerek Artık ne yüzüm, o eski yüz, ne yüreğim o eski yürek Bütün bakışlar silik, anlamsız "
Aşk kırıntısıyla doymaktansa,
Tek başıma aç kalırım bu hayatta,
Paylaşacak birşey artık yoksa,
Bir erkekle bir kadın arasında  
"Sen yanımdayken hissetmektense derinlerimde yokluğunu, sarılır yalnızlığıma avunurum onunla Ağır geliyor geceler boyu süren yürümek Çöküyorum dizlerimin üzerine Adımlar yaklaşıyor belki yolun sonuna Nerde unuttum? Bu hikayenin hangi satırında bıraktım seni? Hiç farketmedim Belki tek bir kelimeydi, önemsiz deyip geçtiğim, büyüdü içimde Aynalar iç içe, içlerinde bir tek ben, sen yoksun Düşüyor yüzüm, kırılıyor bir yerinden "
Yürürüm ipte ağım yokken,
Hem de kopkoyu içim 
İnan çok çalıştım,
Bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için  
Neyim var ki senden başka?
Hadi son bir kez 
Ceplerimi yokla,
Aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz  
"Kazanmak için yaşamadım Senden iyi kim bilebilir ki bunu? Bana benden çok sahip senden başka kim? Ağır gelen bir yük gibi ezip geçiyorum düşen yüzümü İçinde sen yoksun ki, bir anlamı yok artık Her şey aynı Gün doğuyor bir yerlerde Bense hep karanlıklarda Bir ışık versen bana, güneşler doğacak ruhuma "
"Biz birşeyleri unuttuk Kabuslarımız değildi onlar Belki de gülmeyi unuttuk doyasıya Bir de aşkı habersizce, çaldırdık galiba güneşe Kendimizi verdik karanlığa "
"Görmediğin bir uçurumun kenarında ayaklarım Gözlerim, bilmediğin uzaklara bakıyor "
"Yorgun olmamalıyız Hala bir adım atabiliriz Ya sevdanın yangınına, ya da sonsuz düşüşe "
Susturup aklımdan geçen, kurduğum ve kuracağım tüm cümleleri, yüreğimin elleriyle yazıyorum kelimelerimi 
"Senin bende olmadığın tüm zamanlarda, sarılıp köklerime ilkbaharın gelişini bekledim sonbaharına inat Tek tek dökerken yapraklarını, tüm gücümle eğilip, birer birer topladım dökülenlerini yerden
Bense kışlardaydım oysa, soğuktu, ıssızdı, kimsesizdi her yer Ayaza kesmiştim iliklerime kadar Aldırmadım kendi kışlarıma Biliyordum, gelecekti bir gün ilkbahar Senin sonbaharların, benim kışlarım erecekti sona 
Suçlu ne sendin, ne de ben Bütün suç zamansız mevsimlerdeydi "
"Senden arta kalan sevmelerle sevdim tüm dünyayı, bütün varlıkları Küçük belkileri de katıp yanına çoğaltmaya çalıştım hep
Bazen takılıp esintilerin arkasına, bıraktım ellerine kendimi Her seferinde fırtınan çekip aldı beni Nereye tutunmaya kalksam esip kopardı tutunduğum yerden, getirip sevdanın ellerine bıraktı beni
Yalnızlığıma sığınıp, sımsıkı sarıldım bazen Ona da tutunamadım Hissediyorum, ancak sen söküp alabilirsin beni kendimce tutunduğum herşeyden Çek al benden beni, gücüm yok çekip almaya kendimi "
|