Konu
:
Osmanlı'da Edep
Yalnız Mesajı Göster
Osmanlı'da Edep
10-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Osmanlı'da Edep
Osmanlı'da Edep
Eskiden "Kapıyı kapat!" denilmezmiş
Allah (cc) kimsenin kapısını kapatmasın diye düşünülürmüş
"Kapıyı ört ya da sırla" denilirmiş
Kapının kapanmadan yavaşça örtülmesi edebdenmiş
“Lambayı söndür” demezlermiş
Allah (cc) kimsenin ışığını söndürmesin
"Lambayı dinlerdir" derlermiş
Lamba yakılmaz uyandırılırmış
Uyuyan birisi uyandırılmak İçin sarsılmaz veya adı ile çağırılmazmış
"Agâh ol erenoler" derlermiş
Nezaket incelik edeb her işin başı imiş de ondan
Ona eren uyanık olurmuş
İnsanların sözü kesilmez işaret ve işmar edilmez fısıltılar gizli konuşmalar hoş karşılanmazmış
Hanımlar beylerine "Efendi" derlermiş "siz" derlermiş
Hanımefendiliklerini gösterirlermiş
Gezerken yere yumuşak basılır ses çıkarmamaya çalışılırmış
Yerdeki haşerata basmamaya özen gösterdiği için adı "Karınca basmaz Efendi” ye çıkan insanlar varmış
Kapıdan çıkarken arkasını dönmemek geri geri çıkmak edebdenmiş
Kapı eşiğindeki misafirlere ait ayakkabılar dışarıya doğru değil içeriye doğru çevrilirmiş
"Git bir daha gelme!" der gibi değil de
"Gitsen de ayağının yönü buraya dönük olsa" dercesine dizilirmiş
Canlı cansız her şeyin bir hatırı varmış
Eskiler hayatı o kadar nurani o kadar temiz o kadar manâlı yaşarmış
Üstad Necip Fazıl bu hali “Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler
Ölçülü uzaklıkta yakın beraberlikler
" diye tarif eder
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul