10-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Bayram Sabahı...
Bir bayram sabahı kanlıydı Kudüs sokakları Ağlıyordu
analar,intikam doluydu yürekler Boynu büküktü yetimlerin Cepleri
şeker değil taş doluydu Bayram için özel olarak aldıkları
ayakkabıları,elbiseleri de yoktu Çünkü onlar için bayram, yaşadıkları
her bir günden farksızdı Her gün mücadeleyle doluydu onlar için,her
gün şehadetle Cihat,bayramdı;düğündü onlar****anlarla sulanmış şehadet
libası en güzel bayramlıktı onlar için Çünkü onlar zor günde,yokuş
günde doğdular Bilmediler çocuklularını,bilmediler
gençliklerini,bayramları  Ama mutluydu onlar Mutluydular can
pazarında  Mutluydular şehadet güzergahında  Onlar,kendilerine
zorluğu seçenler,rahmeti seçenler,şehadeti
seçenlerdi Kan,gözyaşı,kana bulanmıştı
bayramları,oyunları,düşleri  Düşleri cenneteydi  Bayramları
zafereydi  Yolları Kudüs’e,Mescîdi Aksaya,Mescîdi Harama,mukaddes
beldeleriydi Yürüyordu onlar mukaddes günlerde,mukaddes
aylarda,mukaddes olan topraklara yürüyorlardı Mukaddes olan her şeye
karşı gereken duyarlılık gösterilsin diyeydi bu yürüyüş,bu
adanış  Öyle ya! Böyle mi geçseydi günlerimiz,böyle mi geçsin
Ramazanlarımız, Zilhiccelerimiz, Şevvallerimiz?Böyle mi geçsin
bayramlarımız? ‘Öyleyse değiştirmeliyiz bu yanlış takvimleri
değiştirmeliyiz yanlış olan bütün her şeyi Bunun için yürümeliyiz Bu
bayram sabahı da yürümeliyiz Her doğan sabahla beraber ışımayan
güneşimizi bulmak için yürümeliyiz Yürüyüşümüz güneşe
doğru  Yürüyüşümüz aydınlığa doğru  Aydınlık sabahlar için
yürümeli,dövüşmeli gerekirse ölmeliyiz Çünkü biz aydınlık
savaşçılarıyız’ diyor ve bileniyorlardı bayram sabahında
İşte bir yerlerde bir bayram sabahı daha Sahte neşe ve
kahkahalarla dolu sokaklar Sırıtık maskelerini takarak saklamaktalar
kırıtan bedenlerini Zoraki gülüyorlardı birbirlerine Akrabaları
ziyaret edip büyüklerin elini öpmek de tarihe karışıyordu artık Bu
ülkenin çocukları güzel ve temiz giyimliydiler;ayaklarında parlayan
potinleri,üzerlerinde cici elbiseleri  Hem o vitrinde gördüğü
oyuncağı almak için artık bol parası da var cebinde  Ama mutlu değil
bu çocuklar Onlar hür değil Cici elbiseleri kirlenmesin diye koşup
oynayamıyorlar Büyüklerin ellerini öpüp şeker toplayamıyorlar Onlara
değer vererek başlarını okşayan bir el uzanmıyor;aldıkları
çikolataları rahatça yiyemiyorlardı Modern dünyanın esiri zavallı
çocuklar  Ne farkı vardı onların Kudüs deki çocuklardan Her ikisi
de esir,her ikisi de çocukluklarını yaşamıyor Modern dünyanın esiri
olan çocuklar daha bir çaresizdir Esiri oldukları düşünceye ve hayata
karşı elleri bağlıydı Taşlayamıyorlardı bu yasakçı ve insafsız
sistemi Ses bile çıkaramıyorlardı Halbuki Kudüs deki çocuklar daha
bir mutluydu onlara göre,hiç olmazsa mücadele veriyorlardı Hiç
olmazsa beğenmedikleri yaşantıyı taşlayabiliyorlardı Zulmü ve bu
zulmü yapan şeytanın dostlarını taşlarıyla
recmediyorlardı Karşılarında susmuyor ve zafere kadar susamaya da and
içiyorlardı
Acaba bizler hangi bayram sabahını yaşamak isterdik? 
|
|
|